"Ölüm emrini kimlerin verdiği ifadede var"

İstanbul'da, 1992 ve 1994 yıllarında, polis tarafından kaçırıldıkları ve bir daha kendilerinden haber alınamadığı iddia edilen Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin ailesinin avukatı Mustafa Yağcı, ''Ayhan'ın ölüm emrinin kimlerden alındığı, Ayhan Çarkın'ın ifadesinde bir paragraf halinde vardı. Şimdi bu isimleri açıklamam uygun değil'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Bursa Barosu avukatlarından olan Yağcı, yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının, ''15 yıldan fazla zaman geçmiş bulunması sebebiyle zaman aşımına uğradığı anlaşıldığından (...) kovuşturma yapılmasına yer olmadığına'' ilişkin kararına itiraz ettiklerini hatırlatarak, Efeoğlu kardeşlere ilişkin dosyalarda sözü edilen suçlarda zamanaşımının 20 yıl olması gerektiğini kaydetti.

''Her cumartesi günü bu konuları işledik''

Aynı zamanda İnsan Hakları Derneği (İHD) Bursa Şubesi Başkanı olduğunu hatırlatan Yağcı, iki kardeşle ilgili yaşanan sürece 2002 yılında dahil olduğunu belirterek, ''Biz 2011 yılı başında her cumartesi günü, Bursa Katlı Otoparkı7nın önünde saat 12.00'de bir temayı işlemeye başladık. İlk olarak 8 Ocak'ta Ayhan ve Ali kardeşlerin konusunu işleyen bir basın açıklaması yaptık'' diye konuştu.

''Çarkın'la görüştüm''

Bu konuyu takip etmeye başladıktan sonra mart ayı içinde Ayhan Çarkın'ın ifadelerinin gündeme düştüğünü hatırlatan Yağcı, birkaç ay sonra Çarkın'ın tutuklandığını dile getirerek, şunları söyledi:

''17 Haziran günü Ankara'da Sincan Cezaevi'nde Ayhan Çarkın'ı ziyaret ettim. Çarkın, burada bana ilk kez Ayhan Efeoğlu'nun öldürüldüğünü telaffuz etti. İlk itiraf ettiği kişilerden biri benim. Çarkın söze girerken dünyanın en huzurlu mahkumu olduğunu ve bildiği her şeyi savcılara anlatacağını söyledi. Yaklaşık 15 dakika görüştük.''

''Ölüm emrini verenler bir paragraf halinde vardı''


Mustafa Yağcı, ''Ayhan Efeoğlu'nun ölüm emrini kim vermiş?'' sorusu üzerine, ''Çarkın'ın ifadesinde bu isimler bir paragraf halinde vardı. Şimdi bu isimleri açıklamam uygun değil. Bu isimler 19 yıl önce baba Osman Efeoğlu'nun basında geçen ifadelerinde var. Nokta Dergisi'nde yer alan isimler'' karşılığını verdi.

Avukat Yağcı, Türk hukuk sistemine güvendiğini belirterek, ''Hukuki süreç başlatılacaktır. Bir şeyler yapma imkanımızın olduğunu düşünüyorum'' dedi.

Ailesinin durumu

''Ailenin, vefat eden çocukları için mezarda dua etme arzusunu'' dile getirdiğinin hatırlatılması üzerine Yağcı, şöyle konuştu:
''Ayhan Çarkın'la konuştuktan sonra her ikisi için de 'vefat' kelimesini telaffuz edemiyorum. Sadece Ayhan için söyleyebilirim. Ailenin talebi tabii ki çok insani bir arzudur. Aileyle görüşüyorum. Annenin sağlığı son derece bozuk, baba ise evde yalnız, gelişmeleri takip ediyor. Anne şu an haberlerden mümkün olduğu kadar uzak tutulmaya çalışılıyor. İnsan hakları konusunda çalışmaya devam edeceğim. İyi bir sonuç alacağımıza inanıyorum.''

 

Suç duyurusu

İstanbul'da, 1992 ve 1994 yıllarında, polis tarafından kaçırıldıkları ve bir daha kendilerinden haber alınamadığı iddia edilen Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin ailesinin avukatı Mustafa Yağcı, Bursa Adliyesi'ne gelerek şüpheliler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Efeoğlu kardeşlerin ailesinin avukatı Mustafa Yağcı, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının, ''15 yıllık zaman aşımı doldu'' gerekçesiyle verdiği ''kovuşturmaya yer yoktur'' kararına dün yaptığı itirazın ardından bugün İstanbul Başsavcılığına gönderilmek üzere, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek suç duyurusunda bulundu.
Bu dosyalarda, zaman aşımının 20 yıl olması gerektiğini savunan Yağcı, soruşturmanın genişletilmesini de istedi.

Bursa Adliyesi önünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yağcı, ''Ailenin, vefat eden çocukları için mezarı başında dua etme arzusu'' olduğunu belirtti.
Daha önce yaptığı açıklamada kullandığı ifadeleri yineleyen Yağcı, şöyle dedi:

''Ailenin talebi tabii ki çok insani bir arzudur. Aileyle görüşüyorum. Annenin sağlığı son derece bozuk, baba ise evde yalnız, gelişmeleri takip ediyor. Anne şu an haberlerden mümkün olduğu kadar uzak tutulmaya çalışılıyor. İnsan hakları konusunda çalışmaya devam edeceğim. İyi bir sonuç alacağımıza inanıyorum.''

 



Olay


İstanbul'da, 1992 ve 1994 yıllarında, polis tarafından kaçırıldıkları ve bir daha kendilerinden haber alınamadığı iddia edilen Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin ailesinin avukatı Mustafa Yağcı, İstanbul Cumhuriyet Savcılığının, ''15 yıllık zaman aşımı doldu'' gerekçesiyle verdiği ''kovuşturmaya yer yoktur'' kararına dün itiraz etmişti. Bu dosyalarda, zamanaşımının 20 yıl olması gerektiğini savunan Yağcı, soruşturmanın genişletilmesini de istemişti.

Ailenin avukatlarından Taylan Tanay ise yine dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinden yer gösterme işlemi için çıkarılarak İstanbul'a getirilen Ayhan Çarkın'a eşlik eden Cumhuriyet savcılarından bilgi almıştı.

Silivri Emniyet Müdürlüğü önünde ve incelemelerin yapıldığı Beylice köyü yakınlarındaki aramalar sırasında basın mensuplarına açıklama yapan avukat Tanay, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada, Susurluk davası sanıklarının 1993-1996 yılları arasındaki faaliyetlerinin araştırıldığını söylemişti.

Söz konusu dönemde birçok kayıp ve öldürülme olayının yaşandığını belirten Tanay, ''Ayhan Çarkın, Ayhan Efeoğlu'nun nasıl öldürüldüğünü, kimin öldürdüğünü ve kimin gömdüğünü bildiğini, savcıların istemesi halinde bu bilgiyi paylaşacağını söyledi. Bizim bu konuda bir başvurumuz olacak'' demişti.