'Nabucco'da anlaşma imzalanması çok önemli'
Enerji Güvenliği Analisti Faruk Demir, "Türkiye Nabucco için gaz bulmada etkin bir rol oynarsa Güney Akım'ın cazibesi kaybolur" dedi.
cumhuriyet.com.trEnerji Güvenliği Analisti Faruk Demir, başlangıç gazı sorunu çözülmemesine karşın, Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi Hükümetlerarası Anlaşması'nın imzalanmasının çok önemli olduğunu söyledi.
''Hazar ve Orta Doğu bölgesindeki doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını öngören Nabucco Projesinde hükümetlerarası anlaşmanın Ankara'da imzalanmasından sonraki sürece'' ilişkin soruyu yanıtlayan Demir, ''Zaten Nabucco projesiyle ilgilenenler için iki seçenek vardı. Ya önce gazı bulup boru hattını inşa edeceklerdi ya da boru hattını inşa ederken zaten gaz için uygun bir yol fırsatı sunacaklardı. Her ne kadar başlangıç gazı sorunu çözülemediyse de Nabucco için bu anlaşmanın imzalanması oldukça önemli'' dedi.
Demir, Nabucco'yu doğudan Türkiye üzerinden geçerek batıya uzanan, büyük ve modüler eklenebilir bir otoyola benzeterek, ''Bu otoyolu yaptıktan sonra, daha uygun bir alternatif yol olmadıkça geçecek araba sorunu olmaz'' değerlendirmesinde bulundu. Başlangıç gazı olarak düşünülen Irak gazının ekonomik uygulanabilirliğine ilişkin konuşan Demir, Irak'ın kuzeyinden çıkacak olan ve şu anda üzerinde yatırım ortamı geliştirilmiş bulunan gaz rezervlerinin, Nabucco ve Türkiye'nin arz ihtiyacı için kullanılabilirliğinin son derece uygun olduğunu söyledi.
Demir, başlangıçta 10 milyar metreküp olacak ve tedricen 40 milyar metreküpe kadar çıkabilecek durumdaki ''kontrata bağlanabilir'' kuzey rezervlerinin enerji güvenliğine katkısının Bağdat, Washington ve Ankara arasında çözülmesi gereken bir dizi siyasi müzakerelere bağlı olduğunu bildirerek, şöyle konuştu: ''Irak gazı, güvenlik mülahazaları ile Irak'ın bütünlüğünün bozulmasına neden olabilecek kimi risklerin minimize edilmesi çabalarına paralel olarak, hem terör sorununun çözülmesinde hem de Irak halkının refahının artmasında ve elbette Nabucco'nun gaz tedarikinde anahtar bir role sahip.''
Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov'un Nabucco projesinin hayata geçirilmesi için doğal gaz satmaya hazır olduklarını açıklamasını da değerlendiren Demir, Azeri gazının yüzde 25 ila 30'unun Trans - Kafkas projelerine yönelebilmesi için Türkmen gazının önemli bir motive unsuru olduğunu belirtti. Bu kapsamda Şah Deniz Faz-2'deki batıya verilebilir durumdaki 10 milyar metreküp gaz ve Faz-3 ile ilerleyen aşamalardaki gaz miktarlarının etkili bir seçenek olması için Türkmen gazının devreye alınmasının önemli olduğunu vurgulayan Demir, söz konusu yaklaşımın küçük miktarlarda bile olsa Türkmen gazının, Türkmenbaşı bölgesinden Şahdeniz boru hattına transferi için uygun çalışma ortamı sağlayacağını söyledi.
Demir, ''Türkmen gazının Trans-Hazar yoluyla, 5 ile 10 milyar metreküp Azeri Şah Deniz noktasına ulaştırılması, Türkmenistan'ın Rusya ve Çin dışında batıya bir oksijen borusu uzatması kadar önemlidir. Türkiye ise Azeri, Irak ve hatta İran gazı için hem arz miktarı hem de fiyat konusunda özel kontratlar yapabilecek konumda bir ülkedir. Jeostratejik konumu, siyasi ve sosyo-ekonomik gücü ve dünya ölçeğinde bir pazar büyüklüğüne sahip olması nedeniyle Türkiye, kontrat müzakerelerinde Nabucco ve Avrupa ülkelerinden çok daha fazla avantajlara sahip'' dedi.
Rusya faktörü
Rusya'nın davet edildiği halde toplantıda yer almaması ve daha önce Türkiye'yi Güney Akıma davet etmesine de değinen Demir, Nabucco'nun Rusya dışı alandan gaz tedarik ederek yine Rusya dışı güzergahtan bu gaz tedarikini Avrupa'ya ulaştırmayı amaçlayan bir proje olduğunu bildirdi.
Demir, enerji oyununda Rusya faktörüne ilişkin şunları kaydetti: ''Rusya kendisinin 45 yıldır Avrupa'nın güvenilir gaz tedarikçisi olduğunu hatırlatmaktadır. Rusya, bu konumunu sarsmakta olduğunu iddia ettiği Ukrayna'nın by pass edileceği Güney Akım boru hattı ile Avrupalı müşterilerine yeniden ve daha güçlü bir işbirliğinin tek doğru seçenek olduğunu iddia etmektedir. Kafkas rezervlerinden ve İran'dan gaz tedariki amaçlayan Nabucco'nun başarısız olacağını (Azeri gazının yetersiz kalacağını Türkmenistan'ın trans hazar yolunu açmayacağını ve İran'ın politik problemler nedeniyle gaz verebilecek durumdan uzak olduğunu) söyleyerek, Güney Akım konusunda adımlarını hızlandırmaktadır. Bu kapsamda Türkiye'yi de gaz arz güvenliğini garanti altına almak adına Güney Akıma davet etmektedir. Ancak haritaya bakıldığında Türkiye'nin Güney Akıma girmesine gerek olmadığı hemen görülecektir. Zaten Türkiye'nin ortaya çıkabilecek bir gaz açığını, Mavi Akım II ile halletme seçeneği vardır. Ama Türkiye, Nabucco için gaz bulmada etkin bir rol oynarsa Nabucco başarısı karşısında Güney Akım'ın cazibesi kaybolacağı gerçeği, Rusya'nın Türkiye;ye çeşitli davetler yapmasına neden olmaktadır. Yine de her şeye rağmen gaz oyununun geleceği konusunda tüm taraflar için nihai sonuçlardan bahsetmek için çok erken.''
Yüzde 15 tezi
Demir, Türkiye'ye kullandırılacak gazın arz güvenliğine ilişkin olarak dillendirilen ve Nabucco'da Türkiye'nin gazın yüzde 15'ini almaktan vazgeçtiğine ilişkin tezler hakkında ise şöyle konuştu:
''Aslında buna benzer iddialarla; Türkiye'nin ikili olarak kaynak ülkeleri ile siyasi ve jeostratejik pozisyonunu kullanıp, yeterli gaz miktarını sağlayan kontratları uygun ve ucuz bir fiyat ile yapma seçeneği, arka plana itilmektedir. Netback ya da kamuoyunda bilinen adıyla yüzde 15 tezinin anlamı; Türkiye üzerinden Nabucco boru hattından geçecek olan gazın yüzde 15'inin Nabucco'dan geçecek olan miktardan Türkiye'ye verilmesidir. Fiyatın da son varış noktasından geriye iletim mesafesinin düşürülerek indirim karşılığı ayarlanmasıdır. Yani en tepe noktasında 31 milyar metreküp olacak olan Nabucco gaz miktarının yüzde 15'ine denk gelen 4,5 milyar metreküpün Türkiye'ye verilmesi ve bunun fiyatının da Avusturya'daki son varış noktası yerine, Türkiye - Gürcistan sınırında veya başka bir noktada oluşacak değer olması şartının anlaşmaya konmasının istenilmesidir. Başka bir deyişle, Türkiye kendi gaz arz güvenliğinin garantisinin Nabucco partnerlerinin bulacağı gaz miktarının içinde sağlanması talebinde bulunduğu dillendirilmiştir. Buradaki asıl mesele hem Nabucco Projesini geciktiren hem de Türkiye'nin daha büyük stratejik hamlelerini dar bir kıskaca sıkıştıran bu tezin hem ticari olarak hem de teknik açıdan zaten Türkiye'nin talebi olamayacağı gerçeğidir.
Nabucco Projesi ve anlaşmasında, zaten her ülke için ve dolayısıyla Türkiye için 'extension - çıkış noktaları' konulmuştur. Bu çıkış noktalarından, istenilen miktarda gaz alınabilir ve gazın fiyatı Baumgarden'dan mesafe uzaklığı ölçüsünde düşülen bir fiyat ile belirlenir. Fiyat ise Baumgarten'dan düşülen kilometre iletim payından kalan değerdir. Baumgarten, Avusturya - Almanya sınırında Avusturya'nın içinde yer alan ve Orta - Kuzey Avrupa gaz dağıtım şebekesinin ticari hub (istasyon) olarak belirlendiği yerdir. Burada, dağıtım ve depolama şebekesi Avusturyalı OMV şirketinin, gazın ise çok büyük miktarı Gazprom'undur. Nabucco boru hattı da Avusturya içine girdikten sonra buradan iç şebeke sistemi yoluyla Baumgarten'a gidecektir".
Dolayısıyla netback olarak kamuoyunda bilinen Türkiye'nin gazın yüzde 15'ini almaktan vazgeçtiği tezinin bir anlamı olmadığını söyleyen Demir, "Yüzde 15 gibi tezler gaz oyunu içinde çok makbul olmayan ve seçenekleri dar olan oyuncular için geçerli olabilecek hamlelerdir. Yakındaki kuyu sahibi ile talebini müzakere etmek yerine, uzaklardaki tüccara telefon açıp ricacı olmanın hangi mantığı olabilir? Nabucco için ve onun Avrupalı partnerleri için Türkiye gaz satılacak bir pazar ülkesidir. Fiyatı da zaten Türkiye - Gürcistan sınırındaki değerden fazla olamaz. Burada gaz oyunu içinde üç kavram kuralı olan miktar, fiyat ve zamanı hatırlamak gerekir. Gözden kaçırılmaması gereken Türkiye;nin hangi oyun parametresi ile hangi başarıyı elde edebileceği..'' dedi.