"Milliyetçi reflekse karşı müzakereler başlatıldı"

Wikileaks tarafından sadece bir bölümü açıklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğunca 6 Ocak 2005 tarihli ''hizmete özel'' koduyla hazırlanan belgede, AB'nin 17 Aralık 2004'te aldığı, Türkiye ile 5 Ekim 2005'de tam üyelik müzakerelerini başlatma kararına atıfta bulunuluyor. Belgede, AB ile tam üyelik müzakerelerine başlamak için Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini tanımak yönünde sözlü taahhütte bulunduğu, Kürtler ve Türkiye'deki azınlıklar konusuyla 1915'te yaşanan olaylara ilişkin Ermeni iddiaları hakkında esneklik gösterileceği yönünde basına yansıyan iddiaların, Türk kamuoyundaki gerilimi büyük boyutlara taşıdığına dikkat çekiliyor.

"Tepkisel Türk milliyetçiliği Mastercard'ı kapana kıstırdı" konu başlığıyla yazılan belgede 2005 yılında Milan ile Liverpool takımları arasında İstanbul'da oynanan Şampiyonlar Ligi final karşılaşmasının sponsorlarından, uluslararası kredi kartı şirketi Mastercard'ın, Türkiye hakkında hazırlattığı tanıtıcı broşürlerde, Türkiye ile Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hakkında hakaret içeren sözlerin yer almasına Türk halkının çok şiddetli tepki gösterdiğine dikkat çekildi.

Belgede, Türk-Kürt ilişkilerine ve 1915'te yaşanan olaylara ilişkin Ermeni iddialarına da değinen broşürün ''liberal İslamcı Zaman gazetesinde'' yer almasının ardından Mastercard'ın Türkiye masası yöneticisinin ölüm tehditleri aldığı ve bunun üzerine Mastercard'ın Türkiye'deki bürosunu kısa bir süre için kapatmak zorunda kaldığına işaret edildi. Gösterilen tepkinin bununla da sınırlı kalmadığı belirtilen belgede, ''Türkiye'deki STK'ların yaptığı boykot çağrıları ve İstanbul Valiliğinden kamu davası açma tehdidinin gelmesi, 17 Aralık sonrası ortamda, milliyetçi reflekslerin ve tabuların yüzeye ne kadar yakın olduğunu bir kere daha ortaya çıkardı'' ifadelerine yer verildi.

Belgenin son bölümündeki yorumda da "Burada mevcut olan hassasiyetler gözönüne alındığında bir spor rehberinde, Türkiye'nin azınlık politikası veya Ermeni trajedisi gibi konulara yer verilmesi yanlıştı. Ancak gösterilen sert ve iç dürtülere dayalı tepki, 17 Aralık'taki AB kararının Türkiye üzerindeki artan hassasiyetleri ve halk arasındaki tartışmaları tetikleyici doğasını gözler önüne seriyor" ifadesi kullanıldı.