'Oylama Fransa'da yapılsa aynı sonuç verirdi'

İsviçre'de halkın büyük bir çoğunlukla "minare yasağı"nı onaylamasının ardından, tartışmalar sürerken İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, referandumun sonucunun hükümetin dikkat alması gereken bir "sinyal" olduğunu belirterek "Oylamanın Fransa'da yapılsa aynı sonuç vereceğinden oldukça eminim" dedi.

Micheline Calmy-Rey, Le Monde gazetesi ile yaptığı söyleşide referanduma iişkin tüm dünyadan gelen tepkilere dikkat çekilmesi üzerine yurt dışındaki büyükelçiliklere görev yaptıkları ülkelerdeki hükümetleri bilgilendirmeleri için talimat verildiğini kaydetti.
Referandumun sonucunun, İsviçre federal hükümetini ve siyasi partileri şaşırttığını da belirten Calmy-Rey, "minare yasağı"nın benimsenmesinde rol oynayan çeşitli faktörlerin arasında iki İsviçreli'nin 16 aydan beri Libya'da tutuklu olması, banka gizliliği konusundaki uluslar arası baskılar, ekonomik kriz, işsiz kalma kaygısı, İslamcı aşırılıktan korkusunu da saydı.

Calmy-Rey, referandumun sonucunu, hükümetin dikkat etmesi gereken bir sinyal olarak da nitelediği söyleşide, İsviçre'de sık sık referandumlar yapılmasına yönelik eleştileri reddetti. "İsviçre'de insanlar düşündüklerini söylemekten korkmuyorlar" diyen Bakan, "Eğer bu oylamada başka bir yerde yapılsa, örneğin Fransa'da aynı sonuç vereceğinden oldukça eminim" şeklinde konuştu.

Yeni bir oylama yapılması olasılığına ilişkin olarak Calmy-Rey, bu yöndeki bir girişimin hükümetten gelemeyeceğini, bir grup vatandaş veya bir siyasi partinin inisyatif alması gerekeceğini anlatan Bakan, İsviçre'de 1971 yılında kadınlara oy hakkı verilebilmesi ile BM üyeliği için iki defa oylama yapıldığını anamsıttı.

'Çevreye uyumlu olduğu sürece minarelere karşı değiliz'

Öte yandan, Fransa Başbakanı François Fillon, Fransız hükümetinin, kentlerde çevreye "uyumlu ve makul bir şekilde" olması koşuluyla minare inşasına karşı olmadığını bildirdi. François Fillon, Fransız ulusal kimliği konulu bir kolokyumda yaptığı konuşmada, Fransa'da az sayıda bulunan minarelerin kent ve sosyal çevreye uyumlu ve makul bir şekilde olması gerektiğini, bu konuda belediye başkanlarına güvenmenin bunun en iyi biçimi olduğunu söyledi.

Fillon, asıl mücadele edilmesi gerekenin özellikle Müslümanlar değil aşırı uçlar olduğunu, bunun birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirtti. İnsanların dinlerinin gereğini uygun koşullarda yerine getirebilmelerinin normal ve meşru olduğunu söyleyen Fillon, "Fransa'ya dayatılan bir İslam dininden ziyade Fransa'ya özgü bir İslam dininin araştırılması gerektiğini" ifade etti.