"Öğretmen açıkları kadrolu güvenceli atamalarla kapatılsın"

Eğitim-Sen, Türkiye'deki öğretmen açığı ile işsiz öğretmen sayısı arasındaki dengenin düşünülerek, işsiz öğretmenlerin tamamının kadrolu iş güvenceli olarak atamalarının yapılması gerektiğini belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Eğitim-Sen Merkez Yönetim Kurulu yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye'deki öğretmen açığı sorununa dikkat çekti. KPSS-Eğitim Bilimleri Alan Sınavı'nın 31 Ekim Pazar günü gerçekleştirileceğini hatırlatan Eğitim-Sen, "KPSS'deki iddiaların hala sonuçlandırılamamış olması bir yana onlara yaşatılanların siyasal sorumluluğunun hükümetin üzerine dahi almayarak sınava girecek öğrencileri aşırı düzeyde güvenlik önlemleriyle bir nevi cezalandırması kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.

KPSS'yi meşrulaştırma çabalarıyla çelişiyorlar

KPSS engelini aşamayan kişilerin atamasının yapılmamasının gerekçesi olarak kendilerini eğitim alanında geliştirmemeleri ya da bu alanda yeterli donanıma sahip olmadıkları şeklinde ifadelerin ne kadar anlamlı olduğu bu süreçte yeniden gündeme taşındığını savunan Eğitim-Sen, "Sınavın iptal edilmesinin hemen arkasından Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'nun öğretmen ihtiyacının ücretli öğretmenlerle kapatılacağını ifade etmesi KPSS'yi meşrulaştırma çabalarıyla çelişmektedir. Çünkü 'ücretli öğretmenlik' uygulamasında devlet okullarında kadrolu öğretmenlerle birlikte aynı işi yapan ücretli öğretmenler ders vermektedir.

Eğitim hizmetin örgütlenmesi konusunda okul, öğrenciler ve verilen eğitim hizmeti gibi faktörlerin aynılığına rağmen kadrolu ve KPSS engelini aşamamış öğretmenlerin aynı işi yapmalarının sağlanması KPSS'nin sadece kamu görevlisi istihdamında bir sıralama sınavı olduğunu göstermektedir" dedi.

Sözleşmeli istihdam birçok sorunu beraberinde getirir

Öğretmenlerin kadrolu istihdam biçimi yerine sözleşmeli istihdam edilmesinin çalışma ilişkilerinin kuralsızlaşması, emekçiler arasında yaratılan rekabet, çalışma koşullarının farklılaşması, ücret ve sosyal hak eşitsizliği ve sosyal güvenlik hakkından aynı ölçüde yararlanamama gibi sorunları beraberinde getireceğini ifade eden Eğitim-Sen, "Oysaki eğitimin niteliği, öğretmenin niteliği ile doğru orantılıdır. Öğretmenlik mesleği düzenlilik ve süreklilik gerektirdiğinden, sözleşmeli öğretmenlerin mevcut çalışma koşulları ile öğrencilere faydalı olabilmesi mümkün değildir. Bu ve benzeri nedenlerle, bütün öğretmenler, kadrolu ve iş güvencesine sahip olarak istihdam edilmek zorundadır" diye konuştu.

KPSS'nin tek sonucu mağdur sayısını arttırmaktır

KPSS'nin görünen tek sonucunun mağdur sayısını artırmak ve eşitsizliği yeniden üretmek olduğunu ifade eden Eğitim-Sen, "KPSS'nin gençlerimizi, genç öğretmenlerimizi, eğitimin niteliğini ve dolayısıyla çocuklarımızın geleceğini öğüten bir mekanizmaya dönüştüğü açıktır" dedi. Eğitim-Sen, bu mağduriyeti ortadan kaldırmak için yapılaması gerekenleri şöyle sıraladı:

"Öğretmen açığı ile işsiz öğretmen sayısı arasındaki denge de düşünülerek, işsiz öğretmenlerin tamamının kadrolu iş güvenceli olarak atamalarının yapılması, çalışma yaşamı içinde olması gereken herkese kadrolu iş güvenceli çalışma olanağının sağlanması, bu düzenlemeler kapsamlı ve uzun vadeye yayılmayan bir plan dahilinde hayata geçirilinceye kadar işsiz kalan her bireye insanca yaşama olanağı sağlayacak bir 'yurttaşlık geliri ve sosyal güvence' sağlanması gerekmektedir."