Mimar Cengiz Bektaş yaşamını yitirdi

Türkiye'nin önemli mimarlarından Cengiz Bektaş yaşamını yitirdi. Bektaş’ın ailesi kamuoyuna bir mesaj yayınlayarak, koronavirüs tedbirleri sebebiyle cenaze töreninin aile arasında yapılacağını duyurdu.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye'nin önemli mimarlarından biri olan, sayısız yapıya imza atan ve uzun yıllardır Evrensel gazetesinin yazarları arasında yer alan Cengiz Bektaş hayatını kaybetti.

Cengiz Bektaş, bir haftadır yoğun bakımda tedavi görüyordu.

Cengiz Bektaş’ın ailesi kamuoyuna bir mesaj yayınlayarak daha büyük acılara yol açmamak için aile arasında düzenlenen bir cenaze töreniyle İstanbul’da toprağa vereceklerini açıkladı:

Ailesinin yayınladığı mesaj şöyle;

“Sevgili dostlar birçoğunuzun duyduğu doğru; ne yazık ki sevgili Cengiz Bektaş’ı yitirdik. O’nu uğurlarken yanımızda olmak istediğinizi biliyoruz. Bunu biz de isterdik ama bildiğiniz gibi zamanın tuhaf bir aralığından geçiyoruz. Böyle bir aralıkta O şöyle derdi; “Kalben burada olduğunuzu biliyorum, n’olur gelmeye kalkmayın” Elçiye zeval olmaz. Lütfen O’nun bu isteğine uyun ve O’nu anmak için iyi bir zamanda buluşmak üzere sevgiyle ve sağlıkla kalın. Ailesi”

PEN Türkiye Yazarlar Derneği önceki başkanlarından Cengiz Bektaş’ın kaybı dolayısıyla  “PEN: Cengiz Bektaş 'Eserleriyle Yaşayanlar' arasına katıldı” başlıklı bir mesaj yayınladı.

“PEN: Cengiz Bektaş 'Eserleriyle Yaşayanlar' arasına katıldı”

Aydın kişi. Mimar. "Şiir insanlığımızdır," diyen şair. Yazar. Araştırmacı. Eleştirmen. Onda bunların hepsi bir bütündü. Mimarlığı yazılarını ve şiirini; şiiri ve yazıları mimarlığını tamamlar... Neredeyse bir Rönesans aydını diyebiliriz...  Asla fildişi kulelere sığmayan bir kişilik. Halkın arasında, emekçilerin omuz başında ve hakkı yenenlerin yanında yer  alan, tarih ve coğrafya içinde pupa yelken ilerleyen, coşku, heyecan, sevinç dolu, çocuk ruhlu bir aydın... 2018 Yılında PEN Şiir Ödülünü Cengiz Bektaş'a verirken şöyle demiştik: "Cengiz Bektaş’ı, biçimlendirdiği yapılara kattığı aydınlık gibi, şiire de güler yüzlü bir hava katan, şiirinde Akdeniz'den Ege’ye Türkiye’yi ağırlayan, emek yanlısı, insancıl yaklaşımıyla, Türkçe tutkusuyla ve yazarların örgütlü yaşamasının önemini mücadelesiyle vurgulayan örnek bir aydınımız olarak kutluyoruz. Işık içinde uyusun."

CENGİZ BEKTAŞ KİMDİR?

26 Kasım 1934’te Denizli’de doğan Cengiz Bektaş, orta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini DGSA Süsleme, Mimarlık Bölümleri ile Münih Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde yaptı. 1959 yılında yüksek eğitimini tamamladı. 1960’ta Alman şehircilik kurslarına katıldı. Almanya’da serbest mimar olarak çalıştı. Orada girdiği iki yarışmada ödül aldı. ODTÜ’ye öğretim görevlisi olarak çağrılınca, Türkiye’ye döndü. 1962 – 63 öğretim yılında ODTÜ İnşaat İşleri Başkanlığı, Mimarlık işliğini bir yıl yönetti.

1963’te Ankara’da Oral Vural ile birlikte kendi mimarlık işliğini kurdu. 1963–69 yılları arasında yalnızca altı yıl süreyle mimarlık-şehircilik yarışmalarına girdi. 25’in üzerinde ödül kazandı. Cumhuriyet dönemi mimarlık tarihi örnekleri arasında sayılan yapılar gerçekleştirdi. 2 kez Ulusal Mimarlık Ödülü aldı. Akdeniz Üniversitesi (Antalya) Sosyal – Kültürel Özek yapısıyla 2001 yılında Uluslararası Aga Khan Ödülü’nü kazandı. Ankara’daki Türk Dil Kurumu yapısı, mimarlarca Cumhuriyet dönemini simgeleyen yirmi yapıdan biri sayıldı.

Cengiz Bektaş, 2014 yılında Uluslararası Mimar Sinan Ödülü’ne layık görüldü. Ayrıca 2016 yılında, Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde Mimar Sinan Büyük Ödülü’ne layık görüldü.

Cengiz Bektaş 1950’de, Denizli'de yayımlanan yerel gazetede yazdığı köşe yazıları ile yazın yaşamına girdi. 1954’te DGS Akademisi’ndeki, Bedri Rahmi’nin seçici kurulda olduğu şiir yarışmasında birincilik kazandı. 1960 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca, Türkçe Dergisi’nde Bektaş’ın şiirlerini Türkiye’de ilk kez yayımladı. 

Şiirleri on altı dile çevrildi. Şiir betikleri ile birlikte mimarlık, kültür konularını işleyen 106 yapıtı vardır. Yurtdışında, yurt içinde sayısız toplantıya katıldı, bildiriler verdi.