'Nutuk' çocuklar için sadeleştirilecek
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadelenin kilometre taşlarını tarihi bir konuşmayla anlattığı ''Nutuk''u sadeleştirip, resimlendirerek ilköğretim öğrencilerinin rahatlıkla okuyabileceği bir seviyeye getirecek.
cumhuriyet.com.trAtatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadelenin kilometre taşlarını tarihi bir konuşmayla anlattığı ''Nutuk''u, ilköğretim öğrencileri için sadeleştirilmiş Türkçe ile ve resimler eşliğinde anlatan kitap hazırlayacak.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof.Dr. Cezmi Eraslan, ''Nutuk'' üzerine yapacakları çalışmalarla ilgili bilgi verirken, 1927 yılında, Atatürk'ün sağlığında Osmanlıca olarak basılan Nutuk'un birebir transkripsiyonunu bugünkü harflere aktarımını tamamladıklarını söyledi.
Söz konusu çalışmayı yaparken dili sadeleştireceklerini, ancak bunu yaparken çok titizlikle çalışacaklarını belirten Eraslan, ''Atatürk'ün üslubuna en az müdahale ile, yani artık bugün kullanılmayan, devre dışı kalmış kelimeleri sadeleştirmek, ama üsluba mümkün olduğunca dokunmamak kaydıyla yeniden yayını yapacağız'' dedi. Eraslan, çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
''Bu düzenlemelerden sonra 'Nutuk', tamamen kuruma mal edilecek. Yani üzerinde herhangi bir kişi tarafından bir hak iddia edilemeyecek. Tamamen kurumun malı olacak. Ayrıca, bundan sonraki aşamada ilk adım, Atatürk'ün doğumundan Cumhuriyet'e kadar olan kısmı ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak resimli, az içerikli, sade bir içerikle vermek olacak. Çocuklara yönelik ve belgeleri çıkararak bir 'Nutuk' hazırlamak, ayrıca lise öğrencileri için yine belgeleri mümkün olduğunca çıkararak ya da belge içeriğini kısaca özetleyerek daha rahat ve kolay bir 'Nutuk' oluşturma çabası içindeyiz.
1927 yılında Atatürk'ün yaptığı bir konuşmayı, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve bu Cumhuriyet'i gençlere emanet eden aziz Gazi'nin bugün söylediklerini orijinalinden üniversite öğrencileri bile anlayamıyor. Malumunuz, 1932-1936 arasında, Atatürk döneminde başlatılan ve devam eden bir dilde sadeleştirme çabası vardı. Ancak bunun yanlış olduğunu dilin bir çıkmaza doğru gittiğini Atatürk görmüştü. Atatürk, dilin yaşayan bir şey olduğu ve müdahale etmemek gerektiği noktasına gelerek 1936'da bu sadeleştirme hadisesinden vazgeçmişti. Ama, 1936'dan sonra, Atatürk'ten çok daha Atatürkçüler bu mücadeleyi devraldığı için bugün kullandığımız Türkçe ile Atatürk'ün 1927'de millete hitaben verdiği Nutuk'un anlaşılmasında zorluklar var. Dolayısıyla böyle bir sadeleştirme yapılacak. Ama, üsluba dokunulmadan gerçekleştirilecek.''
"Atatürk'ün uslübü çok hoş"
Atatürk'ün kullandığı Türkçe'nin değerini de vurgulayan Cezmi Eraslan, ''Atatürk'ün üslubu, Türkçe'yi kullanışı çok hoş. Şimdi bugün sözlüğü alıp ilk anlamlarını karşısına koyarsanız, Atatürk'e söylediğine ve Türkçesine ihanet etmiş olursunuz'' dedi.
Mümkün olduğu kadar az müdahaleyle bu sadeleştirmeyi gerçekleştireceklerini aktaran Eraslan, ''Toplumun her kesimine hem Nutuk'u, hem de Atatürk'ü anlatmak, ulaştırmak yolunda bir çaba içerisindeyiz'' diye konuştu.
Yaptıkları bir çalışmayla 12 fasikül halinde Atatürk'ün doğumundan Cumhuriyet'in ilanına kadar olan kısmı bir çalışma konusu yaptıklarını anlatan Eraslan, resim çizimleri ve kısa içeriklerle de bu çalışmayı desteklediklerini ifade etti. Bu çalışmayı ilköğretim okulları için düşündüklerini anlatan Eraslan, Milli Eğitim Bakanlığı ile de görüşme yapacaklarını ve aynı çalışmayı daha sade, basit bir içerikle gerçekleştireceklerini kaydetti.
Liseler için de o dönemde yayımlanmış fotoğraflar, karikatürler ve biraz daha farklı bir içerikle ayrı bir versiyonunu hazırlayacaklarını ifade eden Eraslan, öncelikle ilköğretim okulları için olan çalışmayı tamamlayacaklarını söyledi. Eraslan, şunları söyledi:
''Basımda herhangi bir sıkıntı olmazsa yeni öğretim yılına yetiştireceğiz. Bu bittikten sonra liseler için olana başlayacağız. Aslında, bunu düzenlerken ilköğretimin çeşitli sınıflarındaki öğrencilerimize de bireysel bazda da olsa gösterip izlenimlerini aldık. Bunları da dikkate alarak böyle bir çalışma içine girdik ve yürütüyoruz. Bunun tepkilerini aldıktan sonra da lise seviyesine yönelik, daha yoğun bir içerikle ve o dönemin fotoğraflarını da içerecek şekilde yeniden bir çalışma içine gireceğiz.
İstiklal Harbi dönemine, Türkiye'ye ait, şehirlerimize ait bir çok fotoğraf var. Türkiye'nin 1920'lerden itibaren nasıl bir değişim ve dönüşüm geçirdiğini de bu görsel malzemeyle öğrencilerimize aktarmış olacağız. 1920'lerde Atatürk'ün Anadolu'da bulunduğu yerlerdeki fotoğraflarını bu çalışmaların içine koyduğumuz zaman gençlerimiz vaziyeti zaten görüyor. Hem ülkenin, hem de dünyanın her tarafındaki gelişmelerden insanlar haberdar. O gelişimi doğrudan onlar algılayacaklar ve bizim bunu söylememize gerek kalmayacak diye düşünüyorum.''