Onlar da tertiplerle yargılandılar
Hikmet Çiçek’in Nâzım’ın Harp Okulu ve Donanma Davaları geçmişten günümüze kumpas davalarını anlatıyor.
Leyla KılıçGazeteci-yazar Hikmet Çiçek’in, raflarda yerini alan “Nâzım’ın Harp Okulu ve Donanma Davaları” kitabında günümüzün Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davaları ile Türk ordusunun ve Nâzım Hikmet’in karşı karşıya kaldığı kumpası analiz ediyor. Çiçek, “Nâzım’ın yargılandığı davalar, hukuk dışı uygulamalar bakımından ancak Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Odatv, Askeri Casusluk gibi tertiplerle kıyaslanabilecek davalardı. Yıllar sonra, Nâzım Hikmet’i hapse atmak için uydurulan gerekçelere rahmet okutacak iddianamelerle sivil ve asker aydınlar Ergenekon ve benzeri tertiplerde yargılanmış ve yıllarca hapislerde tutulmuşlardır” diyor. Hikmet Çiçek, Kırmızı Kedi Kitabevi’nden çıkan Nazım’ın Harp Okulu ve Donanma Davaları kitabında ‘Türk Ordusuna İlk Kumpas’ ifadesine yer verirken, Türkiye’nin en büyük kırılma noktalarından olan Ergenekon, Balyoz gibi kumpaslarla da Nâzım’ın karşı karşıya kaldığı sürecin benzerliklerini analiz şeklinde okurlara sunuyor. Çiçek, Nâzım’ın mücadelesinin salt bir edebiyat kavgası değil, bir sınıf mücadelesi olduğunu söyleyerek, “Nâzım’ın yargılandığı ve mahkum edildiği davalar, hukuk dışı uygulamalar bakımından ancak Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Odatv, Askeri Casusluk gibi tertiplerle kıyaslanabilecek davalardı. Nâzım Hikmet, Harp Okulu davasında ‘Askeri isyana teşvik’ suçlamasıyla yargılanmış ve haksız yere 15 yıla mahkum edilmiştir. Yıllar sonra, Nâzım Hikmet’i hapse atmak için uydurulan gerekçelere rahmet okutacak iddianamelerle sivil ve asker aydınlar Ergenekon ve benzeri tertiplerde yargılanmış ve yıllarca hapislerde tutulmuşlardı” diyor.
O dönemde yaşananlarla bu dönemin kumpas davalarının aktörlerini de benzeten Hikmet Çiçek, “Harp Okulu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ndeki savcı Binbaşı Şerif Budak, Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde görevlendirilmişti. Komünizm düşmanı ve Hitler hayranı olan Şerif Budak, Harp Okulu ve Donanma kumpaslarının Zekeriya Öz’üdür diyebiliriz” ifadelerini kullanıyor. Nâzım Hikmet’in Mustafa Kemal Atatürk’e hitaben yazdığı ve suçsuzluğunu ilan ettiği mektuba yönelik konuşan Hikmek Çiçek, “Bu mektup Atatürk’e yollandığında Atatürk’ün ağır hasta olduğu, siyasetle ilgilenemediği bir dönemdi. Kurtuluş Savaşı’nın önemli komutanlarından, Nâzım’ın dayısı Ali Fuat Cebesoy’un çabaları da bu durum için bir sonuç vermemiştir” diye konuşuyor.