Müzakerelerde sonuç yok
İran'ın nükleer programıyla ilgili İstanbul'da yapılan müzakerelerden sonuç çıkmadı. Batılı heyete başkanlık eden Catherine Ashton, müzakerelerden olumlu bir sonuç alamadıklarını söyledi.İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili de Ashton'dan sonra yaptığı açıklamada, "Milletlerin hakkına saygı duymalıyız" diyerek Batılı ülkelerin tutumunu eleştirdi.
cumhuriyet.com.trGörüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Ashton, "Ayrıntılı ve yapıcı bir görüşme yapmayı hedeflemiştik, ancak İran tarafı bunun için hazır değil" dedi.
Ashton, şunları kaydetti: "İran'ın, pragmatik bir tavır takınmasını ve olumlu bir yanıt göstermesini bekliyorduk. Kapı hala açıktır ve tercih İran'ın elindedir."
"Talimat olmamalı"
İran Milli Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri ve Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili, İstanbul'da yapılan görüşmelerle ilgili olarak, "Bu görüşmeleri milletlerin hukukuna saygı çerçevesinde çatışmaları önlemek amacıyla bir fırsat olarak değerlendirmeli" dedi.
Celili, Tahran'ın nükleer programıyla ilgili olarak BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Almanya (5 1) ile İran arasında Türkiye'nin evsahipliğinde İstanbul'da yapılan müzakerelerin ardından bir basın toplantısı düzenledi.
Konukseverlikleri dolayısıyla Türk halkına ve devletine teşekkürlerini bildiren Celili, İstanbul gibi kültürlerin ve medeniyetlerin beşiği bir şehirde bu konuşmaların yapılmasının çok önemli olduğunu ifade ederek, kendilerinin de görüşmelerin kültür ve medeniyete dayalı bir şekilde ilerlemesini sağlamayı amaçladıklarını kaydetti.
"Görüşmelerin faydalı olabilmesi için ortak bir mantık olması gerekiyor. Başka bir şey kullanırsanız o diyalog çerçevesinden çıkmıştır, o artık talimata girer" diye konuşan Celili, diyaloğun mantığa dayalı olması gerektiğini dile getirdi.
Görüşmelerin yeni turunun İstanbul'da yapılmasını Cenevre'de önerdiğini anımsatan Celili, "Uluslararası arenada yapılan görüşmelerin İslam medeniyetinin beşiğinde de yapılabileceğine inanıyordum" dedi.
Cenevre'de ortak alanlarda ortak işbirliği yapmak üzere anlaştıklarını dile getiren İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi, ortak konular üzerinde işbirliğinin başarıya gitmesi ve ilerleme kaydetmesi gerektiğini söyledi.
İşbirliği üzerine konuşulduğu takdirde müzakerelerin başarılı bir şekilde ileriye doğru gideceğini ve yapıcı olacağını ifade eden Celili, "Bu görüşmeler ne zaman başarılı olur? Eğer bu ortak mantığın gereklerini yerine getirirsek görüşmeler de başarılı olur" diye konuştu.
Düşmanlığa sebep olacak konulardan kaçınılması gerektiğini kaydeden Celili, "İşbirliğinden bahsediyorsak milletlerin hakkına, hukukuna saygı duymalıyız. Karşılıklı haklara saygı duymak gereklidir. Milletlerin haklarından bahsediyorsak, ön koşullardan vazgeçmeliyiz. Görüşmelerin başarılı ilerleyebilmesi için milletlerin haklarına saygı göstermek gereklidir. O zaman ortak mantığı da yakalarız" dedi.
"Nükleer alanda işbirliği yapabiliriz"
Celili, İstanbul'a çok pratik ve belirgin önerilerle geldiklerini belirterek, şunları söyledi:
"İran'ın potansiyeli bugün inkar edilemez durumdadır. Uluslararası arenada da İran çok farklı işbirlikleri yapabilir. Biz bu çerçevede çok farklı önerilerde bulunduk. Uluslararası alanda bir zemin oluşturulabilir.
Bizim üzerinde durduğumuz konu, müzakerelerin ortak bir mantık üzerinde yürütülmesi, milletlerin haklarına saygı duymak, yanlış davranışlardan kaçınmak, diğerlerinin haklarını görmezden gelmemek gerekir. Bizce uluslararası arenada, nükleer alanda işbirliği yapabiliriz. Nükleer alanda işbirliği tartışılması gereken en temel konulardan biridir. Nükleer enerji konusunda çok önemli işbirliği potansiyeli var."
"Nükleer silahsızlanma desteklenmeli"
Nükleer silah sahibi ülkelerin neden hala silahsızlanmadıklarını soran Celili, nükleer silahların önlenmesi için uluslararası işbirliği yapılması gerektiğini belirtti.
Barışçı nükleer enerjinin insanların ihtiyaç duyduğu bir gereklilik olduğunu dile getiren Celili, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) milletlerin haklarını koruyan bir anlaşma olarak kesinlikle desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
NPT'yi desteklemek için yasalarla hukuk arasında denge sağlanması gerektiğini dile getiren Celili, bu konuda denge sağlanmazsa NPT'nin zarar göreceğini, NPT üyelerinin haklarının resmi biçimde tanınması ve bildirilmesi gerektiğini söyledi.
"Bunlar ön koşul değil, bunlar görüşmelerin yapılması için gereklidir. Bu ön koşul değil, en temel adımdır" diye konuşan Celili, İran'ın UAEK'nun faal bir üyesi olarak bu alanlarda çok önemli adımları olduğunu kaydetti.
"Programın barışçıl olduğu 25 kez ilan edildi"
İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Celili, İran'ın UAEK ile işbirliği içinde olduğunu ifade ederek, Kurum Başkanının bunu konuşmalarında 25 kez ilan ettiğini, "İran'ın kesinlikle barışçıl olmayan bir girişimi yoktur, tüm girişimleri barışçıldır" denildiğini anlattı.
NPT üyelerini nükleer faaliyetlerini görmeleri için davet ettiklerini, 130 ülkenin temsilcilerinin geçen hafta Tahran'a gelerek nükleer tesisleri gezdiklerini belirten Celili, davetlilerin ilerlemeleri tebrik edip, UAEK ile yaptıkları işbirliğine övgüler yağdırdıklarını söyledi.
Bu çerçevede İran'da bir nükleer silahsızlanma konferansı düzenlediklerini dile getiren Celili, nükleer silahların yaygınlaşmasını önlemek için yapılacak çok şey olduğunu kaydetti.
"İsrail'e nükleer silahı kim verdi?"
Asılsız konular öne atılarak temel konuların gölgede bırakılmak istendiğini söyleyen Celili, "Niye Avrupa'da 200'den fazla nükleer tesis var? Uluslararası toplum bu konuda ne yapıyor? İsrail'in nükleer silahını kim ona vermiştir? Bu konuda hiç araştırma yapılmış mıdır?" diye sordu.
"Barışçı santrifüj için yaptırımlar yapılırken İsrail konusunda bir şey yapılmadığını" öne süren Celili, bunların Amerika'nın resmi senetlerinde de açık bir şekilde görüldüğünü ifade etti.
Said Celili, şunları kaydetti: "200 tondan fazla yüksek düzeyde zenginleştirilmiş nükleer madde, 40 yıldan uzun süredir ABD'de kaybolmuştur. 200 pound nükleer madde çalınmıştır. Haberlerde bunlar vardır. Niye uluslararası topluma kimse haber vermemiştir? Bu uluslararası toplumu endişelendirmiyor mu? Bunlar gölgede bırakılmamalıdır. Asılsız konular ortaya atarak bunları gölgede bırakmamalıyız."
Celili, özellikle basın organlarından "Niye bir ülkenin barışçıl faaliyetleri konusunda binlerce şey yazılıyor, ancak 200 pound nükleer maddenin kaybolması konusunda bir şeyler yazılmıyor, onları kamufle etmeye çalışıyorlar" diye sormalarını istedi.
İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Celili, uluslararası arenada bu konuda işbirliği yapabileceklerini belirterek, bu konunun dikkate alınmasını talep etti ve şöyle konuştu:
"İstanbul'da bulunan 6 ülkeyle de bunları konuşmaya hazırdık. Üç alanda da işbirliği yapmaya hazırdık. Milletlerin hukukuna saygı çerçevesinde, çatışmaları önlemek amacıyla bir fırsat olarak bu görüşmeleri değerlendirmeli. Barışçıl bir dünya yaratmak amacıyla işbirliği yapmaya hazırız. Özellikle nükleer alanda işbirliğine hazırız. Bu konuda ortak mantık ve ortak daha güzel bir gelecek üzerine konuşmalarını ve iyi bir dünyaya varmalarını diliyoruz."
"Tercih İran'a ait"
İstanbul'daki 5 1 ve İran arasındaki heyette yer alan, adı açıklanmayan bir üst düzeyli ABD'li diplomat, İran nükleer sorunu konusunda müzakereler yoluyla çözüm istediklerini ancak bunun olup olmayacağında "tercihin İran'a ait olduğunu" söyledi.
Reuters'ın haberine göre, diplomat, bugün sona eren müzakerelerin sonuç alınmadan kapanmasının hayal kırıklığı yarattığını ancak "müzakere sürecinin çökmüş olmadığını," İranlıların, diplomasi yollarının açık kalması için gereğini yapacakları umudunda olduğunu ifade etti. İran'a karşı uygulanan yaptırımların, bu ülkenin nükleer programını yavaşlattığına ilişkin işaretler bulunduğunu belirten diplomat, "bu nedenle diplomasi için zaman ve fırsat var" dedi.
Diplomat, şu aşamada, 5 1 ülkeleri ve İran arasında, "ciddi görüş ayrılıklarının devam ettiğini", BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi ülkelerle Almanya'nın oluşturduğu 5 1 ülkelerinin ise İran karşısında mutlak bir ortak tutum sergilediklerini kaydetti.
Öte yandan, AP'nin haberine göre, 5 1 ülkelerinden bir başka yetkili, İran'ın uzlaşmaz tutumu nedeniyle bu ülkeye karşı yeni BM yaptırımlarının gündemde olmadığını, bunun yerine, varolan yaptırımların daha sıkı uygulanmasının tercih edileceğini söyledi.
Toplantı 2 gün sürdü
Türkiye'nin evsahipliğinde Çırağan Sarayı'nda yapılan toplantılarda, 5 1 heyetine Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran heyetine ise İran Milli Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri ve İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili başkanlık yaptı.
Toplantıya Ashton'ın yardımcısı Robert Cooper, Celili'nin yardımcısı Ali Bageri, ABD Dışişleri Bakanlığının Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı William Burns, Almanya'dan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Emily Haber, Fransa'dan Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Jacques Audibert, Çin'den Dışişleri Bakan Yardımcısı Wu Hailong, Rusya'dan Dışişleri Bakan Vekili Sergey Ryabkov, İngiltere'den Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Siyasi Direktör Geoffrez Adams'ın da aralarında bulunduğu 35 kişi katıldı.
İlgili haber için tıklayınız: