Özgür Özel: Maalesef bu ülke ilk kez partili bir Genelkurmay Başkanı ile tanıştı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "devletin ordusu Katar'a satılmış" sözlerinin ardından başlayan polemiğe dahil olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a sert çıktı. Özel, "Maalesef bu ülke ilk kez partili bir Genelkurmay Başkanı ile tanıştı, gecenin saat 01.00'inde perdenin arkasından anons ettiler takım elbisesiyle çıktı, bakan oldu" ifadelerini kullandı. Özel, İmamoğlu'na suikast iddialarına ilişkin ise iktidara yüklenerek "Bir bakıyorsunuz koca koca belediye başkanları, bakanlar bu suikast yalan diyor. İnşallah yalan çıksın!" açıklamasında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, TBMM'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel'in hedefinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar vardı. CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın "Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar'a satılmış" sözlerinin ardından polemiğe dahil olan Akar'a yüklenen Özel, "Partili Genelkurmay Başkanlığı utanç verici bir şeydir. O utancın Hulusi Akar'a münhasıran kalmasını temenni ederiz. Genelkurmay Başkanlığı milletindir, partisi olmaz" dedi.

Özel'in açıklaması şöyle:

"Erdoğan ve ailesinin mal varlığı Türkiye için bir güvenlik sorunudur. Biz sıcak siyasetin içine ordunun, kışlanın, ibadethanenin, okulların katılmasını hiç doğru bulmadık. Maalesef bu ülke ilk kez partili bir Genelkurmay Başkanı ile tanıştı, gecenin saat 01.00'inde perdenin arkasından anons ettiler takım elbisesiyle çıktı, bakan oldu. Biz onu muhattap kabul ederiz. Genel Kurmay Başkanı'na bir şey demeyiz. O ordunun başıdır. Ama maalesef bugün Saray'dan akıl alan birileri sıcak siyasetin içine Genel Kurmay Başkanını da soktu. 

Genelkurmay Başkanı bir cümlelik açıklaması ile sıcak siyasetin içine girmiştir. 'Dur paşam' diyoruz. Orduya bunu yapma. Bir yalanın peşine bir partiyi taktılar sen orduyu o makamı takma. Ordu hepimizin ordusu. Sana vereceğim cevap bu kadardır.

Partili Genelkurmay Başkanlığı utanç verici bir şeydir. O utancın Hulusi Akar'a münhasıran kalmasını temenni ederiz. Genelkurmay Başkanlığı milletindir, partisi olmaz."

FAHRETTİN ‘SİZ YETERSİZSİNİZ’ DİYOR

İletişim Başkanı Fahrettin Altun'a da yanıt veren Özel, "Pergoleci Fahrettin, İletişim Başkanı’dır, o bir devlet memuru. Milletvekilleri, bakanlar üstüne o da konuşuyor, ‘siz yetersizsiniz’ diyor. Son sözü kendi söylemeye çalışan bir anlayış. Genel Başkanımıza yaptığı açıklamaları haddi değildir. Bu kibrin altında AKP de kalacak. Gün gelecek pergoleci Fahrettin’in makamının nasıl doldurulması gerektiğini ülkemize gösteririz. Ama AK Parti’nin midesi nasıl kaldırıyor? Bunu da Ak Parti’ye oy veren vatandaşlarımızın takdirine bırakıyoruz. Biz de olmaz. Görevini devlet memuruna olarak yapan birinden siyasilere cevap verdirtmeyiz" ifadelerini kullandı.

İMAMOĞLU'NA SUİKAST İDDİASI

Özel, İmamoğlu'na suikast iddilarını da değerlendirerek şöyle konuştu:

"Bir gerçek var. Ekrem İmamoğlu'na Bir suikast girişimi hazırlığı olduğuna ilişkin İBB'ye ve Ekrem İmamoğlu'na bilgi verildi. Emniyet Genel Müdürlüğü  açıklamasında suikast hazrlığında olan kişinin yakalandığını yalanlıyor. Suikast hazırlığını doğruluyor. Yeni değil ki. Artvin Şavşat'ta genel başkanımıza PKK kurşun sıktı. Şehidimiz vardı. Daha 2 gün önce görülen duruşmada genel başkamımıza; Süleyman Soylu'nun 'CHP'lileri şehit cenazesine sokmayın' diyerek azmettirmesiyle linç girişiminin davası görüldü. Adalet yürüyüşü sırasında bomba yüklü bir araç yakalandı. Bu şartlar altında IŞİD'in bir suikast hazırlığında olması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan; bunu bir internet sitesi "suikastçı yakalandı" şeklinde veriyor. O yalanlanıp suikast haberi doğrulanırken AKP aklı, troll aklı yine bir hashtag açtı, efendim suikast yalanı! Suikastin ihtimali bile tüyler ürperticidir.Hangi siyasetçiye olursa olsun.

İstediğimiz kadar rakip olalım hepimizin canı devlete emanettir. O haberi yapan İBB'nin basın servisi değil ki. Bir gazeteci iddiada bulunuyor. O iddia sayesinde öğreniyoruz ki bir suikast girişimi var. IŞİD'in içinden MİT, Emniyet istihbarat toplamış, işleri de bu zaten doğru yapmışlar. Ama bir bakıyorsunuz koca koca belediye başkanları, bakanlar bu suikast yalan diyor. İnşallah yalan çıksın!

Yalan çıkarsa memnuniyet duymamız lazım. ‘Bir de suikast hazırlığı İmamoğlu’na yapılıyor’ derken bu 16 buçuk milyon İstanbullunun iradesinedir. Bunu yalanmış diye tiye alırsanız, bu yaptığınız siyaset değildir. Allah göstermesin yarın öyle bir şey olur. İnşallah yalan çıkar, doğru çıkarsa twitin altından nasıl kalkarsınız?”

NE OLMUŞTU?

Habertürk TV'de katıldığı televizyon programında, Sakarya'da kurulu Tank Palet Fabrikası'nın Katar ortaklı BMC'ye devrini gündeme getiren CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Öyle bir noktadayız ki; Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin ordusu Katar'a satılmış. Ben değer biçemiyorum. 50 milyon dolara satılmış…” demişti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de konuyla ilgili "Türk Silahlı Kuvvetleri, karada, denizde ve havada kendisine verilen her görevi bugüne kadar başarıyla yerine getirmiştir. Bundan sonra da aynı şekilde canı pahasına başarıyla yerine getirmeye devam edecektir. Bir milletvekilinin Silahlı Kuvvetlerimiz için 'satılmıştır' gibi bir ifadeyi kullanması hiç hoş olmamıştır, çok yanlıştır. İnanıyorum ki hukuk da bunun gereğini yerine getirecektir. Hiçbir şekilde moralimiz bozulmamıştır, tam tersine daha azimli olarak görevlerimizi yapmaya devam edeceğiz." demişti.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Birilerinin çıkıp kendi amaçları, ihtiyaçları, egosu doğrultusunda böyle cümleler kullanması çok yanlış. Tabii ki adalet bunun cevabını verecek ama keşke o kişi çıkıp da 'Ben bunu demek istemedim. Yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim' deseydi çok daha anlamlı olurdu diye düşünüyoruz" şeklinde konuşmuştu.

Konuyla ilgili Kayseri'de düzenlenen muhtarlar toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu ise "Değeri 20 milyar dolar Tank Palet fabrikasının. Fabrika ordunun. 20 milyar dolarlık ordunun Tank Palet fabrikası Katar ordusuna verildi. Kaç liraya verildi bilen var mı? 0 dolar. 1 dolar dahi almadılar. Ordunun hakkını hukukunu kim savunacak? Mustafa Kemal'in ordusunu kim savunacak? İki kurumun siyasete bulaşmaması lazım. Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı," ifadelerini kullandı.