Meclis'te dört parti uzlaştı

Türkiye'deki darbe girişiminin ardından TBMM Olağanüstü toplandı. Oturum, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Sonrasında, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını diğer milletvekilleri ile birlikte okudu.

cumhuriyet.com.tr

<video:568547>

Türkiye'de gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminin ardından TBMM'deki dört parti uzlaştı. Dört partinin milletvekilleri Meclis'te olağanüstü şekilde toplandı. Olağanüstü toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından ilk sözü AKP Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım aldı. Binali Yıldırım, "Bunlar asker değil, bunlar asker kılığında teröristlerdir, canilerdir" dedi. Yıldırım, darbeye karşı çıkanların Türkiye'nin kaderini değiştirdiğini söyledi.

KILIÇDAROĞLU: PARLAMENTO İZİN VERMEMELİ

<video:568561>

Binali Yıldırım'ın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu söz aldı. Kılıçdaroğlu'nun sözleri şöyle:

Türkiye Cumhuriyeti bize altın tabak içinde sunulmadı. Acıyla, kanla, gözyaşıyla kurduk. yeniden bir devlet kurmak için verdiğimiz mücadele tüm dünyanın saygısını kazandı. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak da cumhuriyeti kuranların vasiyetidir.

Demokrasiyi oluşturmak kolay değildir. Tarihin her evresinde bunu görürüz. Biz de ağır bedeller ödedik. Bu ağır bedeller hep darbe dönemlerinden sonra olmuştur.

Açıkça söyleyelim, dün yaşadığımız olay doğrudan bir darbe girişimidir. Cumhuriyetimize, tarihsel birikimize yapılan bir darbedir. Bunun için biz Anayasamımıza öyle maddeler koyduk ki değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Her koşulda demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, laikliği savunmak ortak görevimimizdir. Açık gönüllükle, grubum adına açıkça lanetliyoruz.

Olay hepimizde derin üzüntü yarattı. Ne mutlu ki bu süreç siyasette olması gereken ortak paydada bizleri birleştirdi. Bu Cumhuriyet ve demokrasiye olan bağlılıktır. Bu bize grur ve onur veriyor. Bunu dilimizle değil, yüreğimizle de söylemeye devam edeceğiz.

Demokrasi hukukun üstünlüğüdür, Anayasa ve ettiğimiz yemine bağlılıktır, demokrasi düşünce özgürlüğü, medya özgürlüğü, tarafsız yargı, güçler ayrılığı, vicdan ve din özgürlüğü demektir. Dün halkımız meydanlara çıktı ve darbeye karşı direnme hakkını kullandı. Hukukun çiğnendiği hallerde, demokrasinin darbe ile yok edilmesi istenildiği hallerde direnme hakkının ne kadar önemli olduğunu dün gördük. Bu Meclis sonuna kadar demokrasiyi savunacaktır, Cumhuriyet'in değerlerini sonuna kadar savunacaktır.

Hep birlikte, Cumhuriyetçi ve özgürlüçü demokrasi bağlamında cepheyi genişletmeliyiz. Herkes bu tarihi sorumluluğun gereğini yerine getirmelidir. Bu darbe girişimini parlamenter demokratik sistemin engellediğini hatırlamamız gerekiyor. Darbenin bastırılması demokratik sistemin ulaştığı olgunluğu göstermektedir.

İleride bu darbe girişimi nasıl önlendi diye tarihçiler araştıracaktır. Burada özgürlükçü kalmış bir medyamız var. Medya darbecilerin yolunu kapattı ve özgürlüğün yolunu gösterdi. Hepimizin gözleri önünde medya halkın doğru bilgilendirilmesini sağladı, halka direnme hakkını korunması konusunda cesaret verdi. Medya özgürlüğü çağdaş demokrasilerde dördüncü büyük güç.

Siyasi partilerin darbe karşısında gösterdiği ortak tavır, özeleştiri yapma fırsatını da sordu. Demokrasi geliştikçe Türkiye dünyanın saygın ülkelerinden biri olacaktır. Bu darbe girişimiyle ilgili her partinin özeleştiri yapması sorumluluktur. Bu darbe girişimiyle ilgili olmak, her darbe girişimine karşı olmak bu Meclis'in görevidir. Teröre karşı nasıl ortak tavır koyuyorsak, demokrasi üzerindeki vesayete karşı da ortak tavır koymalıyız. Demokrasi üzerinde kim olursa olsun demokrasi üzerindeki vesayete bu parlamento izin vermemelidir.

Korumaya yemin ettiğimiz demokratik, laik, hukuk devleti bunun anahtarıdır. Her milletvekimiz el ele mücadele etti. Patlayan bomba altında demokrasiye sahip çıktılar. Uzlaşı kültürü içinde Türkiye'nin sorunlarını çözmek için birlikte çalışmak zorundayız. Yaşadığımız tüm sorunları tam demokrasi, daha fazla özgürlük içinde çözebiliriz. Demokrasiye yönelen her tehdit de Türkiye'ye yönelen tehdittir. Anayasa ve hukukun dışına çıkanlar bunun bedelini mutlaka ödemeliler.

Önümüzde çok kritik bir dönem olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Bu dönemi hukuk içinde kalarak atlatmamız gerekir. Hukuktan vazgeçmeyeceğiz, adalet mültün temelidir. Kim adaletten saptıysa hukukun içinde yargılayacağız. Devletin saygınlığına düşen de budur.

Bu saldırılarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarıma Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar
diliyorum.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Sayın Başkan, değerli genel başkanlar, Sayın Genelkurmay Başkanı, değerli milletvekilleri, sözlerime başlarken muhterem heyetinizle birlikte bir ferdi, bir sevdalısı olmaktan onur duyduğum aziz milletimizi en içten duygularımla selamlıyorum. Şu anda ekranları başında pür dikkat bizleri izleyen her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Dün gece demokrasiye pranga vurulmak, darbe indirilmek istenmiştir. Millet iradesi çok açık saldırı ve suikasta uğramıştır.

Türkiye’mizin diz çökmesi, omurgasının kırılması maksadıyla, şerefli Türk ordusu içine sızmış bir takım düşman işbirlikçisi ortalığa çıkmıştır. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarından bazıları rehin alınmış, Genelkurmay karargâhı işgal edilmiştir. TSK içine yuvalanmış vatan ve millet hasımları gecemizi zehir etmiştir. Türk demokrasisi çok çetin bir imtihandan geçmiştir. Gazi Meclis havadan bombalanmıştır. Bu sözün bittiği püf ve kırılma noktasıdır. Emniyet binaları, devlet televizyonları, istihbarat kuruluşları, havalimanları, askeri üs ve bölgeler ablukaya alınmış, peş peşe saldırıya uğramıştır.

Bomba 79 milyon Türk vatandaşına değmiştir. Bu şerefsiz kalkışma, darbe girişimi Türk milletinin tamamını hedef almıştır. Dün gece yaşananlar darbe girişimi olduğu kadar kanlı ve kalleş bir terör saldırısıdır. Bu saldırı Türk askerinin içinden devşirilmiş, kandırılmış, aklı çelinmiş veya buna çoktan teşne bir grup tarafından yapılmıştır. Demokrasi uçurumdan dönmüştür. Kara leke yine milletimizin azim ve kararlılığıyla temizlenmiş, derin komplo ve kumpas inançla püskürtülmüştür. İhtilaller, muhtıralar devri geride kalmıştır. Türkiye Cumhuriyeti her musibeti def edecek kadar yeterlilik ve kuvvettedir.

Ülkemize kastedenlerin yediğini içtiğini burnundan getirmek hepimizin namus borcudur.

"Mehmetçiği linç ettirenler cezasını çekmelidir"

Masum vatandaşlarımıza kurşun sıkan, milli kurum ve kuruluşları bombalayan, 161 evladımızın şehadetine neden olan darbecileri kınıyorum. Milletimizin bu hainlere bir daha gün yüzü göstermemesini diliyorum. Türk milletine baş sağlığı dileklerimi iletiyorum. Şunu da hatırdan çıkartmayalım ki TSK bünyesine sirayet etmiş hücreleri keserek yok etmek ve bunu yaparken de askerimizi tümden töhmet altında bırakmamak gerekir.

Hiçbir şeyden haberi olmadan sokağa çıkarılan Mehmetçiği linç ettirenler cezasını çekmelidir. Bu itibarla aziz milletimiz sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır. Milli tercih ve geleceğimizin güvencesi demokrasidir. Milli refleks ve kararımız bin yıllık kardeşliğin idame ve devamıdır. Yerli veya yabancı, bölgesel veya küresel operasyonlara da sağlam ve sarsılmaz bir iradeyle asla geri adım atmayacağımızı ifade etmek istiyorum. Bu darbe girişiminin siyasi veya şahsi istismar konusu yapılmadan herkesin gerekene dersi çıkarmasını diliyorum. 

İdris Baluken'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Değerli milletvekilleri, 15 Temmuz akşamı saat 10 sularında başlayan ve hala tehdit olarak varlığını devam ettiren, hedefi demokrasiye kaos yaratmak olan darbe girişimiyle karşı karşıyayız. Bu darbeci anlayışı en sert biçimde lanetlediğimi ifade etmek istiyorum. Hiçbir darbenin tek bir meşru gerekçesinin olamayacağını ifade etmek istiyorum. Bu darbe girişiminin de kontrol altına alınması partimiz açısından en büyük hedef olarak ortaya konmuştur. Bu darbe girişimindeki pervasız saldırılar sonucu 161 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, parlamento bile bombalanmıştır. Bu bile ülkemizdeki demokrasinin nasıl büyük bir tehlike altında olduğunu ortaya koyması açısından yeterlidir. Yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Böylesi saldırılar ne dün, ne bugün, ne de yarın asla başarıya ulaşamayacaktır. Bu tarz saldırıları yapanlar, Türkiye’de halkın iradesine yönelik darbe yapmak isteyenler bilmelidir ki Türkiye halkları darbeye asla prim vermedi, bundan sonra da asla boyun eğmeyecektir. Türkiye demokrasi mücadelesi 1960, 1971, 1980 darbelerinde, 28 Şubat’ta veya emuhtıralarda görüldüğü üzere her darbeye karşı dimdik durmuştur. HDP şahsında bu demokrasi mücadelesinin bir parçası olmanın onurunu tüm halklarımızla paylaşmak istiyoruz. HDP demokratik siyasete karşı her girişimde HDP tarihi direnişin bir üyesi olarak kendi misyonunu oynamaya devam edecektir.

Barış, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti temelinde her türlü siyasi işbirliğini yapacağımızı halkımıza ifade ediyoruz. Demokratik siyaset dışında siyaseti dizayn etmeye çalışan hiçbir yol ve yöntem partimiz tarafından asla kabul edilmeyecektir. Dün akşam 10 sularında başlayan ve şiddetini artırarak devam eden, halka, resmi ve özel kurumlara, millet egemenliğinin temsil edildiği meclise, havalimanlarına yönelik saldırılar ülkemiz siyaset tarihi açısından bir kırılma noktası olarak tarihe geçecektir.

Parlamentonun bombalanması, yüzlerce sivil insanın sokak ortasında katledilmesi, havadan yapılan saldırılar, tipik bir darbeyi aşan vahşet, katliam ve kaos içeren bir planlamayı yapan aklın ürünüdür. Türkiye’de devleti ele geçirmeye çalışan iktidar kavgaları ve toplumsal kutuplaşmalar ülkeyi uçurumun kenarına sürüklemekteydi. Tek çıkış noktasının Kürt meselesi başta sorunların çözülmesi, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi olduğunu ifade ettik.

Yanlış politikalarla güçlendirilen paralel yapının durumu, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının alınarak askere dokunulmazlık verilmesi demokratik siyaset alanını daraltmış, siyasi kurumları darbecilerin açık hedefi haline getirmiştir. Çatışmalı ortam demokrasi ve siyaseti zayıflatmış, demokrasi dışı güçlere karşı darbe mekaniğini zinde tutmuştur.

15 Temmuz saldırısı darbe girişimi çok şükür ki umduğunu bulamamış, bilakis halklarımızın doğru, siyaset kurumunun doğru tavırlarıyla alt edilmiştir.

Cizre’de, Sur’da, Silvan’da, Yüksekova’da yaşananların İstanbul’da, Ankara’da, Karadeniz’de Ege’de yaşanma ihtimalinden hep bahsettik, ne yazık ki bunu fark etmemiz için dün geceki darbe girişiminin gelmesi gerekti. Bir kez daha amasız, ancaksız, şiddetle kınıyoruz. Son olarak bütün halklarımıza çağrı yapıyoruz. Darbe girişiminin amaçlarından biri kaos yaratarak toplumsal kutuplaştırmayı artırmaktır.

VİDEO - Bahçeli: Mehmetciğin linç edilmesinin önünü açanlar hesap vermelidir

<video:568567>