'Ne olursa olsun açılımlarımızı sürdüreceğiz'
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Terörle mücadelemiz bütün boyutlarıyla iç ve dışta en etkili şekilde devam ediyor, tabii ki istihbarat birimlerimiz etkili şekilde çalışıyor, vatandaşlarımız endişe etmesin'' dedi.
cumhuriyet.com.trİçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''25. Yılında Türkiye'de Büyükşehir Yönetimi Ulusal Kongresi''nden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, ''Son dönemde artan terör olayları gündemde ve buna yönelik yeni çalışmalar söz konusu mudur veya istihbarat bilgileri geliyor mu? Çünkü Mossad iddiaları da var'' sorusu üzerine, Türkiye'nin şu anda bu konularla ilgili hem yurt içinde hem de yurt dışında çok etkili bir devlet politikası yürüttüğünü söyledi.
''İstediğimiz şu: Türkiye olarak, terör olmasın, şiddet olmasın, kardeşlik olsun, hoşgörü olsun ama sonuna kadar özgürlük olsun, herkes siyaset yapsın'' diyen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Siyasi partiler terör gölgesinde olmasın, terör irtibatı içinde asla olmasın. Hepimiz şiddete ve teröre karşı olalım ama hepimiz özgürlüğü savunalım ve özgürce her şeyi konuşarak ülkemizde huzurla yaşayalım. Dolayısıyla bizim terörle ilgili, doğrusu hem yurt içinde hem de yurt dışında çok yoğun çalışmalarımız var. Gördüğünüz gibi yurt dışında artık Türkiye'ye dönük teröre kimse destek vermeyecek. O konuda biz çok kesin bir tavır ve etkili çalışmalar içindeyiz. Bütün komşularımızla bütün Avrupa ülkeleriyle bu yönde çalışıyoruz. Çözümümüz şiddet değil, çözüm demokrasi, çözüm yine insani çözümler. Herkese biz bu manada çağrıda bulunuyoruz. Bugün yine bu vesileyle yineliyorum: Güvenlik çözümünü tek çözüm görmedik, çok kapsamlı bakış içindeyiz hükümet olarak ve o geniş bakışımızı sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Ne olursa olsun, biz demokratikleşme açılımlarımızı sürdüreceğiz. İnsani çözümleri sürdüreceğiz ve o politikamızda hiçbir değişiklik olmayacak. Terörle mücadelemiz de bütün boyutlarıyla iç ve dışta en etkili şekilde devam ediyor. Tabii ki istihbarat birimlerimiz etkili şekilde çalışıyor, vatandaşlarımız endişe etmesin.''
Atalay, bir başka gazetecinin, ''büyük şehirlerde terör...'' sözlerine de ''Bazen bir yerlerde bir şey duyuluyor, sonra sorularla kendimiz üretiyoruz bunları. Biz her şeyi dikkatli şekilde yürütüyoruz. Bu tür şeylere, provokatif yaklaşımlara da prim vermeyin, vatandaşlarımız da vermesinler. Bizim dileğimiz budur'' karşılığını verdi. İçişleri Bakanı Atalay, ''Alman sol partinin bir teklifi oldu. Bu teklifte de PKK'nın para kaynaklarının kurutulması ve bazı militanlarının iade edilmesi şeklinde bir önerge var. Bu az önce bahsettiğiniz yurt dışındaki açılımla ilgili mi?'' şeklindeki soruya da şu yanıtı verdi: ''Zaten Türkiye bu yönde çalışmalarını sürdürüyor. Yani, hiçbir ülke, diğer ülkeye yönelik teröre direkt veya dolaylı destek veremez. Bu, finans kaynağı olarak olabilir, sivil toplum kuruluşları çalışmaları yoluyla olabilir ama biz bu konuda Avrupalı dostlarımıza, ülkelere çok etkili şekilde mesajımızı iletiyoruz. Son zamanda da Avrupa ülkelerinde bu konuda duyarlılık arttı ve artıyor. Bu konuda birçok ülkenin oralarda ciddi çalışmaları oldu, gözaltılar oldu vesaire... Bu normal bir şey. Her ülke kendisiyle ilgili bu konularda etkili çalışmalar yapar. Bu terör öyle diğer konulara benzemez. Dolayısıyla, Almanya'nın da duyarlılığı son zamanlarda zaten arttı ve biz Avrupa ülkelerinden şu anda doğrusu memnunuz. Daha da etkili hale getirmeleri yönünde yine taleplerimiz var.''
Sevahir Bayındır'ın yaralandığı olayla ilgili soruşturma
Atalay, BDP Şırnak Milletvekili Sevahir Bayındır'ın yaralandığı olayların ardından açılan soruşturmaya ilişkin soru üzerine de Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu söyledi. Bütün sivil toplum kuruluşlarının, toplantılarını, yürüyüşlerini hukuk içinde yapması arzusunda olduklarını belirten Beşir Atalay, ''Toplantı ve gösteri yürüyüşlerini düzenleyen hukuki mevzuatımız var. Benim çağrım şu: Mutlaka mülki idare ile irtibat içinde olsunlar. Güzergahlarla, faaliyetleriyle ilgili bilgilendirme olsun, yer tahsisleri olsun, o zaman hiçbir sorun olmuyor'' dedi. Türkiye'nin bu konuda çok mesafe aldığını ifade eden Atalay, ''(1 Mayıs sendromu) diye bir şey vardı, biz onu bitirdik. Nevruzlarla ilgili hiçbir sorun yok, olmadı. Sadece istediğimiz, mülki idareyle irtibat içinde ve makul şekilde herkesin gösterisini, yürüyüşünü yapması. Bu çerçevede olay olduktan sonra hemen aynı gün orada inceleme başlatıldı. Yanlışlık varsa düzeltilir, yanlış yapanlar varsa cezalandırılır. Bütün hukuki boyutlarıyla inceletiyorum'' diye konuştu. Olayın meydana geldiği gün vali yardımcısının başkanlığında olayı inceletmek için ekip oluşturması konusunda valiliğe talimat verdiğini belirten Atalay, ''Ayrıca merkezden de takviye ettik, benim önüme de bilgiler gelecek'' açıklamasında bulundu.
Atalay, ''Bakanların evlerinin önüne yeni polis noktaları konuluyor, çelik konstrüksiyondan, zırhlı, kurşun geçirmez... Bu, bir duyum üzerine mi oldu?'' sorusu üzerine de ''Hiçbir duyumla ilgisi yok. Ben, biliyorsunuz güvenlik görevlilerimizin iyi şartlarda görev yapmasını istiyorum'' karşılığını verdi. Bütün polis merkezlerini yenilediklerini, hepsinin fiziki şartlarını, boyasını, badanasını, eşyasını, çevre düzenini yaptıklarını anlatan Atalay, koruma görevi yapanların görevlerinin zor olduğunu, saatlerce bu görevi sürdürdüklerini ifade eden Atalay, ''Doğrusu bizi üzüyor. Sadece bakanlarla ilgili değil, Ankara'da diplomatik misyonlar, uluslararası kuruluşlar var, hepsinde arkadaşlarımızın çalışmalarını gözden geçiriyoruz. Kabin sistemi, bakanların evinin önüne konulan nöbet kulübeleri, polislerimiz orada rahat edecekler. Bunlar zırhlı, biliyorsunuz İstanbul Başkonsolosluğu önünde olmuştu, mesela bazı yerlerde 'zırhlı olsaydı korunurdu' demiştik. Bu manada daha güvenli bir sistem, bunu bütün korunan binaların önünde gerçekleştireceğiz'' diye konuştu.