Meclis'te 'füze kalkanı' tartışması

Meclis Genel Kurulu'nda gündem dışı söz olan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatyalıların Füze Savunma Kalkanı'nı istemediğini ifade ederken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, füze kalkanına ilişkin detaylı bilgi verdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, bu gibi anlaşmalardan önce Meclisin bilgilendirilmesi ve onayının alınması gerektiğinin altını çizdi. TBMM'nin sadece onay mercii olmadığın söyleyen Vural, "Burada her yönüyle incelenmeli ve tartışılmalıydı" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu oturumunu Meclis Başkanvekili Meral Akşener tarafından yönetildi. Akşener, gündem dışı olarak 3 milletvekiline söz verdi. Bu arada kürsüye çıkan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya'da kurulacak füze kalkanına ilişkin tüm platformlarda eleştirilerimizi dile getirmemize rağmen kimse dikkate almadığını söyledi. Ağbaba, "Malatyalılar tedirgindir" diyerek, bu konuya ilişkin yapılan görüşmelerin içeriğini de sordu.

Ağbaba'ya, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu cevap verdi. Ağbaba'ya konuya gündeme getirdiği için teşekkür eden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Sayenizde, yüce meclisi, Malatyalıları ve milletimizi bilgilendirme fırsatımız doğdu" diyerek şunları söyledi:
"Meclis denetimine her zaman açığız. Bu konuya ilişkin gerek Genelkurmay, gerek Mit ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerimiz 10 ay çalışmıştır. Bu konu ciddi bir ulusal güvenlik konusudur, polemik konusu yapılmaması gerekmektedir. Bugün sayın Kılıçdaroğlu'na da verdiğim bilgiler, hükümetimizin de elinde olan bilgilerdir. Bu konuda CHP grubu da gerekli istişareyi yapabilir.
Türkiye cumhuriyeti hükümetleri ciddi hükümetlerdir. Bugünkü vatandaşlarımızın, gelecekteki torunlarımızın da gelecekteki güvenliğini garanti altına almakla hükümlüdür. Çünkü nükleer teknoloji öylesine hızlı gelişmektedir ki, bırakınız tek ülkeleri, küçük grupların bile elinde oluşabilir. Önümüzdeki yıllarda en az 30 ülkede nükleer füze sisteminin olabileceğini belirtiliyor. Bizim vazifemiz ülkemizin bütünün güvenliğini sağlamaktır. Bununda iki yolu var. Birincisi kendi füze sistemimizi kurmak, başbakanımız bununla ilgili gerekli talimatları verdi. Savunma müsteşarlığımız gerekli çalışmaları yapıyor.
İkincisi ise kurucusu da olduğumuz NATO'nun müttefikimizin savunma sisteminden yararlanmaktır. Öngörülebilecek tüm tehditler için balistik füze tehditleri açısından NATO ittifakı bir karar almıştır. Biz o toplantılarda çok net ilkeler ifade ettik."


"Hiçbir komşu ülkenin ismi yer almıyor"

Füze kalkanı erken uyarı sistemine ilişkin hiçbir metinde, komşu ülkelerin isminin geçmediğinin altını çizen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Böyle bir tanımlamama olmaması için tüm diplomatik görüşmeleri yaptık. Ve hiçbir NATO konsept kağıdında böyle bir ifade bulunmamaktadır. Jenerik olarak ortaya çıkabilecek bir kavram geliştirilmiştir. Genel Başkan Yardımcınız Faruk Loğoğlu'nun açıklamasında da konuya yer vermiş olumlu bulmuş ve gerekli olduğunu söylemiştir. Çok önemli bir eski diplomatımızdır. Bir başka milletvekili gelip burada İsrail kalkanı derse, bu maksatlıdır, Malatyalıları kışkırtmaktır.
Bu füze kalkanı eğer balkanlardaki bir ülkeye kurulursa sadece Marmara bölgesini koruyabilmektedir. Ülkemiz nükleer koruma bir şemsiyesi altına alınmıştır. Dünyanın neresinden gelirse gelsin, Türkiye'nin bütün toprakları koruma altına alınacaktır.
Bu bir erken uyarı sistemidir. En uygun nokta Malatya'dır. Türkiye bu kurulacak sistemde TSK'nın yetkilendirdiği bir subayının bu güvenlik denetlemesi yapabilmesi ve aktif olması sağlanacaktır. Bu gerekli teminatlar alınmıştır. Komuta kademesinde bir saldırıya karşı otomatik olarak işleyecek devrelerde, her aşamasında Türkiye'nin diplomatik ve askeri müdahale hakkı olacaktır.
Yani Türkiye'den habersiz herhangi sürecin devreye girmesi söz konusu değildir. Bu anlaşma 2 yılla sınırlandırılmıştır, ama bu kuralların dışına çıkılırsa Türkiye'nin fes etme yetkisi vardır. Sistem bir savunma sistemidir, caydırıcıdır."

Bakan Davutoğlu'nun konuşmasının ardından konuşan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, bu gibi anlaşmalardan önce Meclisin bilgilendirilmesi ve onayının alınması gerektiğinin altını çizdi. TBMM'nin sadece onay mercii olmadığın söyleyen Vural, "Burada her yönüyle incelenmeli ve tartışılmalıydı" dedi.