‘NöroSinema’ (15.08.2021)
Fehmi Gerçeker, insan beyni ile sinemanın birleştiği yeni bir bilimi merceğe aldığı ve ülkemizde nörosinema konusunda yazılan ilk kitap olan çalışması NöroSinema’da (RAY Yayıncılık), söz konusu bilimin yöntemlerini tüm aşamalarıyla inceliyor. “Holywood‘da nörosinema nasıl kullanılmaktadır? Filmleri kim yapmaktadır? İnsan mı? Yapay zeka mı?” sorularının yanıtlarını bilimsel dayanaklarıyla ortaya koyuyor.
Cumhuriyet Kitap Eki
1990’lar da beyin üzerine gerçekleşen buluşlar büyük bir hız kazandı. Dünya tarihinde asırlar boyu beyin üzerine yapılan araştırmalarla bulunan bütün buluşların toplam sayısı, son 25 yılda beyin konusunda bulunanlarla eşit sayıdadır.
Beyindeki buluşlar önceleri tıpta bazı gelişmeler sağladı ve sağlamakta. Daha sonra, bu buluşların tüketiciler üzerinde nasıl kullanılacağı, ürünlerimi tüketicinin beynine nasıl daha iyi sokarak, ürünleri nasıl daha çok satarım diye çalışmalara başlandı ve “Nöro Pazarlama” doğdu.
Tüketici davranışları kontrol altına alındıktan sonra, sıra düzenin diğer en büyük pazarına geldi. Dünyada milyarlarca insanın en büyük ilgisi ve kişilerin en güçlü “beyin yıkanma” yöntemlerinden biri sinemadır. Film yapım ve dağıtım endüstrisi yılda 20 milyar doları geçmektedir.
Bütün bu gerçekler göze alınmış ve 2010’larda beyin üzerine çalışmalar yeni bir yön kazanmış, ABD de Princeton Üniversitesi’nde Nöro Sinema doğmuştur.
Nöro Sinema, beynin nöronlarının görüntülenmesiyle, bir filmi seyreden kişinin beynindeki etkilenmeleri ortaya çıkaran bir bilimdir. Bugün, Hollywood da yapılan filmler Nöro Sinema testleri uygulanmadan son halini almamakta, film dağıtıma çıkarılmamaktadır.
Nöro Sinema testleri uygulamasında film izleyen kişi, fMRI aleti içine alınmakta, alete özel olarak monte edilen ekrandan filmi izlemektedir. Yan odada ise, nörobilimciler kişinin beynindeki oluşumları izlemektedir.
İzleme süresince, filmin hangi sahnesinin, hangi karakterinin veya hangi diyalogun izleyenin beyninde hangi bölgeyi etkilediği saniye saniye belgelenmektedir.
Nöro Sinema testlerinden sonra film tekrar kurguya gönderilmekte. İzleyicinin beynini etkilemeyen sahneler, karakterler hatta diyaloglar çıkarılmakta bazen filmin belirli sahneleri yeniden çekilmektedir.
Fehmi Gerçeker, yeni kitabı NöroSinema’da (RAY Yayıncılık), söz konusu bilimin yöntemlerini tüm bu aşamalarıyla inceliyor. “Holywood‘da nörosinema nasıl kullanılmaktadır? Filmleri kim yapmaktadır? İnsan mı? Yapay zeka mı?” sorularının yanıtlarını bilimsel dayanaklarıyla ortaya koyuyor.
Princeton Üniversitesi nörobilim binasından yola çıkarak; beyin, psikoloji, enerji,teknoloji, yapay zeka, robotlar, sinema, ufo, dijital dönüşüm, nöropsikoloji, nöropazarlama ve nörosinema arasında yolculuğa çıkartıyor.
Carl Jung’un rehberliğindeki bu yolculukta; New York’ta kilisede gizlice açılan ilk “after hours club”a, Colorado’daki kızılderili ayinine, Senegal’deki konuşan ağaca, Giza’da Keops Piramiti’nin içinde uzaylılarla yapılan gizli buluşmaya, Pigalle’deki Paris’in ünlü sokak kadını Milo ve Marilyn Monreo, Arthur Miller, Madonna, Alan Turing, Natalie Portman, Nicole Kidman gibi sürpriz kişilerle ve gerçek yaşanmış psikolojik olaylarla buluşturuyor.
Fehmi Gerçeker’in ülkemizde nörosinema konusunda yazılan ilk kitap olan incelemesinin bu yıl sonuna kadar Amerika’da da yayınlanması tasarlanıyor.