Merkez Bankası: 'Faiz indirimlerine ara verilebilir'
Para Politikası Politikası Kurulu toplantı özetini açıklayan Merkez Bankası, enflasyondaki gerilemenin tüm alt kalemlere yayıldığı, özellikle hizmet kalemindeki yavaşlamanın giderek belirginleştiğine dikkat çekti.
cumhuriyet.com.trMerkez Bankası, iktisadi faaliyete dair toparlanma işaretlerinin belirginleşmesi halinde faiz indirimlerinde bir yavaşlamanın veya indirimlere ara vermenin gündeme alınabileceğini açıkladı.
Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu toplantı özetini açıkladı. Açıklamada, enflasyondaki gerilemenin tüm alt kalemlere yayıldığı, özellikle hizmet kalemindeki yavaşlamanın giderek belirginleştiğine dikkat çekilerek, temel enflasyon göstergelerindeki görünümün de enflasyonun ana eğiliminin tarihsel olarak düşük seviyelerde olduğuna işaret ettiği belirtildi. İşlenmemiş gıda grubunun yıllık enflasyonundaki dalgalı seyrin gelecek dönemde de sürmesinin beklendiği kaydedilen açıklamada, kısa vadede enerji grubu yıllık enflasyonundaki azalışların sürmesinin öngörüldüğü, ham petrol fiyatlarındaki yükselişin enerji fiyatlarındaki düşüşü sınırlandırdığı vurgulandı.
'Vergideki ayarlamalar yıllık enflasyonu yükseltecek'
16 Haziran'da yapılan düzenleme ile belirli ürün gruplarına uygulanan vergi oranlarındaki indirimlerin kaldırıldığı, bazı ürün gruplarında da vergi indirimlerin kısmen geri alındığı anımsatılan açıklamada, "Bu gelişmelerin Haziran ayı enflasyonunu ne ölçüde artıracağı vergi ayarlamalarının fiyatlara yansıtılma oranına bağlı olacak. İç talebin zayıf seyri nedeniyle hizmet grubu yıllık enflasyonundaki kademeli düşüşün önümüzdeki dönemde süreceği tahmin ediliyor" denildi.
Haziran ayında baz etkisi ve vergi oranlarındaki ayarlamalar nedeniyle yıllık enflasyonda yükseliş gözleneceği vurgulanan açıklamada, ancak bu yükselişin kalıcı olmayacağını belirtildi.
Son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyette kısmi toparlanmaya işaret ettiğinin altı çizilen açıklamada, üretimdeki artışların önemli bir bölümünün alınan mali tedbirlerin geçici etkisini yansıttığı kaydedildi. İktisadi faaliyete dair kısmi toparlanma işaretlerinin orta vadede süreklilik kazanabilmesi için tüketim talebinde kalıcı bir canlanma olması gerektiği ifade edilen açıklamada, şöyle devam edildi: "Tüketim talebine ilişkin göstergeler Mart ayındaki yukarı yönlü seyrini Nisan ve Mayıs aylarında da sürdürse de henüz belirgin bir canlanma gözlenmemektedir. Dış talep zayıf seyrini sürdürmektedir. Kurul, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın zaman alacağı öngörüsüne paralel olarak işsizlik oranlarındaki olumsuz seyrin birim işgücü maliyetlerini ve yurt içi talebi uzunca bir süre sınırlamaya devam edeceği değerlendirmesinde bulunmuştur."
'Faiz indirimleri ölçülü olabilir'
Küresel ekonomideki olumsuzlukların giderilmesinin uzun zaman alabileceğini belirtilen açıklamada, "Her ne kadar açıklanan verilerin en kötünün geride kaldığına işaret etse de kredi piyasalarındaki sorunların halen sürmesi ve işsizlik oranlarındaki artışın devam etmesi toparlanma sürecinin yavaş ve kademeli olacağına işaret etmektedir" denildi.
Kasım 2008 döneminden bu yana yapılan birikimli faiz indirimlerini göz önüne alarak Kurul'un bundan sonraki faiz indiriminin ölçülü olabileceği değerlendirmesinde bulunduğu ifade edilen açıklamada, finansal koşullardaki ek sıkılığın kısmen devam etmesi ve küresel finans piyasalarındaki sorunların reel ekonomi üzerindeki etkilerinin boyutuna ilişkin belirsizliklerin sürmesi, aşağı yönlü risklerin tamamıyla ortadan kalkmadığına işaret ettiği, bu nedenle Kurul'un, para politikasının aşağı yönlü esnekliğini uzunca bir süre korumasının gerekebileceği vurgulandı.
'Daralma vergi gelirlerini olumsuz etkiliyor'
İktisadi faaliyete dair toparlanma işaretlerinin belirginleşmesi halinde faiz indirimlerinde bir yavaşlamanın veya indirimlere ara vermenin gündeme alınabileceğinin altı çizilen açıklamada şöyle denildi: "İktisadi faaliyetteki daralma vergi gelirlerini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bunun yanı sıra, küresel krizin yurt içi iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerini hafifletmek amacıyla uygulanan dengeleyici mali tedbirler kamu harcamalarında hızlı artışlara neden olmuştur. Bütün bu gelişmeler sonucunda bütçe açığındaki genişleme eğilimi devam etmektedir. Kamu kesiminin artan finansman gereksinimi, para politikası kararlarının ve son dönemde uygulanan mali tedbirlerin iktisadi faaliyet üzerindeki olumlu etkilerini zayıflatma potansiyeli taşımaktadır."