'O sözleri söylemeseydi iyi olurdu'

Çözüm sürecini halka anlatmaları için hükümetin Ege Bölgesi'nde görevlendirdiği Akil İnsanlar Heyeti, ilk durakları İzmir'e geldi. Heyet Başkanı Tarhan Erdem, amaçlarının halkı dinlemek olduğunu belirterek, "İkna olan olur, olmayan olmaz" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Heyet Başkanı Tarhan Erdem başkanlığında heyet İzmir’deki bir otelde bir araya geldi. Otel girişinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan heyetin başkanı Tarhan Erdem, İzmir’e mahsus bir düşünceleri olmadığını ifade ederken, şöyle dedi: "Bize bu görevi verenler tarafından bize bu görevin tanımı yapılmış değil. Siz gidin ne isterseniz manasında. Biz kendi kendimize şu görevi verdik. İnsanlarla gideceğiz konuşacağız ama tabi ki sayısını da abartmamak lazım. Burada kimle kaç kişiyle konuşabilirsek İzmir gibi bir Ege gibi bir yer az kalabalık bir yer değil. Çok nüfusu olan bir yer, çok nüfusa ulaşmak zaten mümkün değil. Biz bazı insanlarla konuşacağız. Ulaşabildiğimiz kadar insana ulaşacağız. Konuştuklarımızın hepsi ne İzmir’in tamamını, ne de Ege’nin tamamını temsil edecektir. Çözüm süreci denilen şeyi nasıl tanımlıyorlar, nasıl görüyorlar onu dinleyeceğiz. Biz de onlara karşı kendi tanımlarımızı söyleyeceğiz. Bu tanım heyetin tanımı olmayacak, konuşanın tanımı olacak."

 

'Baskın bey bazı kavramları kullanmasa iyi olurdu'

Baskın Oran’ın dünkü konuşmasında özerklik yönündeki sözlerini değerlendiren Erdem, "Baskın bey konuştu, çok güzel şeyler de söyledi. Bazı kavramları kullanmasaydı daha iyi olurdu. Bütün bu kavramlar değişik devletlerin yönetim sisteminde kullandıkları kavramlar. O ülkeler için bir anlamı var. Türkiye için kullandığınız zaman yanlış bir şeyi söylemiş oluyorsunuz. Benim kanaatim herkes kendi tanımını söylüyor. Biz kendi kendimize bu süreci nasıl görüyorsak, nasıl anlatabiliyorsak öyle anlatacağız. Muhataplarımızın da halkın da fikrini dinleyeceğiz" dedi.

Tarhan Erdem, yarınki programlarında ’Çat kapı’ köylere gidebileceklerini, belki bir kahveye uğrayıp kahve içebileceklerini dile getirerek, "Böyle bir çalışmaya başlanıyor, bu çalışmayı tartmak lazım. Oran’ın toplantısında, tepki başlamadan olmuş, kendi fikirlerini söylemiştir. Baskın’a bir tepki değil, tepki olması için konuşması lazım. Ondan sonra tepki vereceksiniz" diye konuştu.

 

'Varsa var'

Tarhan Erdem, sürece yönelik İzmir’deki tereddütlerle ilgili olarak, şunları söyledi: "Varsa var. Bizimki o kadar geniş ve derinlemesine bir çalışma olmayacak ki. Şu anda bile düşünüyorum, çalışıyorum. Sizinle konuşuyorum. Toplumun düşüncelerini sizden öğreniyorum, size anlatıyorum. Bizim için öğrenme safhası. Halkın tepkilerini öğreneceğiz. İletişim problemimizin olacağını sanmıyorum. Söylemek istediklerimizi söyleyeceğiz. Ben daha çok dinlemeyi tercih edeceğim. Halkı dinleyeceğiz, hiçbir toplantımız gizli değil, buna da gerek yok. Bizim yapacağımız halkın fikrini dinlemek, sürece bakışını anlamak, kendi fikrimizi söylemek. 1-1.5 ay sürer. Heyette bulunanların kendilerine göre bir işi var, yaşadığı bir hayat var. Ayın 4’ünde bu görev bize verildi. Herkes bir hazırlık yapıyor çalışmak için. Biz de bugün başlayabildik. Böyle bir disiplin içinde, şunlarla görüşelim diye bir planlama yapmadık."

 

'Amacımız, halkın fikrini anlamak'

Tarhan Erdem, şehit aileleri ile görüşüp- görüşmeyeceklerine ilişkin soru üzerine birçok sivil toplum örgütü temsilcisi ile görüşeceklerini, buna şehit ailelerinin de dahil olduğunu kaydederek "Kim olursa görüşürüm dinlerim. Dinlerken de anlamak lazım" dedi. Akil insanlara yönelik tepkilerin kendilerini rahatsız edip etmediğiyle ilgili soruya Erdem, şu yanıtı verdi: "Hayır. Herkes kendine göre fikrini söylüyor, bazısının üslubu sert, bazısının yumuşak. Bazıları da bu süreci endişeyle karşılıyor. Bu gayet doğal. Heyetin endişeleri gidermek gibi bir görevi yok. Ben bu süreçten çok ümitliyim. Hep beraber konuşacağız. Şahsen amacım, halkın fikrini anlamak."

Tarhan Erdem, açıklaması ardından otelin önünde karşılaştığı işadamı Lucien Arkas’la bir süre sohbet etti.

 

Kocaoğlu'nu ziyaret etti

Tarhan Erdem, diğer üyelerle bir araya gelmeden önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyaret etti. Kocaoğlu’nun eski bir dostu olduğunu, ziyaretin çözüm süreci ile ilgili olmadığını belirten Erdem, "Bizim düşüncemizi halkın kararını, ne düşündüğünü anlamaya çalışmak ve kendi fikirlerimizi İzmirlilerle paylaşacağız. Biz insanları ikna etmeye çalışmayacağız. Biz onlara kendi fikrimizi söyleyeceğiz. İkna olan olur, olmayan olmaz" dedi.

Erdem, bir gazetecinin "Başarı kriteriniz nedir?" sorusu üzerine "Ben onların fikirlerini onlar da benim fikirlerimi öğrendiği zaman ben başarılı olmuş olurum. Burada amaç halkımızın düşüncesini doğru anlamaya çalışmaktır. Onlar çözüm diye neyi tanımlıyor, biz neyi tanımlıyoruz, bu ikisi arasındaki farkı görmeye çalışacağız" dedi.

 

'Tereddütleri doğal karşılamak lazım'

Akil İnsanlar Ege Bölge Heyeti Üyesi Fehmi Koru, heyetin kaldığı otelin önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, çözüm süreci hakkında farklı fikir ve düşüncelere sahip insanlardan oluştuklarını ve bu düşüncelerin en aşırıdan en uyumluya kadar değişebildiğini söyledi.

Kendisinin de İzmirli olduğunu, İzmir'de insanların süreç hakkında çok farklı düşündüklerini, kiminin bu konuda tereddüt yaşadığını belirten Koru, şöyle devam etti: ''Bu tereddütler Türkiye'nin her yerinde yaşanıyor. Bunu doğal karşılamak lazım. Çünkü bugüne kadar başka ülkelerde denenmemiş, yepyeni bir yöntemle sonuç alınmaya ve terörden kurtulmaya çalışılıyor. Her yenilikte olduğu gibi insanların kafasının karışması, ne olacağını öngöremedikleri için bundan kuşku duyarak tepki göstermeleri doğaldır. Türkiye'de insanların hepsi barışı, terörün geride kalmasını istiyor. Türkiye'nin daha önemli bir ülkeye dönüşmesini istiyor. Bunlardan herkes kendisine düşecek refahı almak istiyor. İtirazların barışın kendisine değil, süreçte anlamadıkları yönlere olduğunu zannediyorum.''

 

'İtirazların raporlaştırılması önemli'

Bu noktada karşılıklı konuşmanın ve insanların birbirini anlamaya çalışmasının önemli olduğunu dile getiren Fehmi Koru, şöyle devam etti: "Birbirimizi anlamaya çalışmakla ve gerçekten o tereddütlerde ve itirazlarda üzerinde düşünülmesi gereken noktalar varsa onları raporlaştırıp ilgililere ulaştırmanın yararlı olacağını düşünüyorum. Akil insanlar bir kurum olarak dünyada da yeni yeni gelişmekte. Ülkemizde böyle bir şeyin olması doğrudan ve katılımcı demokrasiye en önemli katkılardan biri olacaktır. Buradan öğrendiklerimizi siyasetçilere aktaracak olmamız, katılımcı demokrasiye bir adım daha yaklaştığımı ortaya koyuyor."

 

'Bu fırsat kaçırılmamalı'

Heyet üyelerinden Fadime Özkan da çözüm süreci konusunda İzmirlileri, Egelileri dinlemeyi ve onlara kendi fikirlerini anlatmak istediklerini söyledi. Yüz yüze, kalp kalbe ilişki kurmanın önemine işaret eden Özkan, şöyle konuştu: ''Konuşmak her derde çare olabilecek bir mevzu. Belki on yıllardır bu ülkede pek çok konu, sorun konuşulamadığı için, bazı şeyler hep halının altına itildiği için korkularımız, tedirginliklerimiz arttı ve konuşulamayan, el uzatılamayan bir mesele haline geldi. Bir arada, huzurla mutlulukla barış içerisinde yaşayabilecek bir ülkeye, topluma sahibiz. Bugün Türkiye, son 30 yıldır, bunca kan bulaşmış bir sorunu çözme konusunda önemli bir evreye geldi. Bu süreç önemli bir süreç. Bu sürece inandığım ve bu sürece destek verme arzusunda olduğum için artık ölümlerin olmaması için Türkiye'de her sorunu konuşarak çözebileceğimize inandığım için böyle bir zeminin de oluştuğunu görebildiğim için ve bu imkanı kaçırmamak gerektiğine inandığım için buradayım."

Özkan, heyet olarak her fırsatı değerlendirerek doğrudan kendilerinin de parçası oldukları halkla konuşmak, onları dinlemek ve kendi fikirlerini onlara sunmaya çalışacaklarını belirtti. Heyetin "halkı ikna etmek" gibi bir misyonunun asla söz konusu olmadığını dile getiren Özkan, "Asla kimseye bir şey dikte etmek, onları bir şeye ikna etmek gibi bir niyetle hareket ediyor değiliz" dedi.

 

İlgili haber için tıklayınız

AKİL İNSANLAR AKDENİZ HEYETİ BURDUR'DA

AKİL İNSANLAR BUGÜN NEREDE OLACAK?

AKİLLERİN 'KAPALI TOPLANTISI' DIŞARDAN DUYULDU

AKİL TOPLANTIDA ATATÜRK POSTERİ TEPKİSİ