Mübadele günlerine yolculuk
Gazeteci Fügen Ünal Şen yeni kitabı Bir Avuç Mazi'yle okuru, seksen dokuz yıl önceye, mübadele günlerine götürüyor.
cumhuriyet.com.tr'Bakmayın son zamanlarda Balkan Harbi'nden, mübadeleden söz edilmesine. Mübadil torunlarının dedelerinin, ninelerinin anılarını duygusal kelimelerle anlatmasına. Mübadele, mübadiller için bir travmadır.' Yeni romanı 'Bir Avuç Mazi' de 1924 yılında, mübadele nedeniyle, Yunanistan'daki evini, toprağını, mazisini kısaca memleketini bırakmak zorunda kalan bir ailenin hikâyesini anlatan gazeteci-yazar Fügen Ünal Şen mübadeleyi böyle tanımlıyor ve ekliyor: O savrulan nesillerin ancak üçüncü kuşak torunları o günlerin peşine düşecek güç bulabildi. Yüreklerimizde kalan hikâyeler ve yapılmış bir kaç akademik çalışmayı düşünürsek elimizdekiler gerçekten de bir avuç. O nedenle bu toprakların yaşadığı büyük göçlerden biri olan mübadeleyi anlatan kitaplar yazılmalı, filmler, diziler çekilmeli, sözlü tarih çalışmaları derlenmeli.'
Tek cümle ile tanımlarsak Bir Avuç Mazi bir mübadele romanı. 1924'te Selanik'ten gemiyle Türkiye'ye gelen mübadil Fethi Bey ve ailesinin olduğu kadar İstanbul'dan Selanik, Alasonya'ya gönderilen Türkiyeli Rum Bayan Mitra'nın da. Yazar, tarih kitaplarında birkaç kuru cümleyle geçiştirilen mübadele olgusunu duyguları ön planda tutarak okur için yaşanır kılıyor satırlarında.
Okur, Bir Avuç Mazi'yle 1924'e gidiyor, Balkanlar'a. O günlerde Lozan Barış Konferansı çoktan sonuçlanmış, 30 Ocak 1923'te de anlaşmaya eklenen 'Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme'yle yaklaşık iki milyon insanın zorunlu göçünü öngören karar imzalanmıştır.
Artık Anadolu'da yaşayan Ortodoks Rumlar ile Yunanistan'da yaşayan Müslümanlar için ata topraklarını bırakıp gitme vaktidir.
İşte okur romanla o 'bırakıp gitme vaktinde' buluyor kendisini. Bir yandan satır aralarına gizlenmiş bürokratik işlemleri - Tasfiye Talepnamesi doldurma, Komisyona imzalatma, Aşı belgesi alma, İndirme İskelesi'nde sıraya girme gibi- takip ederken bir yandan da bunları tamamlamaya çalışan insanın bin bir ruh haline tanıklık ediyoruz.
Bir Avuç Mazi, kurgusuyla olduğu kadar iç içe geçmiş kahramanlarıyla da dikkat çekiyor. Fügen Ünal Şen, mübadele anaforuna kapılanların yaşadıklarını her iki taraftan kahramanların duygularını sayfalarına taşıyarak anlatmış. Öyle ki tam Selanikli Fethi Bey'in peşine takılarak İsmet Paşa Vapuru'na binip, Türkiye'ye doğru yola çıktığımız an İstanbul, Çatalca'dan Selanik'e gönderilen Türkiyeli Rum Bayan Mitra'yla da karşılaşıyoruz. 'Bırakıp gidecek' olanla, 'Bırakıp gelmiş' olanın isyanının, hayal kırıklığının, düşmanlığının, pişmanlığının, topyekûn çaresizliğinin nasıl da aynı olduğuna tanıklık ediyoruz.
Kitabın kurgusu ise okurun özel bir çaba harcamasını gerektiriyor. Zira kitabın kahramanlarının bir Rumeli'deki bir Anadolu'daki yolculuğuna tanıklık ediyoruz.Yazar, 'Mübadelede göçe mecbur tutulanlar bir anaforda savruldular' diyor ve okuru o anaforun içine sokuyor adeta.
Kitabın sayfalarında ilerledikçe an geliyor Balkan Harbi günlerine (1912) dönüyoruz, an geliyor Mersin-Adana yolunda bir arabacının yanında Kuvvacıların hikâyesini dinler buluyoruz kendimizi.
Bir Avuç Mazi, bir yandan da bir yol hikâyesi olarak ilerliyor. Fethi Bey ve ailesinin Alasonya'dan çıkıp önce Selanik'e, oradan da Mersin Limanı'na gelişi, Mersinli arabacı Yaşar'ın atlı arabasına yerleşip Adana'daki evlerine varışlarına tanıklık ediyoruz.
Tarih sayfalarında sıkışıp kalmış olan mübadele günlerinde yaşananların, çekilen eziyetlerin yine de taze tutulan ümitlerin okura aktarıldığı Bir Avuç Mazi toplamda sekiz günlük bir yolcuğu anlatıyor.
Yazar Fügen Ünal Şen üçüncü kuşak bir mübadil. 'Anneannem pek anlatmazdı. Dedem ise Türkiye'ye geldikten bir süre sonra vefat etmiş. Küçükken masal gibi dinlediğim tek tük anıyı elle tutulur kılabilmek kaygısıyla yazdım bu kitabı. Birinci kuşak mübadiller yaşadıkları sıkıntıları pek dillendirmemişler, hatırlamak istememişler. Sonraki kuşaklar ise yani bizler ne yazık ki geç uyandık. Kitabı yazarken bir bilgiye, dokümana ulaşmak kimi zaman aylarımı aldı' diyor.
Kitapta kahramanların yolculuğunun başladığı Alasonya, yazarın anneannesi ve dedesinin bırakıp geldikleri memleketleri.
Kitabı yazarken Alasonya'ya, Selanik'e giden, Ankara'daki Devlet Arşivlerinde tasfiye talepnamelerinin peşine düşen yazar, 'Türkiye'den giden Rumlar geçmişlerine daha fazla sahip çıkabilmişler. Anılar, belgeler, giysiler hep kayıt altında. Biz ise hayli geç kalmışız. 'Bir Avuç Mazi mübadele günlerinde yaşananları anlattan bir belge de aynı zaman da' diyor.
Bir Avuç Mazi/ Fügen Ünal Şen/ Everest Yayınları/ 260 s.