MSB "12 Eylül Mağduru" askerleri de reddetti
"12 Martzede" askerlerin ardından "12 Eylül mağduru" subayların da darbezede asker yasasından yararlanmak için yaptıkları başvuruları reddetti.
cumhuriyet.com.trAskeri Darbelerin Asker Muhalifleri(ADAM) Platformu Sözcüsü Re'sen Emekli Üsteğmen Rahmi Yıldırım yaptığı açıklamada, AKP Hükümetinin '12 Mart 1971 tarihinden bu yana görüş ve inançları nedeniyle atılan askerlere haklarını iade eden' darbezede asker yasasını geçtiğimiz Mart ayında yürürlüğe soktuğunu hatırlatarak, "28 Şubat sürecinde YAŞ kararıyla atılan askerlerin başvurularını kabul eden Milli Savunma Bakanlığı(MSB), kararname mağduru 12 Martzedelerin başvurularını reddetti; 12 Eylülzedelerin başvurularını ise yanıtsız bıraktı" dedi.
MSB'nin 1983 yılında Şırnak'ta vurulunca ilk sınır ötesi harekâtın yapılmasına vesile olan, ancak 1984 yılında YAŞ kararıyla ordudan atılan ilk Güneydoğu gazisi Üsteğmen Ahmet Şener'in de aralarında bulunduğu 14 jandarma subayına ret kararı verdiğini belirten Yıldrım, MSB'nin yazısında, ret kararına gerekçe olarak "hakkınızda tesis edilen idari işlemin dayanağı fiillerin vasıf ve mahiyeti"nin gösterildiğini kaydetti. Ret kararı verilen üsteğmenler Mehmet Yılmaz ve Selçuk Çivit'in ise Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde, hangi gerekçeyle ilişiklerinin kesildiğini öğrenmek için Genelkurmay Başkanlığı'na başvurduğunu ifade eden Yıldırım, "Yılmaz ile Çivit'e verilen yanıt, 30 yıl önce atılmalarına gerekçe gösterilen asparagas eylemlerin peşlerini bırakmadığını ve MSB'nin ret kararına da gerekçe oluşturduğunu ortaya koydu" dedi. Yıldırım, sıkıyönetim savcılarının bile itibar etmedikleri "uydurma" dosyaların, aradan 30 yıl geçtikten sonra MSB tarafından darbezede asker yasasından yararlanma başvurularının reddine gerekçe olarak kullanıldığını ve yargısız infaz yapıldığını belirterek şunları dedi:
"Bir yanda hakları iade edilmiş 28 Şubat süreci mağdurları; diğer yanda umut ve beklentileri boşa çıkarılmış, mağduriyetleri istismar edilmiş 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinin mağdurları. Bu ayrımcılığın Başbakan Erdoğan'ın içine sindiğine inanmak istemiyoruz. Böyle bir ayrımcılık hiçbir vicdana sığmaz. Darbe mağdurları arasında ayrımcılığı önlemek ahlaki ve vicdani bir görevdir."
Yıldırım, 30 yıl önceki "asparagas" dosyalar nedeniyle başvuruları reddedilen askerlerin uğradığı ayrımcılığı ve yargısız infazı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne, oradan sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını da bildirdi.