Oteller boş kaldı (30.08.2016)

Turizmdeki krizin en ağır etkisi temmuzda hissedildi. İstanbul bu etkiyi en derin hisseden şehir oldu. Doluluk yüzde 40, oda başı gelir yüzde 60 geriledi.

cumhuriyet.com.tr

Bu yıl art arda meydana gelen olumsuzluklar turizm sektörüne büyük bir fatura çıkarırken, bu faturanın en ağır etkisi temmuz ayında hissedildi. İstanbul bu faturayı en ağır hisseden şehir oldu. Antalya’da otel doluluklarında yerli turistin olumlu etkisi gözlendi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Türkiye otellerinde Temmuz 2016’da ortalama doluluklarının, 2015’in aynı dönemine göre yüzde 33.5 düşüşle yüzde 41.5 olarak kaydedildiğini açıkladı. İstanbul’un Temmuz 2015’te yüzde 62.1 olan doluluk oranı, Temmuz 2016’da yüzde 40.6 düşüş ile yüzde 36.8 oldu. Antalya ve ilçelerinde Temmuz 2016 otel dolulukları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 21.9 düşerek yüzde 60.3 olarak kaydedildi.

BÜYÜK KAYIP

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), dünyanın en büyük veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı ‘Temmuz 2016 Ülke Performans Raporu’nu açıkladı. Türkiye maalesef Avrupa ülkeleri arasında, temmuz ayı içerisinde hem en yüksek düşüş oranını yaşayan hem de en düşük doluluk oranına sahip ülke oldu. Ocak-Temmuz 2016 dönemini kapsayan 7 aylık dönem için de aynı durum söz konusu. 7 ayda Türkiye, doluluk oranlarındaki yüzde 21’lik düşüş ile tüm Avrupa’da en büyük düşüş oranı gösteren ve yüzde 49.1 ile en düşük doluluk oranına sahip ülke oldu.

EN DÜŞÜK DOLULUK

İstanbul, tüm Avrupa destinasyonlarında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, en fazla düşüşü yaşayan ve en düşük doluluk oranına sahip destinasyon oldu. İstanbul’da Average Daily Rate (ADR) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli 89.0 Avro olarak, Temmuz 2015’e göre yüzde 31.4 düşüş gösterdi. Temmuz 2015’te bu rakam 129.7 Avro olmuştu.

RevPAR olarak adlandırılan toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 59.3 düşüş oldu ve 32.8 Avro olarak ölçüldü. Temmuz 2015’te bu rakam 80.4 Avro olmuştu. 7 aylık dönemde ise doluluk oranı, Ocak-Temmuz 2015’teki yüzde 65.8’den yüzde 47.3’e, ortalama günlük satılan oda bedel 122.7 Avro’dan 96.8 Avro’ya, oda başı elde edilen gelir 80.6 Avro’dan 45.8 Avro’ya geriledi. Antalya ve ilçelerinde Temmuz 2016 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 21.9 düşerek yüzde 60.3 oldu.

Temmuz 2015’te bu oran yüzde 77.3 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 139.4 Avro olarak, 2015’e göre yüzde 24.6 düşüş gösterdi. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 184.9 Avro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 41.2 düşüş yaşandı ve 84.1 Avro olarak ölçüldü. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 142.9 Avro olmuştu. 7 aylık dönemde ise doluluk oranı Ocak-Temmuz 2015’teki yüzde 57.2’den yüzde 51.3’e, ortalama günlük satılan oda bedeli 106.2 Avro’dan 77.5 Avro’ya, oda başı elde edilen gelir 60.7 Avro’dan 39.8 Avro’ya geriledi.

BAYINDIR:ÖNCE ZEMİNİ DÜZELTELİM

Raporu değerlendiren TÜ- ROB Başkanı Timur Bayındır, turizm sektörünün zorlu bir süreç yaşadığını vurgulayarak, “Konaklama sektörü olarak gerek istihdamı gerekse sürdürülebilir turizm ilkelerini koruyup faaliyetlerimizi sürdürmek için yoğun çaba harcıyoruz” dedi. Konaklama sektörü olarak kendilerine düşeni yapmaya çalıştıklarını anlatan Bayındır, “Yerli yabancı tüm partnerlerimizle temas kuruyoruz. Turizm çabuk toparlanır. Yeter ki ortam ve ilişkiler düzelsin. Turizmde çok iyi noktadaydık. O nokta geri gelir mi? Zaman içinde gelecektir mutlaka” diye konuştu. Bundan sonra sektör açısından yapılması gerekenleri inşaat faaliyetine benzeten Bayındır, “Tıpkı inşaat yapmak gibi. Önce zemini düzeltmek, sonra iyi bir temel atıp başlamak lazım. İyi bir PR’cı ile çalışmamız lazım. Biz dernekler olarak bunun altından kalkamayız ama devletin bu gücü var. Bu gücü kullanarak dünya genelinde hızlı bir PR çalışmasına başlamak, imajımızı düzeltmemiz lazım. Arkasından seri olarak tanıtım kampanyasına geçmemiz gerekiyor. Birçok kez dile getirdiğimiz üzere, 2016 ve 2017 yıllarının turizm açısından taşıdığı riskler dikkate alınarak hükümetimizden sektörümüzün verimliliğinin arttırılması ve sürdürülebilirliğine yönelik acil teşvikleri bir an önce hayata geçirmesini beklediğimizi bir kez daha beTimur Bayındır lirtiriz” dedi.