Nükleer için imzalar atıldı!

Kanadalı Candu şirketi ile ve Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) arasında Sinop Nükleer Santrali Projesi için imzalar atıldı.

cumhuriyet.com.tr

Çırağan Sarayı'ndaki imza törenine katılan Enerji Bakanı Taner Yıldız, burada yaptığı konuşmada, ''Bugünkü imza Türkiye'nin nükleer güç santralleri ile alakalı ortaya koymuş olduğu kararlılığın altını yine kalın çizgilerle çizen bir imza olacak'' dedi.

Türkiye'nin bu konuda kendisine gelen herhangi bir teklifi, istekli olan bütün firmaları dikkate aldığını anlatan Yıldız, şunları söyledi: ''Türkiye, hiçbir teklife kayıtsız kalmadığını göstermektedir. Kanada Candu firmasının bu teklifini de bir iyi niyet anlaşması ile beraber EÜAŞ ile imzalayacaklardır. Bu konuyla ilgili EÜAŞ'ı görevlendirdiğimizin bir göstergesi olacaktır. Altı aylık çalışma sonucunda anlaşabileceğiz, belki de anlaşamayacağız. Bunların her birisini açık ve şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşıyoruz ve bilgileri vatandaşımızın refah seviyesinin yükseltilmesi adına kullanıyoruz. Projenin de özellikle dünyada belli bir teknolojiyi temsil ettiğini biliyoruz. Fizibilite çalışmalarından sonra Sayın Başkan da belirttiler (Candu'nun Başkan Yardımcısı) 6 aylık bir çalışmadan sonra yine kamuoyu ile bütün sonuçları paylaşacağız. Tabii ki bu bir tekliftir. Esas olacak ciddi bir tekliftir. Belirtmek isteğim bir konu daha var. Varsa başka firma, başka ülke bizim ortaya koyduğumuz yapı ve statü çerçevesinde o teklifleri de almaya çalışıyoruz. Bize 'yalnızca Rusya firması ile mi çalışıyorsunuz?' deniyor. Hayır. O teklif o zaman geldi ve değerlendirildiği için ortaya o sonuç çıkmıştı. Şimdi yeni teklifler gelmektedir ve onları değerlendireceğiz. Türkiye büyüyen gelişen yapısı ile nükleer güç santrallerinde en az üç ana santralde 12 ünitelik bir yapıyı kurgulamak durumundadır. Çünkü 2023 yılındaki enerji ihtiyacımız şu anki bulunduğumuz rakamların tam iki katına karşılık gelmektedir. O yüzden ortaya koyduğumuz modele ilgi gösteren bir elin parmaklarından daha az bütün yatırımcılarımızı ben tekrar nükleer güç santrallerinin yapımı için davet ediyorum.''

'Türk pazarı ile uzun yıllardır ilgileniyoruz'

Toplantıda imza töreni öncesi proje hakkında bilgi veren Kanadalı şirket Candu'nun Başkan Yardımcısı Ala Alizadeh da şunları söyledi: ''Türk pazarı ile uzun yıllardır ilgileniyorduk. Teknolojimizi Türkiye'de kullanabileceğimiz ilk adımı atıyoruz. İnanıyoruz ki işbirliği için doğru uluslararası partnerlerimiz var. Projenin fizibilite çalışmaları yaklaşık 6 ay sürecek ve bu süreç projenin ekonomik, teknik, çevresel ve finansal boyutları üzerinde çalışmamızı sağlayacak. EÜAŞ ve Candu ortak bir ekip oluşturacak ve çalışmaları tamamlayacak. Ardından çalışmalarımızın sonucunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na ileteceğiz.''

 

'İkinci nükleer güç santrallerinin yapımı için sonuç alacağımız kanaatindeyiz'

Protokolünün ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, santralla ilgili, dört ünitenin ortalama 1200 megawatt'tan yapıldığını belirterek, ''Ama Candu'nun sisteminde bir ünite yaklaşık 860 megawattlık bir üniteden oluşmaktadır'' dedi. Türkiye'nin şu ana kadar dört ülkeyle anlaşma imzaladığını anımsatan Yıldız, şunları kaydetti: ''Bunlar Rusya Federasyonu, Çin, Güney Kore ve Japonya. Rusya ile iyi niyet anlaşmaları kontrata çevrildi. Rusya ile bütün işlemler devam ediyor. Japonya, Güney Kore ve Çin ile de müzakereler devam ediyor. Candu firması ile yaptığımız bu anlaşma ile beraber müzakerelerini yürüteceğimiz ülke sayısı da dörde çıkmış oluyor. Biz mutlaka ikinci nükleer güç santrallerinin yapımı için sonuç alacağımız kanaatindeyiz. Candu için altı aylık bir fizibilite çalışması ve müzakere yürütülecek. Ama diğer ülkeler için iki aylık bir süreç var. O iki ayda çalışmalarını ortaya koyacaklar.''

Üçüncü nükleer santralın Türkiye'de tam olarak nerede yer alacağı sorusuna Yıldız, ''Onun yeri beli değil. Kamuoyunda sıkça konuşulan depremsellik olsun, diğer 11 temel başlıkta 88 tane bizim güvenlik ile ilgili bu işin teknik detayları ile ilgili başlıklarımız var. Bu yapıyı mutlaka kurgulamamız lazım. Ondan sonra yine vatandaşlarımız müsterih olsun. Son derece gönlümüz, beynimiz rahat bir şekilde bu santralleri tamamlamış olacağız'' yanıtını verdi.


KKTC'de petrol araması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Dünya Enerji Liderleri Zirvesi'nin açılışı öncesinde düzenlenen basın toplantısında, 9 ülkenin bakan seviyesinde katıldığını zirvede, 35 uluslararası şirket ve 2 uluslararası banka olmak üzere 39 ülkeden katılımcı olduğunu kaydetti. Soruları yanıtlarken, KKTC'de petrol aramasına ilişkin bir soruya Yıldız, şu yanıtı verdi: ''Türkiye bir hukuk devletidir ve uluslararası hukuk kuralları içerisinde bütün işlemlerini görmektedir. TPAO'nun KKTC'den aldığı ruhsatlar vardır, uluslararası hukuka uygun şekilde o ruhsatlarını kullanacaktır ve karadaki petrol arama faaliyetleri başlayacaktır. Biz, enerjiyi barışın temel bir gerekçesi olarak görüyoruz. Şu anda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de dahil olmak üzere adanın tamamının enerji dağıtımıyla alakalı bir master plan hazırlamıştık ve bunu kendilerine duyurduk. Her zaman çözümün bir aracı olması için enerjiyi kullanıyoruz. Güney Kıbrıs'ta bir elektrik problemi oldu ve biz elektrik veriyoruz, buna da devam ediyoruz. Suriye'deki rejimin şu anki tutumunu tasvip etmiyoruz ama şu anda elektrik veriyoruz. Bizim oradaki halklarla ilgili bir sıkıntımız yok, yönetim şekliyle ilgili sıkıntılar oluşuyor. Biz, enerjiyi barışın gerekçesi olarak kullanmaya devam edeceğiz.''

Büyüme hızları itibariyle birbirini anlayan Türkiye ve Çin'in işbirliği olanaklarının yüksek olduğunu belirten Yıldız, Türkiye'nin enerji kaynaklarını olabildiğince yerlileştirme politikaları ve stratejilerinin sürdüğünü, nükleer yerli kömür, rüzgar ve güneş konusunda geliştirilebilecek olanaklar bulunduğunu anlattı. Yıldız, uluslararası çevre koşullarından ve iklim değişikliği prensiplerinden taviz vermeksizin bu yatırımların yapılabileceğini düşündüklerini ifade ederek, ''Türkiye'nin kısa dönemde 70 milyar dolarlık bu tür yatırımları yapabilecek, finansıyla beraber bu yatırımları yapabilecek kapasitesinin olduğunu söylemeliyim. Bunun bir kısmının, Çin'le beraber geliştirilebilecek işler olduğunu düşünüyorum. Nitekim geçen hafta içinde görüştüğümüz firmalardan biri Türkiye'ye geldi ve onlarla önemli bir görüşme yaptık. Önümüzdeki hafta, müsteşarımızın başkanlığında teknik bir heyeti oraya gönderiyoruz, bir kısım detayları orada görüşecekler'' dedi.
 

'Enerjiyle ilgili bazı konular sadece ulusal olarak kalmıyor'

Dünya Enerji Konseyi Başkanı Pierre Gadonneix de enerjinin, ülkelerin ve dünyanın gündeminin en üst sırasında yer almaya ve belirsizliklerin hakim olduğu, fiyatların dalgalandığı dönemlerde hükümetlerin ve devletlerin kilit konularından biri olmaya devam ettiğini söyledi. Ülkelerin stratejiler geliştirirken, kendi doğal kaynaklarını, iklim koşullarını dikkate aldıklarına değinen Gadonneix, üç ana hedefi, ''enerji arz güvenliğinin iyileştirilmesi'', ''çevre kalitesinin artırılması'', ''enerjiye olan erişimin sağlanması'' şeklinde açıkladı.

Gadonneix, ''Ülkelerin kendilerine has özellikleri olsa da, ortak hedefleri var. Bu hedeflere ulaşmak için daha fazla işbirliği ve önderlik gerekiyor. Enerji arzının tedarikinin verimliliği, çevre kalitesi ve güvenliğinin artırılması bunların içinde yer alıyor'' dedi. Soruları yanıtlarken, enerji piyasasına ilişkin büyümenin yüzde 90'ının Çin ve Türkiye gibi hızlı büyüyen ülkelerde olduğuna işaret eden Gadonneix, enerjiyle ilgili bazı konuların, sadece ulusal olarak kalmadığını, küresel boyuta da taşındığını belirterek, buna, enerji arz güvenliğinin sağlanmasını ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaları örnek verdi.

 

Başbakan'dan mesaj

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Enerji Liderleri Zirvesi'ne gönderdiği mesajda, zirvenin başarılı geçmesini temenni ederek, ''Toplantının ülkelerimiz ve dünyamız için barış, huzur, istikrar ve refaha katkı sağlamasını umuyorum'' dedi. Enerji talebinde büyük ağırlık taşıyan ülkelere, sağlıklı olarak doğalgaz ve petrol ulaştırılmasında Türkiye'nin önemli bir rolü olduğuna ve bu önemin daha da artacağına inandıklarını ifade eden Erdoğan, bu nedenle Nabucco, Güney Koridoru gibi projeleri yakından izlediklerini ve desteklediklerini bildirdi.

Erdoğan, enerjinin taşınması konusunda Türkiye'nin şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da aktif bir politika izlemeye devam edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: ''Türkiye olarak önümüzdeki 10 yıllık süre içerisinde 100 milyar doları aşan maliyette enerji yatırımı yapmayı planlıyoruz. Enerji altyapısı olarak önce yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızı tam olarak kullanmayı, bunun yanında nükleer enerjiyi de 2023 yılında en az yüzde 10 paya sahip olacak şekilde kurmayı planlamaktayız. Sözünü ettiğim bu yatırımların özel sektör tarafından yapılması, temel hedefimizdir. Bu nedenle tüm dünya ülkelerinde enerji yatırımıyla ilgilenmekte olan yatırımcıların ülkemizdeki gelişmeleri dikkatle izlemelerini öneriyor ve bekliyoruz. Bu arada, Dünya Enerji Konseyinin her 3 yılda bir düzenlediği büyük enerji kongrelerini de yakından izliyoruz. 2013 yılında Kore'de yapılacak olan büyük kongrenin, 2016 yılındaki toplantısına ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyacağımızı da belirtmek isterim.''

Toplantı, açılış oturumunun ardından basına kapatılırken, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da zirvenin oturumlarından birine katıldı.