Ölüme gönderiliyorlar

Cezaevinde hastalıkla tanışan mahkûmların özgürlüklerine kavuşmasına bürokrasi çarkı engel.

Murat İnceoğlu / Cumhuriyet

Hasan Kaçar cezaevine girdiğinde henüz 18 yaşındaydı, yargılandı, müebbet hapis cezası aldı. Cezaevine girmesinin ardından hastalıklarla tanıştı. Şimdi tek başına yaşamını sürdüremeyecek durumda. Ancak Adli Tp Kurumu tarafından verilen raporun eksik yazılması nedeniyle cezaevinden çıkamıyor. Hakkâri’de bisiklet ile gezerken polislerin kullandığı beyaz renkli Reanult Toros çarpıp yerde sürüklediğinde henüz 16 yaşındaydı. O zamanlar HADEP’e gidip geliyordu, polisler bir defasında ise “Sen hele bir 18 yaşını geç, o zaman görüşürüz” demişlerdi. Öyle de oldu, 18 yaşını doldurmasından kısa bir süre sonra polis lojmanlarının yakınında patlayan bir ses bombası nedeniyle evi basılarak gözaltına alındı ve tutuklandı. Cezaevinde kısa sürede “Ankilozan Spondilit” olarak adlandırılan eklem hastalığı başgösterdi.Vücudu giderek harap olmaya başladı. Bu kez hasta hükümlülerin tedavisinin takibinin yapıldığı Metris R Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Doktorlar acil ameliyat olması gerektiğini söyledi. Ancak cezaevi, ameliyat sonrası bakımının yapılamayacağından kabul etmedi. Kaçar’ın kardeşi Asiye Kaçar, “Organları tahrip oldu, hareket edemez halde. Görüşte, elimi uzattım ama eli artık kalkmıyormuş” diyerek anlatıyor. Avukatlarının cezasının ertelenmesi amacıyla yaptığı başvuru sonucu Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen Kaçar’a “cezasının infazının 6 ay süreyle ertelenmesi uygundur” raporu verilir. Ancak mahkeme yasadan yararlanabilmesi için hayatını tek başına sürdürüp sürdüremeyeceğini de sorar. Yeni rapor mahkemeye ulaşır ancak raporda yine tek başına yaşamını sürdürüp sürdüremeyeceği belirtilmemiştir. Mahkeme kuruma üçüncü kez yazı yazmak zorunda kalır. Bu arada Asiye Kaçar’ın, ağabeyinden habersiz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e cezasının affedilmesi için başvuruda bulunması nedeniyle de yeni bir süreç başlar. Başını dahi çeviremeyen Hasan Kaçar’ın hastaneye sevk yazısının üzerinde “DİKKAT KAÇAR/ KAÇIRILIR” yazıyor. Asiye Kaçar yaşadıklarını “Bu oyunda tükendik. Canımız içerde yanıyorken, acılar içinde kıvranıyorken, ölümü bekliyorken izleyelim mi?” sözleri ile anlatıyor.

Diğer hasta tutuklular

Adli Tıp Kurumu’nun cezasının ertelenmesi ve tahliye edilmesi yönünde görüş bildirdiği ancak ailesinin PKK’nin sıkça eylem yaptığı bir mahallede oturması nedeniyle cezaevinden çıkamayan Salih Tuğrul için avukatları Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Avukatlar, Tuğrul’un yaşama hakkı nedeniyle tahliye edilmesini talep etti. 12 yıldır cezaevinde olan ve kalbinin sadece yüzde 30’u çalışan Abdullah Kalay, hakkında Kocaeli Üniversitesi’nin “cezaevinde kalamaz” yönündeki raporuna rağmen Adli Tıp Kurumu 3. kez cezaevinde kalmasında da sakınca olmadığı yönünde rapor verdi.