Öldürüldüğü sanılan kadın 10 yıl sonra duruşmada ortaya çıktı
Adana'da 10 yıl önce erkek arkadaşı Oğuzhan Ekinci (24) ile birlikte öldürüldüğü sanılan ve bugüne kadar resmi hiç bir işlemi saptanamayan Gülşen Yüksel (38), ağabeylerinin yargılandığı duruşmaya gelerek ifade verdi. Ağabeyleri katil zanlısı olarak yargılanan genç kadın, öldürülen Oğuzhan Ekinci'nin kendisi ile zorla birlikte olduğunu belirterek, şantajlarına ve tehditlerine maruz kaldığını öne sürdü.
DHA
2007 yılında annesine ait kuaförde çalışan Oğuzhan Ekinci, müşteri olarak gelen Gülşen Yüksel ile tanıştı. İddiaya göre çift arasında duygusal ilişki başlarken, genç kızın ağabeyleri bu ilişkiyi onaylamadı. Baskılara rağmen evlenmek istediklerini söyleyen Ekinci ile Yüksel, ortadan kayboldu. Faili meçhul kalan dosyayı yeniden ele alan polis, ihbar mektuplarını da değerlendirip genç kızın 3 ağabeyinin de aralarında bulunduğu 14 kişiyi 2016 yılının ağustos ayında gözaltına aldı.
CESET DAĞLIK ALANDA BULUNDU
Şüphelilerden Bülent Akyüz'ün göstermesi sonucu Oğuzhan Ekinci'nin cesedi Mersin'in Silifke İlçesi'nde dağlık alanda gömülü bulundu. Üzerine beton dökülerek izleri yok edilmeye çalışılan ceset çıkartıldı. Genç kızın ağabeyleri Cengiz (53), Muhammet Ali (47) ve Bülent Yüksel (49) ile 7 arkadaşı tutuklanırken, 4 şüpheli önce, 2 şüpheli de daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yapılan araştırmada özel bir üniversitede öğrenci olan Gülşen Yüksel'in derslerine devam etmediği, nüfus kayıt sisteminde adresi olmadığı ve 10 yıldan beri sağlık hizmetlerinden de resmi olarak yararlanmadığı belirlendi. Gülşen Yüksel'in de ağabeyleri tarafından öldürülüp cesedinin bir şekilde yok edildiğini vurgulayan savcı, Cengiz, eşi Emine, kardeşleri Muhammet ve Bülent Yüksel, kardeşi öldürme ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet, diğer 10 şüpheli ise Oğuzhan Ekinci'yi öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açtı.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Davanın ilk celsesinde savunma yapan Cengiz Yüksel, Oğuzhan Ekinci'yi konuşmak için aldıktan sonra bir kaç kez dövdüğünü, ancak öldürmediğini söyleyip suçlamayı kabul etmedi. Mahkeme başkanının Gülşen Yüksel'in nerede olduğunu sorması üzerine ise Cengiz Yüksel, kız kardeşinin yaşadığını belirterek diğer duruşmaya geleceğini söyledi.
Davanın bugün görülen 2'inci celsesinde savunma yapmayan sanıklar dinlendi. Cengiz Yüksel'in eşi Emine Yüksel, olaylar sırasında köyde olduğunu söyleyerek suçlamayı kabul etmedi. Muhammet Ali Yüksel ise, Oğuzhan Ekinci ile sadece ağabeyi Cengiz Yüksel'in konuştuğunu anlatarak savunmasında şunları söyledi:
"Ağabeyim Cengiz, Oğuzhan'a sürekli neden mektupları gönderdiğini, hakaret ettiğini soruyordu. Son gün ben de konuşmak istedim. Oğuzhan 'Benim kim olduğumu biliyor musunuz' diyerek ağır küfürler etti. Ben de bir defa yumruk vurdum. Yere düşerek başını betona çarptı. Daha sonra Bülent Akyüz, elindeki sopayla Oğuzhan'ı dövmeye başladı. Çocuğu Bülent'in elinden zor aldık. Öldüğünü fark ettik. Ancak benim attığım yumruktan mı öldü yoksa Bülent'in sopa darbeleriyle mi öldü bilmiyorum."
Muhammet Ulus ile Haluk Açıkgöz de olayla ilgilerinin olmadığını öne sürerek suçlamayı kabul etmedi.
ÖLDÜ SANILIYORDU
Bugüne kadar öldüğü sanılan ve sanıkların da öldürme suçundan yargılandığı kayıp Gülşen Yüksel, duruşmaya katıldı. Psikolojik sorunları olduğu belirtilen Yüksel, bugüne kadar kardeşi ile Mersin'de yaşadığını ileri sürdü. Bitkin halde olan ve konuşmakta güçlük çeken kadın, sanıkların ve aile üyelerinin salondan çıkarılmasını istedi. Salon boşaldıktan sonra ifade veren Gülşen Yüksel, yengesi Emine Yüksel'i suçladı, şunları söyledi:
"Yengem Emine Yüksel beni o insanla tanıştırdı. Israrları ve baskıları sonucu Oğuzhan ile arkadaş olduk. Duygusal boyuta da geçti. Bir gün ısrarla beni arayarak dükkanına çağırdı. Oraya gittiğimde benimle isteğim dışında zorla birlikte oldu. Daha sonra telefonla tacizleri başladı. Başıma gelen bu kötü olayı kimseyle paylaşamadım. Ağabeyim baskıcı otoriter bir insandır. Yengeme bu olayları anlattım. Yengem beni ağabeyime söylemekle tehdit etti. Oğuzhan'ın sürekli taciz ve baskılarına dayanamadım, kafama silah dayayıp tetiği çektim, yaralandım. Ondan sonra bir süre tedavi gördüm. İntihar girişiminden sonra sakat kalmıştım. Tedavimden sonra okuluma tekrar döndüm.
10 YIL OLMUŞ FARKINDA DEĞİLİM
Oğuzhan okuluma bile gelip tehditlerine devam ediyordu. 'Ben gel diyeceğim, sen geleceksin' diyordu. Bilmediğim bir kaç eve götürdü. Israrla başka erkeklerle tanıştırıyordu. Zaman zaman dövmeye de başladı. Sürekli ağır hakaretler ve tehditler içeren mektuplar gönderiyordu. Bir gün beni ısrarla arayarak buluşmak istediğini söyledi. Evimize yakın bir restoranda buluştuk. 10 dakika olmadan Cengiz ağabeyim yanında iki kişiyle geldi. Sonra bizi bir yere götürdüler. Orada konuşulduğunu hatırlıyorum. Ben isterdim ki ağabeylerim burada oturacağına o şahsın oturup bana yaptıklarının hesabını versin isterdim. Benim geleceğim parlaktı elimden her şeyim alındı. 10 yıl olmuş farkında değilim. Hala sabah uyandığımda okula gideceğimi sanıyorum."
Gülşen Yüksel'in konuşması sırasında müdahale eden, ölen Oğuzhan'ın annesi Hatice Kılıç mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı. Duruşmada diğer sanıklar tek tek olayla ilgili savunmalarını yaptı.
DNA TESTİ İSTENDİ
Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 10 yıl sonra ortaya çıkan Gülşen Yüksel'in kimliğinin kesinleştirilmesi için Yüksel'den ve ağabeylerinden kan örnekleri alınarak DNA testi yapılmasına karar verdi. Tutuklu sanık Mustafa Efe'nin tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.