"Öfkeliler" yeniden sokağa çıkıyor

İspanya'nın bir çok büyük kentinde meydanlarda gösteriler yapan, başkent Madrid'deki Sol Meydanı'nda aylarca kamp kurarak, sembolik bir yer haline dönüştüren "Öfkeliler", sosyal paylaşım sitelerini kullanarak hareketin birinci yıl dönümünde yine Sol Meydanı'na geri dönmeyi hedefliyor.

12-15 Mayıs tarihleri arasında tüm İspanyolları meydanlarda seslerini duyurmaya çağıran 15M Hareketi, Hemen Gerçek Demokrasi, Kırılan Ümitlere Son, Sokağı Tut gibi farklı adlardaki grupların temsilcileri, Sol Meydanı için tam gün izni alamadı. Madrid Adalet Yüksek Mahkemesi, gösteriler için 12 Mayıs'ta 17.00-22.00, 13,14,15 Mayıs'ta da 12.00-22.00 saatleri arasında kısıtlama getirdi. Madrid özerk yönetimi de Sol Meydanı'nda tekrardan kamp kurulmasını önlemek için polise gerekli yetkinin verildiğini, video kameralarla her türlü yasadışı eylemin kayıt altına alınıp, müdahale edileceğini açıkladı.

İktidardaki Mariano Rajoy başbakanlığındaki hükümetin, son kemer sıkma politikalarını, sağlık ve eğitim sektörlerinde yapılan kısıtlamaları ön plana çıkaran "Öfkeliler" gruplarının temsilcileri, gösteri yapmak için "geçmişe nazaran şu anda daha çok sebebimiz var" açıklamasında bulundular.

İspanya'da yayımlanan bazı anketler, birinci yılını dolduracak 15M hareketinin etkisini de ortaya koydu. 15M hareketinin düzenlediği gösterilere ya da halk meclislerine katılanların sayısı, 6 ila 8,5 milyon kişi arasında değişirken, İspanyolların yüzde 78'inin bu yapılanmadan haberdar olduğu kaydedildi. Ayrıca İspanyolların yüzde 76'sı, 15M hareketinin fikirlerini savunmak için gerekli tüm demokratik haklılığa sahip olduğunu belirtti.

"Öfkeliler"in şimdiye kadar dile getirdikleri öneriler arasında en çok şu başlıklar öne çıkıyor:
"Listelerin açık olmasına olanak sağlayan yeni bir seçim yasası yapılması, ayrımcı ve adil olmayan tüm yasaların kaldırılması, herkese onurlu konut olanağı sağlayacak ve ödeyemeyecek duruma gelenlerin borçlarının silinmesine olanak verecek yeni bir ipotek yasası çıkarılması, az gelirliler için vergi reformu, devlet yardımı alan tüm bankaların kamusallaştırılması, IMF ve Avrupa Merkez Bankası'nın gücünün kısıtlanması, çalışma koşullarında gerçek bir düzenlemeye gidilmesi, yolsuzluğa karşı daha sert cezaların getirilmesi, laik devlet eğitiminin güçlendirilmesi, bedava sağlık hizmeti verilmesi, kamu ve siyasi partilerin hesaplarında tam şeffaflık, askeri harcamaların kısıtlanması."