Meme kanseri hastaları da Covid-19 açısından öncelikli risk grubunda
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Kapu, meme kanseri hastalarının da tıpkı diğer kanser hastaları gibi yeni tip koronavirüs (Covid-19) açısından öncelikli risk grubunda yer aldığını belirterek, “Meme kanserinin haricinde akut veya kronik farklı hastalıkları bulunan hastaların bunlar açısından da risk altında olduklarını bilmeleri, sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri ve hekimlerin tavsiyelerine uyum sağlamaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
AAGeçen yılın aralık ayından bu yana tüm dünyayı etkileyen ve binlerce ölüme yol açan Covid-19 salgını ülkemizde de etkisini sürdürüyor. Bazıları hastalığı hafif belirtilerle ayakta atlatırken bazı kişilerde hastalık çok ağır seyredebiliyor ve hastaneye yatış gerekli olabiliyor.
Hastalığın şiddetini belirleyen etkenler arasında en önemlilerinden bir tanesi; bireyin sahip olduğu kronik hastalıklar. Koronavirüs açısından risk grubunda yer alan kanser hastalarında enfeksiyonun daha ağır seyretmesi, yoğun bakıma ihtiyaç duyma ve ölüm riskinin önemli ölçüde yükselmesi gibi riskler söz konusu.
Türkiye’de en yaygın olarak görülen kanser türlerinden bir tanesi olan meme kanseri, Covid-19 enfeksiyonunun etkilerinin ağır şekilde hissedilebileceği hastalık türleri arasında bulunuyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Kapu, viral kaynaklı bir hastalık olan Covid-19 enfeksiyonundan korunma veya hastalığı hafif geçirme konusunda en fazla etkisi olan konulardan bir tanesinin bağışıklık sisteminin gücü olduğunu belirtti.
Kapu, kanser hastalığına yönelik radyoterapi, kemoterapi veya immünoterapi gibi tedaviler alan hastalarda kemik iliklerinde üretilen bağışıklık hücrelerinin sayısında azalma söz konusu olduğuna işaret ederek, “Fakat bu kesinlikle kemoterapi gibi kanser tedavilerinin bu süreçte alınmaması gerektiği şeklinde anlaşılmamalı. İmmün sistemi doğrudan etkileyen akciğer kanseri, multipl myelom, lenfoma ve lösemi gibi hastalıklar çok daha yüksek risk oluştursa da kanser hastalığının kendisine ek olarak tedavinin söz konusu etkileri de eklendiğinde tüm kanser olguları savunma sistemini etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Meme kanseri hastalarının da tıpkı diğer kanser hastaları gibi Covid-19 açısından öncelikli risk grubunda yer aldığına dikkati çeken Kapu, “Meme kanserinin haricinde akut veya kronik farklı hastalıkları bulunan hastaların bunlar açısından da risk altında olduklarını bilmeleri, sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri ve hekimlerin tavsiyelerine uyum sağlamaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Kapu, “Yüksek risk grubunda yer alan meme kanseri hastalarında yoğun bakım ünitesine alınma, solunum cihazına bağlanma, ciddi semptom geliştirme gibi risklerde ve Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle ölüm oranında önemli bir artışın söz konusu olduğu bilimsel çalışmalarda gösteriliyor.” yorumunda bulundu.
"TÜM KANSER HASTALARININ COVİD-19’DAN KORUNMA KONUSUNDA İKİ KAT ÖZEN GÖSTERMESİ GEREKİYOR"
Meme kanseri hastalarının ve tüm kanser hastalarının Kovid-19’dan korunma konusunda iki kat özen göstermesi gerektiğini aktaran Kapu, “Meme kanseri hastalarının pandemi süresince eğer mümkünse kendilerini tamamen izole etmeleri, bu mümkün değilse kalabalık ortamlardan mümkün mertebe kaçınmaları gerekir. Hastaların el hijyeni, besin hijyeni, sosyal mesafe ve maske kullanımı gibi hususlarda da üst düzey hassasiyet göstermeleri gerekiyor. Ek olarak hekim tarafından reçetelendirilmiş olan ilaç tedavilerinin aksatılmaması da bu süreçte ekstra önem taşıyor.” açıklamasını yaptı.
Kapu, kanser hastalığının vücutta yarattığı yıkım ve tedavilerin oluşturduğu olumsuz etkilerin meme kanseri hastalarında bağışıklık sisteminin sağlıklı bireylere oranla daha zayıf olmasına neden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu hastalarda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi adına sağlıklı ve dengeli beslenme oldukça önemli. Tüm besin gruplarını dengeli miktarda içeren, doğal ve sağlıklı besinlerle oluşturulmuş bir beslenme planının uygulanması bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra bağışıklığı olumsuz etkileyen önemli etkenlerden bir diğeri ise stres. Bağışıklık sisteminin olumsuz etkilenmemesi adına hastaların stresten uzak durması, hasta yakınlarının da bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Bunun yanı sıra hastalar hekimlerinin verdiği tavsiyeler doğrultusunda sağlık kontrollerini ve tedavi planlarını aksatmamaya dikkat etmeliler.”