Meslek Liseleri'nin Eğitimimizde Yeri
cumhuriyet.com.tr
Meslek liseleri eğitim sistemimizin yaraya dönüşen önemli bir sorunudur. Gelişmekte olan ülkemizde, toplumsal kalkınmamıza ara eleman yetiştirme beklentisinde olduğumuz bir gerçektir. Eğitimde ileri düzeyde olan ülkelerde meslek liselerine katılım % 65; ülkemizde ise %35 düzeyinde olduğu bilinmektedir.
Sanayi kuruluşlarına nitelikli ara eleman yetiştirmemekle önemli ölçüde iş kaybına yol açılmaktadır. Buna karşılık üniversitelerimize giriş için yığılma, kazanamama, üniversite sonrası işsizlik gençlerimizin ve ailelerinin önemli kaygısıdır. Sanayimizin kendisine gerekli işgücünü bulmasında meslek liselerinin ve meslek yüksekokullarının payı tartışmasızdır. Devlet politikası olarak “gençleri meslek liselerine özendirme” görevi yüklenilmelidir. Çünkü “meslek lisesi, memleket meselesidir” on beş milyon dolaylarında işsiz olan gençlerimizi “yapma, yaratma ve üretmeye” yönelik yetiştirme sorunu gerçeğe dönüştürülmelidir.
Günümüzün gelişmiş ülkeleri, sanayi toplumu sonrası bilgi toplumu olma yolunda hızlı bir sürece girmişlerdir. Bu sürece eğitimde nitelikli ve üretken gençleri yetiştirerek ulaşmışlardır. Gelişmiş ülkeler toplumun en önemli ederinin bilgi ve nitelik olduğunun değerini kavramışlardır. Bilgi kavramını ezberci eğitim olarak algılamamalıyız. İş eğitimi ile geliştirilmiş bilgili ve nitelikli gençler yetiştirilmelidir.
Ülkemizin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde, diğer ülkelerle yarışabilmesi için nitelikli, genç ve dinamik insan gücüne gereksinimimiz vardır. Kopenhag Kriterleri gereği ülkelerin gençleri arasında yetenek ve beceri gelişkinliği ölçümlenmektedir. Farklı ülke gençlerinin meslek liseleri arasında eğitim ve öğretimi destek amaçlı kredi transferi, sertifikalandırma ölçümleri yapılmaktadır. Eğitimimizin “parçalı yapıdan kurtarılması” birlik içinde, üretken yapıda, yeterliliğe dayalı yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır.
Meslek liselerimizin, bölgesel gereksinimleri göz önünde bulundurularak, sanat ve estetik duyarlılığı içinde hedeflenerek düzenlenmelidir. Meslek eğitiminde işbaşında teorik ve pratik eğitim ve uygulama yeniden ağırlıklı yapılandırılmalıdır. “Meslek Lisesi Memleket Meselesidir” projesini yürüten Koç Kurumsal İletişim Direktörleri Oya Ünlü ve Aylin Gezgüç ikilisinin koordinesinde yürütülen; “benim âşık olduğum proje” diye nitelendirdikleri örnek çalışma ses getirecektir. Bu projeyle genç ve dinamik nüfusumuz eğitimsizlikten büyük ölçüde kurtulacak, bir meslek edinmenin sevincini yaşayacaktır. Özellikle Doğu ve Güneydoğuda kızların ve kadınların eğitimine katkıları olacağına inanıyorum.
Meslek liseleriyle sanayi - meslek eğitimi işbirliği sağlanmalıdır. Meslek liseleri çıkışlıların “Meslek liseliyim, kendime güveniyorum” anlatımı yaygınlaştırılmalıdır. Bu kurumların oluşumu şekilsel yapıdan uzak, uygulama eğitimi yapabilecek donanımda olması gereklidir. Bu kurumlar işsizliğe karşı duruşun setleri olacaklardır.
Bugünün meslek liseleri içerik olarak çalışma, uygulama, öğrenim ve yetenek geliştirme boyutlarıyla çelişkili konumdadırlar. İçeriği gereği teorik bilgilerle donanımlı ve genelde ezbere yönelik eğitim verilen İmam Hatip Okulları üretime yönelik olmayan, alanlarında eğitim veren okullardır. Yani işsel okullardır. Diğer meslek liselerinin tümü “işlevsel okullar” olup, ülke ekonomisinin gelişmesine ara eleman olarak katkı sağlayacak düzeyde kurumlardır. Bu kurumlarda teorik bilginin yanında mesleki alanda da sanayimizi geliştirecek pratik uygulamalara, araştırma ve üretime de ağırlık verildiği bilinmektedir. Unutulmamalıdır ki tüm gençler ulusumuzun geleceğidir. Onlara üretime yönelik davranış kazandırmak temel görevimiz olmalıdır. Meslek liselerimizdeki karmaşayı komedi dünyasının repliklerinde boğmayalım. Siyasetin acı çarkında ezilmemelidirler. İşsel ve işlevsel kurumlar birbirinden ayrılmalıdır. İş ve üretken yapıya dayalı meslek liselerine yazık oluyor.
Mustafa Kemal’in “Bu millete gideceği yolu gösterirken, dünyanın her türlü biliminden, buluşlarından, ilerlemelerinden faydalanalım. Ancak unutmayalım ki asıl temeli kendi içimizden çıkartmak zorundayız” özdeyişi rehberimiz olmalıdır. Meslek liselerinin önüne çekilen set yerine, “yeni şeyleri söylemek ve düşünmek lazım” diyorum. Düşüncenin eylemle şekillenmesi olan eğitim, geleceğin ideal insanını yetiştirmeyi hedefliyor. Gençlerimizin meslek seçiminde ana unsur yetenek, ilgi ve çok yönlü çözümlemeler olmalıdır. Bugünün bilişim çağında bireylerin bilgi edinmelerinin yanında beceri ve iş yapma yeteneklerini geliştirecek meslek liselerine ve meslek yüksekokullarına önemli ölçüde gerek vardır.
Gençlerimiz iş yaşamına ilk adımı atarak beyinlerindeki karanlığı söküp atacak, yerine gençliğin ışığını aşılayacaklardır. Meslek liseleri ve meslek yüksekokulu gençlerin ve ailelerinin gelecek kaygısının olmadığı, olumlu bir düşün kurgusundadırlar. Bu kurumlar umutsuzluğun umuda dönüşümünün habercisi olacaklardır. Ezberci eğitim yerine, değişim ve gelişmemizde yaratıcı kurumlar olan meslek liselerini destekleyelim. Bu kurumlar bilgi açlığımızı, beceri, yetenek ve üretkenlikle besleyeceklerdir. Gelişmemiz iş eğitiminin yaygınlaşması ile olacaktır.