'O bizim kahramanımız...'
Elazığ depreminin yaşanmasının hemen ardından Sürsürü Mahallesi'nde yıkılan binaya koşan Suriyeli üniversite öğrencisi Mahmud, elleriyle kazarak enkazdan çıkarttığı Dürdane Aydın ve eşi Zülküf Aydın ile bir araya geldi. Buluşma anında gözyaşlarına hakim olamayan Dürdane Aydın "Elinin kanlar içinde olduğunu gördüm ama o bana halen 'Abla cam var dikkat et, bir yerin kesilmesin' diyordu. O bizim kahramanımız ve Hızır'ımız" dedi.
cumhuriyet.com.trElazığ'da enkaz altından kurtuluşuna vesile olan Suriyeli'ye teşekkürünü dile getirerek sosyal medyada gündem olan depremzede Dürdane Aydın'ın, kendisiyle eşini kurtaran Suriyeli üniversite öğrencisi Mahmud el Osman ile buluşmasında duygusal anlar yaşandı.
Depremin ilk günü Sürsürü Mahallesi'ndeki enkaz altından çıkarıldıktan sonra çekilen videosunda kendisini kurtaran ve sadece isminin "Mahmud" olduğunu bildiği Suriyeli gence teşekkür eden Dürdane Aydın'ın, "Onu bulacağım" diye seslendiği videosu sosyal medyada yankı buldu.
Depremzedenin dile getirdiği Suriyeli Mahmud'a ise Anadolu Ajansı ulaştı. 2 yıl önce Hama kentinden Hatay'a gelen ve üniversite eğitimi için 3 ay önce Elazığ'a yerleşen Suriyeli Mahmud el Osman, deprem anını anlattı.
"Sarsıntı bitince ben de yıkılan bölgeye gittim. İnsanların sesini duydum. Sonra enkaz altından kadının ve eşinin sesini duydum. Ellerimle enkazı kaldırmaya çalıştım, çevredeki gençlerden de yardım istedim ve birlikte çalıştık. Önce adamı enkazdan çıkardık sonra kadının üzerine düşen parçaları çıkarmaya çalıştım. Kadının bacağının üzerine düşen büyük parçaları ellerimle kaldırdım, ondan sonra kadının bacakları serbest kaldı. Böyle olunca kaldırıp çıkardım. Ekipler de hastaneye götürdü."
Mahmud, kol ve ellerindeki izlerin hatırlatılması üzerine "Bendeki yaralar ağır değil. Zaten bir önemi de yok. Önemli olan onun kurtulması. Depremden sonra telefonum da kayboldu ama önemi yok. O insanların kurtulması benim için önemli. Telefonu olay yerindeyken ışık olarak kullanmış ve ablamızla eşi o telefonun ışığıyla kurtarılabileceğini anlamıştı. O yüzden bendeki yeri bambaşka." yanıtını verdi.
DUYGUSAL BULUŞMA
Suriyeli Mahmud'un aileyle buluşma talebi üzerine AA ekibi enkazdan yaralı kurtulan Dürdane ve Zülküf Aydın çiftine ulaştı.
AA ekibi, Fırat Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi gördükten sonra evleri tamamen yıkıldığı için ailelerinin köyüne yerleşen Aydın ailesini ziyaret etti.
Dürdane Aydın, Mahmud'un fotoğraflarını göstererek teyit etmek isteyen AA ekiplerine, "Beni kurtaran bu çocuk. O gözlerini unutamam. Bizi buluşturun." demesi üzerine Suriyeli Mahmud, Aydın ailesinin köydeki evine geldi.
Karşısında "Kahramanımızsın" diye nitelendirdiği Mahmud'u görür görmez gözyaşlarına hakim olamayan Dürdane Aydın, Mahmud'a sarılıp hıçkırıklara boğuldu.
Kolları ve ellerindeki yara izlerini görünce daha da duygusallaşan Dürdane Aydın, Mahmud'un annesinin Suriye'de yaşadığını öğrenince "Sen hiç üzülme. Ben artık senin hem annenim hem de kardeşin. Seni artık bırakmam." diyerek sarıldı.
Dürdane Aydın, yaptığı açıklamada, enkaz altındayken eşiyle birbirlerine sarıldıklarını ve kurtarılmayı hayal bile edemez hale geldiklerini söyledi.
KAYBOLAN TELEFON UMUT IŞIĞI OLDU
Gözü yaşlı depremzede, şöyle konuştu:
"Yukarıdan gelen bir ışığı (Mahmud'un telefonu) görünce eşim ıslık çalıp yardım istemeye başladı. Mahmud, önce eşimi kurtardı sonra beni bulunduğum yerden çıkardı. O sırada elinin kanlar içinde olduğunu gördüm ama o bana halen 'Abla cam var dikkat et, bir yerin kesilmesin' diyordu. O bizim kahramanımız ve Hızır'ımız. Ben enkazdan çıktığımda eşime sürekli çocuk nerede diye sordum. Herkes kendi oğlumu ve kızımı sorduğumu sanıyordu ama ben onların annemlerde olduğunu biliyordum. Benim çocuk diye sorduğum kişi halbuki Mahmud'du."
"Biz olsak belki o kadar çaba göstermezdik." diyen Zülküf Aydın, şöyle konuştu.
"Ben Mahmud'un telefonunun ışığını görünce bağırıp yardım istemeye başladık. O zaman kurtulacağımızı anladık. Mahmud, üzerimdeki enkazı biraz aldıktan sonra onun yardımıyla enkazdan çıktım. Sonra eşimi çıkarmaya çalıştı ama bacağı sıkıştığı için çıkaramadı. Sonra çevredekiler Mahmud'u ayaklarından sarkıtarak eşimin olduğu yere doğru uzattılar ve Mahmud eşimi kurtarmak için çalıştı. Bizim için bu süre çok kısıtlı gibi oldu aslında ama meğerse eşim 3,5 saat enkazda kalmış ve Mahmud o süre zarfında hep çabalamıştı. Eşimi kurtardıktan sonra Mahmud başkalarına yardım etmeye çalıştı. Eşimi o sırada ambulansa bindirmek istedi ama o sürekli Mahmud'u bulup teşekkür etmeye çalışmıştı. Dün de olay yerine gidip Mahmud'u aramıştık ama bulamamıştık."