Öğretmenler anlatıyor-3

1. sınıfa yeni başlayacak çocukların durumu çok kritik. 21 Eylül’de kısmen okula gitmelerine izin çıkacak ama gönderip göndermemek veli inisiyatifinde olacak. Yani veli bir risk görüyorsa çocuğunu okula hiç göndermeyebilecek. Uzaktan eğitim sürecinde bu çocuklara evde büyük destek verilmesi şart.

Figen Atalay

Birinci sınıf öğretmeni Turan Fırat’ın okula yeni başlayacak çocuklara ilişkin sorulara verdiği yanıtlar şöyle: 

- Bu öğretim yılında kaçıncı sınıfın öğretmenisiniz? Derslere başladınız mı?

Bu yıl Bakırköy Mimar Sinan İlkokulu’nda birinci sınıf okutacağım.

Henüz derslere başlamadık. Bu hafta öğrencileri ve velileri küçük gruplar halinde okula çağırarak tanışacağız. Böylece okulların açılmama olasılığına karşılık ön hazırlık yapmış olacağız.

- Birinci sınıf öğrencileri için uzaktan eğitim ne ifade ediyor? 

Doğrusu bir şey ifade edecek mi bilemiyorum. Önce öğrenciye okulun eğitim öğretim kurumu olduğunu, okula geldiğimizde bu kurumun kurallarına göre davranmamız gerektiğini öğretmemiz gerekiyor. Çünkü eğitime başlayabilmemiz için çocukta okul fikrinin oluşması gerekiyor. Okul, sınıf, ders kavramı oluşmamış çocuklarla çalışmak zor olacaktır. Zaten uzaktan yapılacak olan eğitim değil sadece öğretimdir. Akademik eğitim almış ailelerin çocukları ve okulöncesi eğitim almış çocuklarda okul, ders, sınıf gibi kavramlar oluşmuştur. Buna rağmen öğrenciyi bilgisayar, tablet ya da mobil telefon başına oturtarak derse katmak oldukça zor olacaktır. Çünkü bu yaş grubunun dikkatini bir konuya çekmek için sürekli uyarıcılar vermek gerekir. Ev ortamında rahat hareket eden çocuk derse katılır mı ya da katılırsa dersi ne kadar dikkate alır bunu ancak deneyimleyerek öğrenebiliriz.

- Onlara uzaktan okuma yazmayı nasıl öğreteceksiniz? 

Her öğrencinin mutlaka internet ağı, bilgisayarı ve hatta yazı tahtası olmalı. Bunların yanında derse başlandığında öğrenciye yardımcı olacak okuma yazmaya hâkim ebeveynin çocuğun yanında bulunması gerekecek. Yedi yaşındaki bir çocuğun sanal ortamda derse katılarak anlatılanları doğru algılaması, gösterilenleri doğru yazmasını beklemek gerçekçi değil. Öncelikle uyum haftasında çizgi çalışmalarının mutlaka programa uygun olarak yapılması gerekir. Uzaktan öğretimde bu görev aileye düşmektedir. Yapılan çalışmaların nasıl kontrol edileceği ayrı bir sorun olarak durmaktadır.  

Bir başka sıkıntı da onlarca ailenin evinden gelecek olumsuzluklar (ses, internet kesintisi, ebeveynin müdahaleleri vb.) El alıştırmalarından sonra EBA vb. platformlardan açılacak videolar ve çalışmaları ancak ekrandan paylaşarak ve öğrenci ile veliyi yönlendirerek öğretim gerçekleşebilir. Velilerden bu çalışmaları indirerek ya da paylaşılan EBA’daki sınıf platformundan tekrar tekrak dinleyip yazdırmalarını, okutmalarını isteyeceğiz. Yazılanların kontrol edilmesi için cep telefonlarımıza WhatsApp üzerinden yollanmasını isteyeceğiz. 

MAYA TUTMAYACAK

- Bakan Selçuk, 21 Eylül’de başlaması planlanan “Yüz yüze eğitim’’de 1. sınıf öğrencilerinin okulla, öğretmenle tanıştıktan sonra uzaktan eğitimde daha başarılı olabileceklerini söyledi. Sizce de öyle olacak mı? 

Bu söylemle ilgili elimizde hiçbir veri yok. Göle maya çalmaktır bu ya tutarsa denilerek. Üzgünüm fakat tutmayacak. Mart-Haziran döneminde yapılan uzaktan öğretime bakanlığın kabulüyle bir buçuk milyon, sendikamızın sahadan topladığı bilgilere göre yaklaşık altı milyon öğrencinin katılmadığı/ katılamadığı derslerden ne kadar başarı elde edildiyse birinci sınıflarda da o kadar başarı elde edilir. Bu hiç gerçekçi ve inandırıcı değil. Tüm öğrencilere aynı olanak sağlanırsa o zaman bakanın ifadesinin doğrulanma olanağı elbette karşılık bulur. 

ANNELER NASIL YETECEK? 

Uzaktan eğitimde annelerin sorumluluğu büyük ama bu desteği vermeye zamanı yeterli olmayanlar da var. Bu durumdaki çocuklar ne yapacak?

- Her anne teknoloji kullanımında yeterli mi? Aynı şey babalar için de geçerli.

- Öncelikle çok çocuklu ve öğrencili anneler hangisine yetecek? Farklı sınıflarda üç çocuğu olan anne gününü bilgisayar başında geçirmek zorunda kalacak. Yine bu çocukların ders saatlerinin çakışması durumunda sorun nasıl çözülecek?

- Çalışan ve çocuklarını yaşlı ebeveynlere ya da bakıcılara bırakmak zorunda kalan annelerin çocukları ne olacak? Bu durumdaki çocuklar için tam anlamıyla konu çıkmaz sokağa dönmektedir. Yedi yaşındaki çocuk duygusal kırılma yaşayabilir, okuldan, öğretmenden, öğrenmeden soğuyabilir. Çocuklara yazık etmiş olacağız. 

DERS SAATİ YETMİYOR

İlkokul öğretmeni O.S:

- Hangi şehir ve okulda öğretmensiniz? Kaç öğrenciniz var? 

İstanbul Zeytinburnu’nda bir ilkokulda öğretmenim.18 öğrencim var. Bu öğrencilerimizden 7’si yabancı uyruklu. 

- Uzaktan eğitime başladınız mı? Katılım nasıl? Erişemeyen öğrenci var mı? 

31 Ağustos itibarıyla telafi eğitimine tekrar başladık.Canlı dersime şu an itibarıyla yaklaşık 8-10 kişi katılıyor Geçen dönem 5-6 öğrenci katılıyordu. Erişemeyen öğrenci sayımız 8 civarında.

- Uzaktan eğitimin en büyük zorluğu nedir sizce?

Uzaktan eğitimin en büyük sıkıntısı teknik altyapının yetersiz olması. Velilerimizin bu eğitim sistemi konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları. Öğrencilerimizin bir kısmını uzaktan eğitime ulaşabileceği bilgisayar, tablet veya cep telefonlarının olmaması, internet paketlerinin bulunmaması. Uzaktan eğitim için hazırlanmış içeriklerin yetersizliği. Uzaktan eğitim için içerik hazırlamada biz öğretmenlerin teknolojik yetersizlikleri ve gerekli eğitimleri almamamız.

- Kazanımlar açısından uzaktan eğitimi değerlendirebilir misiniz? 

- Uzaktan eğitimde bir ders 30 dakika. Normal eğitimde ders süresi 40 dakikaydı. Türkçe dersini değerlendirsek yüz yüze eğitimde haftada 10 saat Türkçe dersi vardı. Uzaktan eğitimde 2 ders saati. Ders sürelerinin azalması ve uzaktan olması nedeniyle bu dersin kazanımlarını vermede ciddi sıkıntı çekiyoruz. Kazanımları öğrencilerimizin alıp almadığını değerlendirmede ciddi sıkıntı yaşıyoruz. EBA’dan canlı derse girmek bazen 5 dakikayı geçiyor. Öğrencilere merhaba demek, derse hazırlık ve motivasyonu sağlamak derken 30 dakikanın en az 10 dakikası bu şekilde geçiyor. Ortalama 20 dakika ders yapmış oluyoruz. Bu zaman da gerekli kazanımları vermemize yeterli gelmiyor.

Velilerimizin çoğu çalışıyor. Bir velim çalıştığını, kızını yanıda işe götürdüğünü ve iş ortamında uzaktan eğitime katılamadığını bildirdi.

Yabancı uyruklu 7 öğrencim var. Bu öğrencilerimizle yüz yüze eğitimde iletişim kurmada sıkıntı yaşıyorduk. Uzaktan eğitimde bu sıkıntı katbekat artı. EBA TV yayının izlemek için televizyonu olmayan öğrencim var.

Uzaktan eğitimde evde yapılması için verdiğimiz çalışmaların ne düzeyde yapıldığını kontrol etmede sorun yaşıyoruz. Burada da velilerimizden yeterli desteği alamıyoruz. En kısa zamanda  yüz yüze eğitime başlamak istiyoruz.

MASKELİ DERS 

İspanya’nın Valencia şehrinde, yeni akademik yılın ilk gününde öğrenciler sınıflarda sosyal mesafe kurallarına göre oturarak ve maske takarak ders yaptı. Salgından en ağır etkilenen ülkelerden biri olan İspanya’da 6 yaşından itibaren tüm öğrenciler okulda maske takmak zorunda. Ayrıca öğrenciler günde en az beş kez ellerini yıkamaları için de teşvik ediliyor.

İKİ EĞİTİM DÖNEMİ DE KAYIP 

Bu yıl 1. sınıfları okutacak öğretmen M.A: 

- Kendi sınıfınız ve okulunuz açısından  martta başlayan uzaktan eğitim süreci verimli oldu mu? 

4. sınıfı okutuyordum. Bu süreç tabi ki verimli olmadı. 23 kişilik sınıfımdan ancak 9-10 öğrencime EBA ile ulaşabildim. Yüz yüze eğitimde dahi ulaşamadığımız öğrenciler oluyorken uzaktan eğitimde nasıl ulaşmış olabiliriz bu çocuklara? 

- Sınıfınızda eğitime erişemeyen öğrenci var mı? Varsa okul yönetiminin tutumu nedir bu durumda olan öğrenciler için? 

1. sınıf ve yeni kayıt olduğu için velilerin uzaktan eğitim araçlarının olup olmadığını bilemiyoruz henüz. Yalnız okul idaresi tarafından bir tarama yapmamız ve hangi öğrencilerin uzaktan eğitim aracının eksik olduğunu tespit etmemiz istendi. 

- Dersinizi uzaktan anlatırken yaşadığınız zorluklar var mı? 

Uzaktan eğitimin en kötü tarafı bu olsa gerek. Öğrenme gerçekleşiyor mu ölçemiyoruz. 

- Sınavlara hazırlanan öğrenciler için bu öğretim yılı nasıl geçecek sizce? 

Normal bir eğitim öğretim dönemi yaşamıyoruz ama sınavlar yapılmaya devam ediyor. Böyle zorlu bir süreçte en azından sınavları basite indirgeyebilirlerdi aksine daha da zorlaştırıldı.

Biz öğretmenler ve veliler bu iki dönemin kayıp bir dönem olduğunu düşünüyoruz.