NATO'ya 'silah alma' sözü

NATO Türkiye’nin de içinde bulunduğu üyesi ülkelere “savunma harcamalarınızı artırın ve bu harcamaların yüzde 20’sini silah yatırımına nayırın” talimatı verdi. Hükümet, bu talimatı uygulayabilmek için GSYH’den savunmaya ayırdığı payı yüzde 1.74’ten yüzde 2’ye çıkartacak.

Baran Işık

Türkiye’nin son NATO zirvesinde alınan karar doğrultusunda gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 2’sini savunma harcamalarına ayıracağını taahhüt ettiği ortaya çıktı. Gayri safi yurt içi hasılada savunma bütçesine ayırdığı pay her zaman tartışma konusu olan Türkiye, geçen yıl GSYİH’nin yüzde 1.74’ünü savunmaya aktarmıştı. Önümüzdeki 10 yıl boyunca GSYİH’den savunmaya ayrılan payın en az yüzde 2 olması ve bunun da yüzde 20’sinin TSK’nin modernizasyonuna aktarılması planlanıyor. Buna göre, yıllık savunma harcamalarında en az yüzde 15’lik artış gerçekleşmesi bekleniyor. Milli Savunma Bakanlığı’nın 22 milyar 764 milyon 255 bin TL’lik 2015 yılı bütçe teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz bütçe sunumunda, eylül ayında Galler’de gerçekleştirilen NATO zirvesinde alınan bir kararı açıkladı. Karara göre; GSYH’nin yüzde 2’si kadar savunma harcaması bulunmayan ülkelerin, 10 yıl içerisinde en azından bu oranı yakalamaları gerekiyor. Kararda, yüzde 2’lik bu oranın, ittifak üyesi bir ülkenin NATO yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için şart olduğu vurgulandı. Ayrıca toplam savunma harcamasının en az yüzde 20’lik bölümünün yeni silah sistemlerinin alımında kullanılması kararlaştırıldı. Yılmaz, Türkiye’nin 2013 yılında GSYİH’nin yüzde 1.74’ünü savunmaya ayırdığını söyledi. GSYİH içindeki payın yüzde 1.74’ten yüzde 2 düzeyine çıkabilmesi için yıllık savunma harcaması toplamının yüzde 15 oranında yükselmesi gerekiyor. Türkiye savunma harcamalarına ayırdığı pay bakımından NATO ülkeleri arasında 7. sırada bulunuyor. Yüzde 2’lik GSYİH barajını 2014 itibarıyla yalnızca ABD, İngiltere ve Yunanistan aştı.

 

Belirsizlik vurgusu yaptı

Bakan Yılmaz, bölgede ülkelerin tanınmış coğrafyalarının değişmekte olduğuna işaret ederken, “Ukrayna’da, Gürcistan’da, Azerbaycan’da, Ermenistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ve Yemen’de yarın ne olacağını kimse bilmemektedir. Bu ülkelere başkalarını da eklemek mümkündür. Fırsatlar ve tehditlerin iç içe geçtiği bu süreçte, siyasal güç dengeleri her gün değişmektedir” dedi. Yılmaz, “Bu kapsamda TSK’nin caydırıcı bir kuvvet yapısına sahip olması ve bunu idame ettirmesi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir”
ifadesini de kullandı.