Önder: Sorumlular gelip burada ifade verecekler
Sırrı Süreyya Önder, partisinin İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ile Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Taksim Gezi Parkı olaylarına ve yeni anayasa çalışmalarına değindi.
cumhuriyet.com.trSırrı Süreyya Önder, "Allah bize ömür verirse, size de ömür verirse ileride bu İstanbul Valisi, İstanbul Emniyet Müdürü Gezi Parkı'nda bunlara talimat veren bütün siyasi sorumlular gelip burada ifade verecekler, o kadar. O soruşturma açıldığı gün de arşivlerden benim bu sözümü çıkarırsınız" şeklinde konuştu.
Gezi Parkı olaylarının sadece ağaçtan ibaret olmadığını ifade eden Önder, şunları söyledi:
"Siz bu nobran, hukuk tanımaz, paşa gönlüm bilir kriterlerinizle milletin burasına getirdiniz. Onun için kimin ne derdi varsa Gezi Parkı'na boca etti. İçinden geçilen günlerde bunun ne kadar vahim olduğunun pek farkına varılmaz. Onun için 12 Eylül geldiğinde millet bu toz dumanın hiç dağılmayacağını, bu zalimlerin düğün bayram havasının hep baki kalacağını zannediyordu. Onun için bir sürü methiyeler dizildi. 28 Şubat, 27 Nisan geldiğinde, 27 Mayıs olurken böyleydi. Şimdi yüzü olanlar insan içine çıkamıyorlar. Her biri birer mevta, yerde ölü durumunda. Bu cenazeyi kaldıracak insan kalmadı, yapanlar dahil. Bugünler de öyle günler. Şimdi suç, suçlu ihdas etmeye, cadı kazanları kaynatmaya çalışanlar, gelecekteki mahcubiyetlerini örüyorlar."
Önder, olaylarda 8 bin kişinin yaralandığını, bin-2 bin kişinin de korkudan hastanelere gidemediğini, 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 11 kişinin gözünün çıktığını söyledi.
Gazetecilerin, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin soruları üzerine Önder, şunları kaydetti:
"Bu konuda hükümet bugün çıksın desin ki 'ben bu konularda şöyle düşünüyorum ve bu çalışmayı da yürütmeye devam edeceğiz. 'Hükümet bunu beyan ederse bu 48 maddeyi bir haftada çalışırsak 10-12 madde daha var, hemen uzlaşılabilecek. Bunu 60-65 madde olarak hemen Meclis'e 4 partinin ortak önergesiyle getirebiliriz. Ama şu şartla; hükümet kalanı için ne düşündüğünü beyan edecek. Bu şu açıdan önemli. Bu çözüm sürecinde niyetinin ne olduğu da ortaya çıkacak. Artık Türkiye halklarının zekasına hakaret etmenin bir anlamı yok. Ne düşünüyorsan, açık söyle. O zaman bu 48'i 60'da yapmak mümkün. Biz bunu hemen bir anayasa değişikliği olarak yapalım. Biz yeni bir anayasa yapıyoruz, anayasa değişikliği yapmıyoruz. Ama ona rağmen biz bu çözüme varız. Buyursunlar niyetlerini beyan etsinler, kendilerini bağlasınlar. Öyle şark kurnazlığına hiç gerek yok. O şartla biz bu anayasa değişikliklerini destekleriz. Bu benim görüşüm. Anayasa ihtiyacını doğuran mevzular neyse o konuda ne düşünüyorlarsa açık açık söylesinler."
"Halkımız 'aday ol' derse, aday oluruz"
"Kandil'e süreç ayarı mı yapıldı?" sorusunu Önder, "KCK ana sözleşmesini okuyanlar bunun rutin ve zorunlu bir değişim dönüşüm olduğunu bilirler" yanıtını verdi.
İstanbul'da seçimin, "iş makinelerinin üzerine geçen ile önüne duranlar arasında geçecektir" ifadesi anımsatılarak, "Aday mısınız?" sorusu üzerine Önder, "Bizde örgütlerimiz ve halk karar verir. Bu böyle bir irade ortaya çıktığında düşüneceğim bir şeydir. Biz kalbimiz elimizde geziyoruz. Halkımız 'aday ol' derse, aday oluruz, 'aday olma' derse, aday olmayız. 'Şu işi yap' derse, o işi yaparız. Ama Gezi direnişi birçok adı geçen adayı mülga etmiştir. Şimdi Egemen Bağış'ı tekrar aday gösterebilir mi Başbakan? Gezi'nin mizahıyla Bağış'ınkini karşılaştırdığınız zaman sayın Başbakan buna cesaret edebilir mi? Adamı 2 günde parça pinçik eder bu anlayış. Yani bir sürü adaylık mülga. Herkes bunun farkında olsun Sırrı, Hasan, Mehmet meselesi değil, anlayış meselesi. Çok adaylar ziyan olacak bu süreçte" diye konuştu.
Bu arada BDP Van Milletvekili Özdal Üçer de düzenlediği basın toplantısında, Van depreminin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Erciş'te hala yüzlerce ailenin konteynerde yaşadığını iddia etti. Üçer, depremin ardından Van'ın afet bölgesi ilan edilmediğini, afetzedelere afetten görmüş oldukları zararların gedirilmesi konusunda da yardımcı olunmadığını savundu.