Mücella Yapıcı: Suça karşı savaşıyorum

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, hakkındaki suç örgütü kurma iddiasına yanıt verdi.

cumhuriyet.com.tr

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı, hakkındaki suç örgütü kurma iddiasına “Ben suç örgütü değil suça, hukuksuzluğa karşı savaşan bir örgütün çalışanıyım” şeklinde yanıt verdi. Polis fezlekesinin tamamen yalan ve hatalarla dolu olduğunu söyleyen Yapıcı, “Taksim Dayanışması’nı platform olarak adlandırmışlar. Daha yargıladığı şeyin ismini bilmiyorlar” dedi.

Yapıcı, mahkemede “Ben 62 yaşında, sağlık sorunları olan ama çalışmak zorunda olan sıfır mülkiyeti olan bir kadınım. İsteseydim çok farklı konumda olurdum ama hayatımı ben böyle seçtim. Boğazımdan helal olmayan tek lokma geçmedi” diye konuştu. Taksim yayalaştırma projesi sürecini anlatan Yapıcı, planlara karşı dava açtıklarını sonuç beklenmeden kazıların başladığını 3 Temmuz’da iptal kararını öğrendiklerini ifade etti.
Vali parkın açıldığını duyurduktan sonra kızıyla parka gitmek için yola çıktıklarını anlatan Yapıcı, Sıraselviler Caddesi’nde polisle karşılaştıklarını “Parka gidemezsiniz” diyerek engellendiklerini kaydetti.

Polisin kendilerini itmeye başladığını ifade eden Yapıcı, “Bunu gören Şehir Plancıları Odası’ndan Akif Burak Atlar beni korumaya çalıştı. Polislerin kızımı da almaya çalıştığını gördüm, onu kurtarmaya çalıştım. Bizi o sırada çembere aldılar. Orada bulunan arkadaşlarım da beni korumak için kol kola girdiler. Ezilme tehlikesi geçirdim. Polise mukavemet etmedim. Ben polise sadece arkamı döndüm, eğer arkamı dönmekle mukavemet ediyorsam bunu kabul ediyorum” diye konuştu. Yapıcı hayatında ilk kez gözaltına alındığını belirterek polis ve savcılık aşamasında örgüt kurmak veya üyesi olmakla ilgili bir suçlama yapılmadığını kaydetti.

Evinde yapılan aramada bulunduğu öne sürülen ve savcılıkta kendisine gösterilen belgedeki yazının kendisine ait olmadığını söyledi. Yapıcı “Bana ait olsa dahi suç unsuru taşımıyor. Gaz maskesini de evlere biber gazı sıkıldığından kalp hastası olduğum için aldım. O da zaten bozuk çıktı” dedi. Yapıcı, Twitter ve Facebook’u da çok fazla kullanmayı bilmediğini belirtti.

 

Bir telefonla öğrendik

Yapıcı, Gezi Parkı eylemlerinin nasıl başladığını da şöyle anlattı: “27 Mayıs günü yönetim kurulu toplantısından dönüyordum. Bir telefon geldi. Divan Oteli’nin ön kısmına dozerle girildiğini öğrendik. Divan Otel tarafındaki inşaat kısmı son derece hukuksuz projeye dayanmayan bir kazıdır. ‘Nasıl gecenin 11’nde bunu yapıyorsunuz, izniniz var mı’ dedik. ‘Yok’ dediler. O zaman bunu yapamazsınız dedik. Biz o gün 03.30’a kadar 30 arkadaş durduk. 28 Mayıs’ta bu duyuldu saat 11’e doğru makineler geldi ve girmeye başladılar. Parkın borularını ve enerji hattını patlattılar. Enerji hattıyla su bir araya geldi. O anda inanın ağaç bile umrumda değildi. Kepçe oraya kepçesini atsaydı kepçeci ölecekti. Gidip tek başıma ağaca sarıldım. Aslında ağacı değil kepçeciyi korudum. Sonra polis beni çembere aldı, yüzüme bir tüp gaz sıktı”.

 

Taksim Dayanışması üyeleri: En büyük suç örgütü fezlekeyi hazırlayanlar

Adliye önündeki meydanda Taksim Dayanışması adına açıklama yapan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk de Taksim’de ve Türkiye’nin dört bir yanında parklarına ve yaşam tarzlarına sahip çıkmak için, AKP faşizmine ve diktatörlük girişimlerine karşı 45 gündür direndiklerini belirterek “Gaz bombaları, cop, plastik mermi ve tazyikli sularla saldırıyorlar. Gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar, yılmıyoruz” dedi.

8 Temmuz günü “Gezi Parkı’na gitme suçunu” işleyen Taksim Dayanışması üyelerinin 3 gün hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulduklarını vurgulayan Öztürk, “Arkadaşlarımızı alacağımızı ve polis fezlekesi denilen o paçavrayı yırtıp atacağımızı söyledik. Hazırlanan fezlekede ‘Taksim Dayanışması’na suç örgütü’ dediler ama mahkeme kararıyla bu ülkedeki en büyük suç örgütünün bu fezlekeleri hazırlayanlar ve arkadaşlarımızı gözaltına alanlar olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.

Tek bir arakadaşlarının bile tutuklu kalmasına izin vermeyeceklerini söylediklerini anımsatan Öztürk, özetle şunları söyledi: “Arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz için çok daha güçlü ve kararlıyız. 45 gündür yürüttüğümüz mücadeleyi aynı güç ve kararlılıkla devam ettireceğiz. Mücadelemizi Mehmet Ayvalıtaş’ın inancı, Abdullah Cömert’in kararlığı, Ethem Sarısülük’ün yiğitliğiyle ve AKP’nin eli sopalı milislerine öldürttüğü Ali İhsan Korkmaz’ın yüreklerimizde bıraktığı acı ile sürdüreceğiz. 19 yaşındaki gençlerimizi öldürüp, 14 yaşındaki çocuklarımızın kafasına gaz mermisi atıyorlar. Bu saldırılardan korkmuyoruz, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz.”