Ortadoğu’nun CERN’i Prof. Zehra Sayers’e ‘Bilim diplomasi Ödülü’nü kazandırdı
Biyofizikçi Sayers’e Amerikan Bilim İlerleme Derneği’nin bu ödülü Ortadoğu’da CERN benzeri ‘SESAME’ adlı laboratuvarın kurulmasındaki rolü ve İsrail-İran, Türkiye-Güney Kıbrıs gibi ülkeleri bir araya getiren yönlendirici çalışmaları nedeniyle verildi.
cumhuriyet.com.tr
Yapısal biyolog olan Zehra Sayers, 2001 yılından bu yana Ürdün’deki Ortadoğu Senkrotron Işınımı Deneysel Bilim ve Uygulamaları (SESAME) Laboratuvarı’nın Bilimsel Danışmanlık Komitesi Başkanlığı’nı yapıyordu. Bölgede türünün ilk örneği olan laboratuvar Mayıs 2017’de Allan, Ürdün’de açılmıştı. Sayers, bu laboratuvarın tasarım aşamasından çalışmaya başlamasına kadar bütün süreçte yönlendirici rol oynadı.
Sayers ve dört meslektaşı, projedeki öncü çalışmaları sebebiyle Amerikan Bilim İlerleme Derneği’nin (AAAS) bilim diplomasisi ödülüne layık görüldü.
Ortadoğu’da bir ilk
Nature’a konuşan Sayers, SESAME’deki çalışmalardan bahsetti. Lefkoşa’daki Kıbrıs Enstitüsü’nden bazı bilim insanlarının diş ve kemik gibi insan kalıntılarını analiz ettiklerini ve başka bir grup bilim insanının ise bölgedeki toprak ile hava kalitesini ölçüp kurşun ve arsenik gibi ağır toksik metallere baktıklarını söyledi.
‘100 bin kişi eğittik’
SESAME’nin bilim insanları arasında bir iletişim yolu açtığını belirten Sayers, “Bu Ortadoğu’da önemli. 2000’den bu yana yapılan SESAME toplantılarımızda farklı ülkelerden, kültürel geçmişlerden, inançlardan ve siyasi görüşlerden insanların birbirleriyle konuştuğunu fark ettik” dedi.
Projenin başında bazı maddi engeller olduğunu ifade eden Sayers; Ürdün, Türkiye, İsrail, İran ve Mısır’dan oluşan üye ülkelerden 1’er milyon dolar gönüllü katkı payı alma fikriyle bu engeli aşmaya çalıştıklarını, ancak Arap Baharı ve yaptırımlar sebebiyle Mısır ile İran’dan bu katkının alınamadığını, yine de diğer iki ülkeyle birlikte bu engeli aştıklarını ifade etti.
SESAME ile bölgede 100’den fazla kişiyi eğittiklerini de sözlerine ekleyen Sayers, “En yüksek bilimsel hedeflere ulaşmamış olsaydık, insanlar bu laboratuvara veya ortaya çıkan çalışmalara saygı duymazdı” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kariyerinin başında bulunan bilim insanlarına da tavsiyeler veren Sayers, “Sakin olun, denemeye devam edin ve çalışma standartlarınızı yüksek tutun. Aklınızda bir hedef varsa, sizi her zaman düz bir yol beklemez. Kendinize sorun: Kimse seni izlemese bile maraton koşar mıydın?”
Ömrünü bilime adamış bir kadın 2010 yılından bu yana Sabancı Üniversitesi Temel Geliştirme Direktörlüğü görevini de yürüten Sayers, lisans derecesini fizik dalında Boğaziçi Üniversitesi’nde, doktorasını ise Londra Üniversitesi’nde Biyofizik alanında tamamladı. Daha sonra Açık Üniversite, Oxford’da ve Uppsala Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Sayers, 1985 yılında Almanya’da Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı’nın (EMBL) Hamburg’daki laboratuvarına ilk kadın kadrolu araştırmacı olarak katılarak senkrotron X-ışınımının biyolojik moleküllerin yapı çalışmalarında kullanımının öncüleri arasına girdi. |