Obezite birçok hastalığı tetikliyor
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilgün Başkal, "Obezite, tip 2 diyabet, hipertansiyon, solunum problemleri gibi pekçok hastalığı tetikliyor. Bu nedenle tedavisi bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi erken başlamalı" dedi.
cumhuriyet.com.trAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilgün Başkal, yaptığı açıklamada, kronik bir hastalık olarak gelişen obezitenin tıbbi bir sorun olduğunu dile getirerek, "Hedef sadece kilo kaybı değildir. Aynı zamanda sağlıklı yaşam için olabilecek en ideal kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumak olduğu unutulmamalıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Başkal, dünyada bu kadar hızla artan, bütün toplumları ve yaş grupları ile her iki cinsiyeti de etkileyen başka bir kronik hastalık örneği olmadığına dikkat çekerek, "Obezitenin yaygınlığı son 20 yılda 3 misli artmıştır. 2015 yılında dünyada 700 milyondan fazla erişkinin obez, 2.3 milyar insanın fazla kilolu yani preobez olacağı öngörülmektedir" diye konuştu.
Prof. Dr. Başkal, Türkiye'de ise 15 yaş üzerinde obezite prevalansının erkeklerde yüzde 10.8, kadınlarda yüzde 32.5 olduğunu söyledi.
"Obez olup olmadığınızı kendiniz de ölçebilirsiniz"
Prof. Dr. Başkal, günümüzde yaygın olarak kullanılan metodun vücut kitle indeksi olduğunu belirterek, vücut ağırlığının (kg), boya(metrekaresi) oranı ile hesaplanabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Başkal, vücut kitle indeksinin 18.5'dan küçük olanların zayıf, 18.5-24.9 olanların normal, 25-29.9 olanların fazla kilolu yani preobezite, 30-34.9 olanların birinci derece obezite, 35-39.9 olanların ikinci derece obezite ve 40 üzeri olanların ise morbid obezite olarak belirlendiğini açıkladı.
Prof. Dr. Başkal, bel çevresi ölçümü ile de herkesin kendini kontrol edebileceğini dile getirerek, bel çevresinin erkeklerde 94 cm'den küçük, kadınlarda ise 80 cm'den küçük olması gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Başkal, erkekte bel çevresinin 102 cm'den ve kadında 88 cm'den büyük olmasının ciddi risk oluşturduğuna da dikkat çekti.
Prof. Dr. Başkal ayrıca, obezitenin en doğru değerlendirmesinin vücut yağ oranına göre yapılması gerektiğini belirterek, normal yağ oranının erkeklerde vücut ağırlığının yüzde 12-20'si, kadınlarda ise yüzde 20-30 olduğunu bildirdi. Bu oranın erkeklerde yüzde 25'i, kadınlarda ise yüzde 33'ü geçmemesi gerektiğini de belirterek, bu yöntemin özel aletlerle ölçülebileceğini dile getirdi.
"Hareket edin"
Prof. Dr. Başkal, obezitenin, aşırı enerji alımının yeterince tüketilmemesi sonucunda enerji dengesinin bozulması ve depolanmanın artmasıyla oluştuğunu belirterek, bu dengeyi aşırı ve yanlış beslenme ile hareketsiz yaşamın bozduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Başkal, kalorili, yağlı hazır gıdaların hızlı tüketilmesinin, kısa mesafelere bile araçla gidilmesinin, merdiven yerine asansör kullanılmasının, evde devamlı TV izlenmesinin obeziteye neden olabileceğini söyleyerek, "Bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi tedaviye erken başlamalı ve yaşam boyu sürmelidir. Tedavinin temel ilkeleri eğitim, tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz yaşam tarzı değişikliklerle motivasyon ve gerekiyorsa ilaç ve cerrahi metotlardır" diye konuştu.
Prof. Dr. Başkal, obezitenin bireysel bir sorun olmayıp tedavisi için toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirerek, "Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Obezite mücadele şartı, 2006'da İstanbul'daki toplantıda Avrupa eylem planı olarak yayınlandı ve izlem süresinde 3 yıllık ilerleme raporlarının hazırlanması planlandı. Biz, bu konuda 1999'dan beri eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmekteyiz" diye konuştu.
Prof. Dr. Başkal, her hafta Perşembe günleri obezite eğitimi verdiklerini de belirterek, bütün diyabetlilerin, obezlerin katılımlarının, birlikte hareket planı açısından önemli olduğunu ve herkesin bu eğitime katılabileceğini bildirdi.