Maske üreticisinin isyanı: En büyük terör gıda ve tekstildeymiş
Maske üretimi yapan iki üretici, sektöre girdikten sonra şahit oldukları için 'terör' ifadesini kullanırken, bir diğer maske üreticisi ise kullanılan maskelerin çoğu için 'mermisiz tüfek' benzetmesi yapıyor.
cumhuriyet.com.trSözcü yazarı Emin Çölaşan, koronavirüsle mücadele konusunda uzmanların sürekli takılması için uyarıda bulundukları maskeler konusunda yazdığı yazının ardından maske üretimi yapan iki okurundan gelen mektupları köşesinde yayınladı.
Çölaşan'a mektup yazan bir maske üreticisi, sektöre girdikten sonra şahit oldukları için 'terör' ifadesini kullanırken, bir diğer maske üreticisi ise kullanılan maskelerin çoğu için 'mermisiz tüfek' benzetmesi yapıyor.
Çölaşan'ın aktardığı mektuplar şöyle:
Sevgili okurlarım, birkaç gün önceki yazımda piyasada satılan maskeleri eleştirmiş ve “Bunlar tül gibi kumaştan üretiliyor ve hiçbir işe yaramıyor.
Uzmanlar bu maskelerin hiçbir yararı olmadığını söylüyor” demiştim. O yazıdan sonra maske üreticisi iki firmadan hediye maskeler geldi!
İkisi de maskelerin ekinde birer mektup göndermişti. Biri şöyle diyordu:
“Maalesef, belirttiğiniz gibi bu maskeler, üreticilerin çoğunun sadece maliyeti, tüketicilerin çoğunun ise sadece ceza yememeyi düşünmesi sonucu piyasayı sarmış durumdadır…
Çoğu firma sıradan tela kumaşla üretim yapmakta, daha önce testlerden geçmiş olan numunelerle testlerini tamamlayıp, çoğunluğu akredite olmayan sertifikasyon kuruluşlarından belge dahi almaktadır…
THY bile sınıf dışı olan bu maskeleri seferlerinde dağıtmaktadır.
Ulaşımda, okullarda, bankalarda, marketlerde ve her yerde kullanılacak maskelerin hem satışı, hem de üretildiği tesisler devlet tarafından mutlaka ciddi olarak denetlenmeli ve vatandaş maske konusunda bilinç sahibi kılınmalıdır.
Belli standartlar altında maske üretimi yapılması kesinlikle yasaklanmalıdır…”
???
Mektubuyla birlikte bana maskeleri de gönderen hiç tanımadığım firma sahibini arayıp teşekkür ettim.
Söyledikleri çok ilginçti:
“Emin Bey ben çeşitli ticaret alanlarında uzun yıllardan beri çalışan biriyim. Meslek odalarında önemli görevler yaptım. Kaliteli maskeler üretmek için yurt dışından makineler ithal ettik. Fakat bu maske olayı piyasaları sarınca büyük yanılgımı anladım.
Ben zannederdim ki Türkiye'de en büyük terörün kaynağında PKK, İBDA-C, Işid gibi kuruluşlar var.
Oysa öyle değilmiş!
Şimdi görüyorum ki, bu ülkede en büyük terör gıda ve tekstil sektörlerinde imiş.
Henüz farkına varamadığımız bu terör insanımıza ve ülkemize büyük zararlar veriyor…”
???
İkinci üreticinin mektubu ise özetle şöyle:
“27 ağustos 2020 tarihli yazınızda ‘Tül gibi ama balon gibi şişen (!) maskeler' diyorsunuz. Tespitiniz çok doğru. Mevcut maskelerin hemen hiçbiri istenen standartlarda değil. Kullanmanın veya kullanmamanın çok bir farkı yok.
Hatta insanlara koruma hissi veren ancak korumayan yanıltıcı özelliği nedeniyle bunlar çok daha tehlikeli.
Bu, tüfeğinde mermi olduğunu zanneden, ama boş bir tüfekle savaşa giden askerin başına gelenden farklı değil… Yani milyonlarca insanımız hiçbir koruma özelliği olmayan bu maskeleri kullanmak zorunda bırakılıyor…”