Numan Kurtulmuş, Erdoğan'ı padişaha benzetti

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu'nun Fatsa İlçesi'nde Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve öğrenci pansiyonu açtı. Açılış töreninde konuşan Kurtulmuş, "Yıldırım Beyazıd'ın Timur ordularına karışı verilen savaşta etrafındaki komutanlara "Ben milletime korkuyu miras bırakmayacağım" dediğini hatırlatarak, "Ben 15 Temmuz akşamı bu millete korkuyu miras bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı bir kere daha ifade ediyorum” dedi.

DHA

<video:611920>



Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ordu’nun Fatsa İlçesi’nde, 32 derslikli Fatsa Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi ve 200 kişi kapasiteli öğrenci pansiyonunun açılış programına katıldı. Tören alanında öğrenciler tarafından karşılanan Kurtulmuş, burada bir konuşma yaptı. 

ERDOĞAN'I PADİŞAHA BENZETTİ

Türkiye’nin 15 Temmuz’da bir hain çetenin işgal teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Kurtulmuş, “Sözde bir din adamı ne olduğu, ne okuduğu da meçhul olan bir din adamı, yıllarca devletin içine girerek, kurumların içine girerek, toplumun içine girerek, Türkiye’de toplumu fesad eden bir faaliyeti yürüttü. En sonunda artık yeterince güçlendik zannederek silahlı bir darbe teşebbüsünde bulundular. 241 kardeşimizi şehit ettiler, 2 bine yakın vatandaşımız gazi oldu. Timur orduları geldiği zaman Yıldırım Beyazıt’a diyorlar ki ‘Padişahım bu adamın çok kalabalık orduları var, silahları var. O döneme ilişkin savaş açacak harp araçları var. Bunun karşısında bizim yeterince gücümüz yok. Biz bununla uzlaşalım anlaşalım bir problem çıkmasın’ diyerek, Yıldırım’ın etrafındaki insanlar, Yıldırım Beyazıt’a bir yerde Timur ordularıyla uzlaşmalarını tavsiye ediyor. Sevgili gençler, Yıldırım Beyazıt’ın tarihi olarak söylediği şu sözü unutmayın etrafındaki arkadaşlarına komutanlarına diyor ki; ‘Ben milletime korkuyu miras bırakmayacağım." Ben 15 Temmuz akşamı bu millete korkuyu miras bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı bir kere daha ifade ediyorum” dedi.

SAPIK İTİKATLARLA MÜCADELE EDİLEMEDİ

FETO diye bir adamın çıkıp bir sürü sapık itikat içerisinde kendisinin hatasız olduğuna inanan bir cemaati inşa ettiğini belirten Kurtulmuş, “Halbuki dinimizin en temel özelliklerinden inançlarından birisi Hazreti Peygamberden sonra artık ismet sıfatı olan yani hatasız olma sıfatı olan hiçbir kulun gelmeyecek olmasıdır. Hiç kimse de kalkıp bu adama sen kimsin, niye hatasız diye sormuyor. Kendisini kainat imamı olarak tayin ediyor. Mehdiyim, Mesih’im diyecekte buna dili varmıyor cemaatine söyletiyor, kendisi söylemiyor. Ta yıllar evvel diyor ki ‘Cebrail kardeşim gelse bana dese ki şunu şunu yapacaksın dese ben hadi oradan bunu yapmam derim' diyor. Kimse kalkıp da sormuyor sen kimsin. Cebrail sana niye gelsin. Cebrail gelse haşa hangi peygamberin Cebrail’in söylediklerine itiraz edebilecek hali var. Hazreti Peygamberden sonra hatemül embiyadan sonra kimsenin peygamber olmayacağını bilmiyor musun. Onlarca yüzlerce sapık itikat toplumun arasında yakın zamana kadar dolaştılar. Bunlarla mücadele edilemedi, bunlarla mücadele edilmedi. İşte bizim bu okullarımızın en önemli özelliklerinden birisi Anadolu topraklarında yaşadığımız Müslümanlık geleneğini canlı bir şekilde topluma kazandırmaktır” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

MÜSLÜMANLIK ÜÇ KURUMLA GELDİ

“Bu topraklarda yaşadığımız gelenek 3 tane kurum üzerinden geliyor. Cami, medrese ve dergahlar. Bunu söyleyince birilerinin de napalım nasırına basıyoruz ama basalım, onları da söyleyeceğiz. Bin küsür senedir bu topraklarda Müslümanlık bu üç kurumla geldi. Dergahın kapısı herkese açık. Gelene de gidene de eyvallah. Medrese işte okul medrese deyince birilerinin tüyleri diken diken oluyor. Medrese eski adı yeni adı okul. O da herkese açık. Gidecek olana da açık. Cami de herkese açık. Gelen de eyvallah gidene de eyvallah. Ama bu tür bir takım itikaden sapıklık içinde olan topluluklar, bu milletin içerisine zehirli bir sarmaşık gibi bütün toplumu sardılar. Sadece kendilerinden olanlar Müslüman onun dışındakileri adam yerine saymadılar. İşte bütün bunlarla mücadele etmek için itikadı sağlam, kökü sağlam, milletine bağlı olan neslin yetişmesine ihtiyaç var. Bu okul bu pınarlardan, bu çınarlardan birisidir.”

Konuşmasının ardından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve beraberindeki protokol üyeleri okulun ve öğrence pansiyonunun açılış kurdelesini kesti. Kurtulmuş açılışın ardından tören alanından ayrıldı. Daha sonra Okul Aile Birliği Başkanları’nın bulunduğu toplantı programına katıldı. 

8 YAŞINDAKİ CEREN, KURTULMUŞ’U EVİNE DAVET ETTİ

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ünye İlçesi’nde Anafartalar İlkokulu’nu ziyaret etti. Burada öğrenciler tarafından yapılan sema gösterisini izledi. Ardından 2-A sınıfına giderek ziyarette bulundu. Burada öğrencilerle bir süre sohbet eden Kurtulmuş, daha sonra sıraya oturarak sınıf öğretmeninin ders anlatmasını dinledi. Bu sırada arkasındaki sırada oturan 8 yaşındaki Ceren Küçük, ailesinin Kurtulmuş’u çok sevdiğini belirterek evine davet etti. Kız öğrenciyle bir süre sohbet eden Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bir sonraki gezisinde Küçük’ün evine ziyarete geleceğini söyledi. Bir görevliye küçük kızın evinin adresini almasını istedi. Ayrıca sınıftaki öğrencilerden Burahan Çamuroğlu ve Yağız Utku Aydın, defterlerini Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a imzalattı.
Kurtulmuş, daha sonra Ünye Anadolu İmam Hatip Lisesi ek binası ile Şehit Fatih Efiloğlu İlk ve Orta Okulu’nun açılış törenine katıldı. Törene 7 ay önce Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde şehit olan Uzman Çavuş Fatih Efiloğlu’nun annesi Havva ve babası Mustafa Efiloğlu da katıldı.
Törende konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Son 2 senedir Türkiye’de bir oyun çok daha kuvvetli bir şekilde oynanıyor. İşte Fatih kardeşimiz bu şehitlerimizden birisi. Temmuz 2015’den bu yana ipleri başkalarının elinde olan terör örgütleri, kimisinin adı DAEŞ kimisinin adı PKK her türlü güçleriyle arkasındaki imkanlarıyla, ağa babalarıyla Türkiye’nin üstüne çullanıyorlar, bu milleti bölmeye parçalamaya çalışıyorlar. Ama güçleri yetmiyor, yetmedi, yetmeyecektir Allah’ın izniyle. Çünkü canından vazgeçmeyi bilen kutsal bildiği bu vatanı, davası, inancı uğruna ölmeyi bilen nice Fatih Efiloğulları var. Nice yiğit kardeşlerimiz var” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“14 Temmuz’da bir çalışıyorsak sevgili gençler, şimdi bin çalışacağız. 14 Temuz’da bir gayret ediyor bir adım atıyorsak şimdi bin adım atacağız. Demek ki bu topraklarda hala kahpelerin burnunu kaldırabileceği bir ortam var. Öyle çalışacağız ki ne bu kahpeler, ne bu kahpelerin arkasındaki onların iplerini tutanlar bu ülkeye karşı en ufak bir kötülük düşünemeyecekler. Bu ne demek daha güçlü bir Türkiye demek.”

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş konuşmasının ardından başarılı olan öğrencilere hediye verdi. Ardından açılış kurdelesi kesildi.