Özgür tiyatroya kısıtlama

Günay'ın; Müşfik Kenter'i, “"belden aşağı espriye tenezzül etmemiş, küfrü sahnede bir gülümseme vesilesi yapmaya kalkmamış" bir sanatçı olarak tanımlaması, tiyatronun özgürlüğüne sınırlamalar getiren bir yaklaşım olarak değerlendirildi.

cumhuriyet.com.tr

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, “Müşfik Kenter, hiçbir zaman belden aşağı espriye tenezzül etmedi” sözleri, tiyatro sanatına sınırlamalar koyma anlayışının bir yansıması olduğu gerekçesiyle sanat dünyasından tepki aldı.

Günay, önceki gün Aydın Arkeoloji Müzesi’nin açılış töreninde Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, geçen günlerde yitirdiğimiz usta tiyatro sanatçısı Müşfik Kenter için başsağlığı mesajında “Müşfik Kenter, hiçbir zaman belden aşağı espriye tenezzül etmemiş, küfrü sahnede bir gülümseme vesilesi yapmaya kalkmamış, hem dünya klasiklerini hem de bizim sesimizi, nefesimizi, dünyaya çıkarmaya çalışmış gerçek bir hocaydı” sözlerine yer verdi.

Bakan Günay’ın Müşfik Kenter’in uğurlandığı gün yaptığı bu “iyi aktör” tanımlaması, tiyatro dünyasında tepkiyle karşılandı. Tiyatro sanatçıları, özellikle de alternatif tiyatro toplulukları cinsel içerikli, küfürün bolca kullanıldığı “sert” oyunlar sahnelediğini vurgularken; kimi sanatçılar da bakana, David Harrower’ın 2007’de En İyi Yeni Oyun dalında Laurence Olivier Ödülü’ne değer görülen ve birkaç yıl önce İstanbul’da Tiyatro DOT’un sahnelediği “Karatavuk” oyununu seyretmesini tavsiye etti. Kent Oyuncuları’ndan Mehmet Birkiye, Kenter’in “Fehim Paşa Konağı” oyununda küfür kullandığını belirtirken; Ferhan Şensoy da küfrün geleneksel tiyatromuzda, Karagöz-Hacivat’ta da bulundusğunu, İsmail Dümbüllü’nün de çok güzel küfrettiğini vurguladı.

Günay daha önce de sahnede, metinde olmayan ifadelerin, sokak dilinin kullanılması, siyasi esprilerin yapılmasını, “müstehcen” sahnelerin olmasını “bir-iki sahne tatmini” olarak nitelemiş ve tiyatro dünyasından tepki almıştı.

‘Çok tatlı küfür ederdi’

Mehmet Birkiye (Kent Oyuncuları yönetmenlerinden):

Küfürü ve belden aşağı espriyi prim yapmak adına amaçsızca kullanmazdı tabii. Oyunda karakter gerektiriyorsa galiz olmayan küfürler de kullanmıştır. “Fehim Paşa Konağı”nda küfür kullandı mesela. Cinsel hayatı, cinsel kimliği anlatan “Aşk Çemberi” oyununu sahneledi... İyi bir aktörü anlatmak için küfür kullanıp kullanmaması ölçü değildir. Sayın bakanın, küfredilmeyen tiyatro iyi tiyatrodur anlamına gelecek bir söz etmek isterken Müşfik Kenter’in adını kullanması da tuhaf. Bu, Müşfik Kenter’i belli bir siyasi açıya çekmektir. Müşfik Abi hayatta da çok tatlı küfür ederdi ama, gerektiği zaman.

‘Hamlet küfretmez mi?’

Sami Berat Marçalı (ikincikat ):


Bakanın bu açıklamayı yaparken bizim pencerimizden düşündüğüne inanmıyorum. Sanat dediğin şey özgürdür, kısıtlamalara gelmez. Kabuğundan çıkmaya çalışır, yoksa anlamsızdır. Bir şeyler tartışır, yeni fikirleri vardır. En önemlisi de bizimle vardır. Yeri geldiğinde küfür edecek, saçma konuşacak; yeri geldiğinde de bir bakan diliyle konuşacak. Bakanımız da bu açıdan düşünürse sanatı anlama noktasında kendine yeni pencereler açacak. Ne yani, Hamlet’in küfretmediğini mi düşünüyor?

‘Sanatın referansı estetik’

Murat Daltaban (Dot Tiyatro):


Referanslarınızı göreceli kabul edilmesi gereken kurumsal ahlaktan alırsanız bu kadar sıradan ve tribünlere cümle kurarsınız. Sanat, kurumlar üzeri bir evrendir ve referansı estetiktir. Estetikse yüzyıllardır tartışılan felsefi bir problemdir. Bayağılığın hikâyesine gelince, belden aşağının hayattaki karşılığı her zaman göründüğü kadar basit olmaz.

‘Düşüncenin yersizliği’

Aydın Orak (tiyatro yönetmeni, oyuncu):

Sayın bakan tiyatronun hayatın aynası olduğunu biliyor ve şu hayatta küfürün de şiddetin de hayatımızda var olan bir gerçek olduğunu unutuyor. Küfür de nasıl ki hayatın bir parçası ise tiyatronun da bir parçasıdır. Ucuz yaklaşımlar dışında hiçbir tiyatrocu oyunda küfür kullanayım, belden aşağı çalışayım diye yola çıkıp oyun dramaturjisini kurmaz. Müşfik Kenter’in de oyunlarında özellikle küfür olsun veya olmasın diye bir kaygı taşımadığını biliyoruz. Oyun metinlerinden “küfür”leri çıkarıp sahneleyeyim dememiştir.

‘Alkış almıştı’

Ferhan Şensoy (Ortaoyuncular; tiyatro oyuncusu, yönetmeni ve yazar):

Bu gereksiz ve saçma bir tutum. Müşfik Abi’nin bir oyunda mükemmmel bir hassiktir deyip müthiş alkış aldığını hatırlıyorum. Küfür, Ortaoyuncular’da, geleneksel tiyatroda, Karagöz Hacivat’ta da vardır. Küfür bıçak sırtıdır. Yanlış söylerseniz müstehcen olur. Öyle bir söylersiniz ki seyirci alkışlarsa bunda bir yanlışlık olmaz. Böyle bir ölçüt de vardır. Cıvıklığa ben de karşıyım tabii. İsmail Dümbüllü de çok güzel küfür ederdi ve halk alkışlardı.