Öğrencilerin çığlığı: Eğitim hakkımız çalınıyor
Türkiye'deki cezaevlerinde 69 bin 301 öğrenci var. Cezaevlerindeki öğrenciler eğitim haklarının çalındığından şikayetçi.
ALİCAN ULUDAĞ / FİGEN ATALAYKHK’LER NEDENİYLE SINAVA GİREMİYORLAR
Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı son verilere göre, yaklaşık 232 bin tutuklu ve hükümlünün bulunduğu cezaevlerinde toplam 69 bin 301 öğrenci var. Bunların 36 bin 33’ü lise ve dengi okullar, ön lisans ve lisans programlarına kayıtlı. Açıköğretim programlarına kayıtlı toplam öğrenci sayısı ise 33 bin 268. Cezaevinden Cumhuriyet’e gönderilen bir mektup, cezaevindeki öğrencilerin eğitim-öğrenim hakkı sorununu gündeme getirdi. İzmir 9 Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünde okuyan Melisa Türkelan, tutuklu bulunduğu Düzce T Tipi Kapalı Hapishanesi’nden gönderdiği mektupta, “Size eğitim hakkı elinden alınmış bir öğrenci olarak yazıyorum” dedi. Bir yılı aşkın zamandır tutuklu olduğunu belirten Türkelan, “parasız eğitim”e dair bir panele katıldığı gerekçesiyle tutuklandığını kaydetti. Türkelan, şunları anlattı:
“Parasız eğitim isterken bunun için mücadele ederken şimdi bu uzun tutsaklığımla fiilen benim de eğitim hakkım elimden alınmış oldu. Aslında ne kadar trajikomik değil mi? Bazılarına göre öyle uzaktan bakınca hava hoş, ‘otur çalış derslerine, sınavlarına hazırlan, gir, geç sınıfı.’ Ama böyle söylendiği gibi olmuyor tabii. Çünkü zaten örgüt üyeliği ile yargılananlar OHAL ile çıkarılan KHK’lerden kaynaklı sınavlara giremiyor. Hadi diyelim bu kalktı. Bu kez karşımıza kitap yasakları, sınavları çıkıyor. Yani bu bir yılı aşan süre hayatımın bir bütün olarak etkiliyor. Bunca geçen zamanda ise sadece 2 kez mahkemeye gidebildim. Bu 2 mahkemede, sadece bir kez derdimi, mağduriyetimi anlatabildim. Neden mi diyeceksiniz? 2. mahkemede ilk mahkemede savunma yapmış olmamdan kaynaklı savunma yaptırılmadı. Bunun öncesinde zaten savcı daha oturup bir nefes almadan tutukluluk devam dedi. El insaf. Dedi ki idamı giden adama bile son sözü sorulur.” Tek tip kıyafeti kabul etmeyeceklerini vurgulayan Türkelan, sohbet hakkının uygulanmaması, kitap-yayın hakkının engellenmesi sorunları yaşadıklarını anlattı.
TERÖRÜN KUCAĞINA BIRAKILIYORLAR
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve PDR Bölümü son sınıfında okuyan 16 öğrenci, isimsiz bir ihbarla başlayan soruşturma kapsamında 2017 yılının mayıs ayında tutuklandı. Geçen kasım ayında ilk kez yargıç karşısına çıkan öğrenciler, bilgisayarlarındaki Kürtçe şarkı sözleri ve bu şarkıların kliplerindeki fotoğrafları nedeniyle “silahlı terör örgütüne üye olma’’ suçundan 9 yıl 9’ar ay hüküm giydi.
Davayı izleyen öğretim görevlisi İpek Özel, yazılı ifadeleri hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle çelişmesine karşın ‘kuvvetli delil’ olarak kabul edilen iki itirafçının mahkemeye çıkarılıp avukatlarca sorgulanmadığını belirterek “Kimi öğrenciler ısrarla akıllı telefonları olmadığını, cep telefonlarında söz konusu fotoğrafların bulunamayacağını, itirafçıların örgüt toplantısı yaptığını iddia ettikleri tarihlerde Kırşehir’de bulunmadıklarını söylüyordu. Avukatlar bu bilgilerin teyidini daha da önemlisi itirafçıların mahkemeye çıkartılıp öğrencilerle yüzleştirilmesini talep etti. Heyet bunlara izin vermedi. Tüm talepler anında reddedilerek öğrencilerin adil yargılanma hakları da tamamen ellerinden almış oldu” dedi.
Davayı “hukuksuzluğun geldiği boyutları gösteren örneklerden sadece bir tanesi’’ diye niteleyen Özel, şöyle devam etti: “Bu gençleri neden hapislere, gerçek terörün kucağına bırakıyoruz? Yaklaşık beş senedir öğrenci duruşmalarını takip eden ve 20 senedir ders veren bir öğretim görevlisi olarak çok net söyleyebilirim ki bu öğrencilerden örgüt çıkmaz. 16 tane bu denli sağlam görüşlü genci, üniversite okuma çabalarını, üniversiteyi kazanana kadarki ve orada okudukları bu dört yıldaki emeklerini, hayatlarını, umutlarını hiçe sayarak, tam okulu bitirmek üzereyken 10 sene hapsederek, bu ülkeye inançlarını kırarak, zorla düşman yaratarak, ülkeyi hiçbir yere götüremezsiniz. 16 genci hiçbir hukuksal koşul sağlanmadan terörist ilan etmek bu ülkeye yapılan düşmanlıktan başka bir şey değildir.”