"MHP olarak seçim dönemini önemsiyoruz"

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, seçim beyannamelerinin ''vaat-kaynak dengesini' sağlayan bir beyanname olacağını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Ekici, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneğinde düzenlediği basın toplantısında, Rize, Artvin ve Ardahan'da bazı ziyaretlerde bulunacaklarını belirtti. Türkiye'nin önemli bir dönemece girdiğini, gelecek ay TBMM'de alınacak kararla Haziran ayında seçim yapılacağını ifade eden Ekici, ''Türkiye için önemli kararlar alınacağı, bölücü terörün farklı bir noktaya taşınabileceği bir seçim dönemi yaşanacak. Bu nedenle bu seçim dönemini MHP olarak önemsiyoruz'' dedi.

Yapılması düşünülen Anayasa değişiklikleri dikkate alındığında üniter devlet yapısı, rejim gibi konularda ileride meydana gelmesi muhtemel değişikliklere karşı duyarlı davranacaklarını kaydeden Ekici, ''Kamuoyuna sızan bilgiler doğru ise hür ve eşit yurttaş temeline dayalı Anayasa yerine, etnik ve mezhep kökene dayalı bir Anayasa çalışmaları yapılıyor. Bunu tehlikeli buluyoruz. Bu durum Türkiye için sıkıntıya neden olabilir. Bu hassasiyetimizi farklı değerlendirenler olabilir. Ama biz hükümetin terörle mücadeledeki eksikliklerini, Türk milletinin geleceği açısından tehlikeli buluyoruz'' diye konuştu.

Ekici, seçim beyannamelerini 28 Şubat'ta genel başkanlarının açıklayacağını bildirerek, ''Seçim beyannamemiz vaat-kaynak dengesini sağlayan bir beyanname olacak. Seçim çalışmalarına erken başladık. Seçim öncesinde millete uyarı görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz'' dedi. Ekici, bazı Hizbullah üyeleri ve bazı tutukluların 10 yıllık tutukluluk süresini doldurduğu gerekçesiyle tahliye edilmelerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şunları söyledi:

''Elbette ki tutukluluk süresinin uzaması doğru değil. Ama bu konuda eksiklik yapıldığını düşünüyoruz. Hükümet, istinaf mahkemeleri ve adli yargı konusunda gerekli çalışmaları yapmadı. Hükümete düşen görev yargı ile kavga etmek değil, yargıyı reforme etmektir. İktidar partisinin yargıya yaklaşımı taraftarlık duygusu ile olmaktadır. Bu da yargıya zarar eriyor. Bağımsız, etkin çalışan bir yargı oluşturulmalıdır. Geniş katılımla yargı reformunun alt yapısı oluşturulmalıdır. Hizbullah davası ise bilerek uyutulmuş, geciktirilmiş bir davadır. Bu konuda hukuki ve bürokratik katkı sağlayanların incelenmesi gerekir.''