Mahkemeye su şişesi
Kamuoyunda ''Karagümrük Çetesi'' olarak bilinen çıkar amaçlı suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen Nuri Ergin, ''adam öldürmeye azmettirmek'' suçundan çarptırıldığı müebbet hapis cezasının Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden görülmeye başlanan davada olay çıkardı.
cumhuriyet.com.trNuri Ergin'in de aralarında bulunduğu 7 sanık hakkındaki bazı kararların Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının ardından, dava İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlandı.
Tutuklu sanıklardan Tuncer Gülşen, Erkut Yergüder ve Erkan Esengin, diğer sanık Nuri Ergin ile aralarındaki husumetten dolayı duruşma salonuna önce alındı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22 Kasım 2010 tarihli bozma ilamının okunduğu duruşmada söz alan sanıklardan Tuncer Gülşen, bozma ilamına ilişkin, ''Takdir mahkemenindir. 11 yıldır tutukluyum, tahliyemi talep ediyorum'' dedi.
Bozma ilamına karşı söyleyecekleri sorulan ve savunmalarını yapan tutuklu sanıkların duruşma salonundan çıkarılmasının ardından adliyeye getirilen tutuklu sanık Nuri Ergin salona alındı. Ergin, ''Takdir mahkemenindir. Olayların faili benim, talimatları ben verdim. Karar aşamasına kadar duruşmalara gelmek istemiyorum'' şeklinde konuştu.
Nuri Ergin'in, ağabeyi Nejat Ergin ile ilgili tehditvari cümleler kullanması üzerine Mahkeme Başkanı Nurettin Ak, ''Tehdit etmeye başladın gene. Ne yapsaydık, zaten suçlarını kabul ettin. İstersen sana bir gün verelim, o gün boyunca konuş. Şimdi savunmanı kısa kes'' diye uyarıda bulundu.
Hasta olduğu halde duruşmaya katıldığını ve serumlarını koparıp geldiğini ifade eden Ergin, bir daha duruşmalara gelmeyeceğini aktardı. Ergin'in tehditler savurarak konuşmaya devam etmesi üzerine Başkan Ak, jandarma görevlilerine, ''çıkarın bunu'' diye talimat verdi.
Nuri Ergin de Başkan Ak'a yönelik sözlü hakarette bulunarak, elindeki plastik su şişesini kürsüye doğru fırlattı. Şişedeki suyun dökülmesi sonucu kürsünün bir kısmı ıslandı.
Küfür eden ve ''bir dava daha aç'' diyen Ergin, jandarma görevlilerince duruşma salonundan çıkarıldı. Nuri Ergin ile ilgili olarak tutanağa, ''Sanık, mahkeme başkanına daha önce verilen kararlar nedeniyle hakaret ve tehditler ederek elinde bulunan su şişesini üzerine doğru fırlattı. Bunun üzerine sanık duruşma salonundan çıkarıldı'' ifadesi yazdırıldı.
Yargıtay ilamıyla ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay, Yargıtayın bozma kararına uyulmasını ve tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmada olay çıkaran Nuri Ergin'in duruşmalardan men edilmesine hükmetti.
Esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için dosyanın Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine ve tutuklu sanıklar Nuri Ergin, Tuncer Gülşen, Erkut Yargüder ve Erkan Esengin'in tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası cezaevi araçlarına götürülen tutuklu sanıklar Tuncer Gülşen, Erkut Yargüder ve Erkan Esengin, diğer tutuklu sanık Nuri Ergin'e küfür ederek, ''Bu devlet sana kedisini bile teslim etmez Nuri'' dediler.
Daha sonra adliyeden çıkarılan Nuri Ergin de yine küfürlü konuşarak, ''Silivri çetesi sizi çözdüm. Hurşit Tolon, Şener Eruygur, Hasan Atilla Uğur, Hanefi Avcı sizi affetmeyeceğim'' şeklinde bağırdı.
Mahkemenin ardından
Davayı 28 Eylül 2010'da karara bağlayan mahkeme heyeti, başka suçtan tutuklu sanık Nuri Ergin hakkında ''Emre Çakır'ı tasarlayarak öldürmek'' suçundan müebbet hapis cezası öngörmüştü.
Ergin'i, ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'' suçundan 2,5 yıl ve ''mağdur Adnan Şenses'in iş yerinin kurşunlanması suçuna azmettirmek'' suçundan da 5 ay olmak üzere toplam 2 yıl 11 ay hapisle cezalandıran heyet, Ergin'in ''insanlığa karşı suç işlemek'' suçundan ise beraatına hükmetmişti.
Diğer tutuklu sanık Ahmet Uğur Balıkçıoğlu hakkında da ''Emre Çakır'ı tasarlayarak öldürmek'' suçundan müebbet hapis cezası kararı veren mahkeme heyeti, bu sanığı da ''suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak'' suçundan 1 yıl 15 gün, ''Adnan Şenses'in iş yerinin kurşunlanması'' suçundan 5 ay ve ''ruhsatsız silah taşımak''tan da 10 ay olmak üzere toplam 2 yıl 3,5 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Balıkçıoğlu'nun da ''insanlığa karşı suç işlemek'' suçundan beraatına hükmedilmişti.
Nuri Ergin'in oğlu olan sanık Nurettin Ergin'in ''tehdit'' suçundan 5 ay hapisle cezalandırılmasına hükmeden heyet, tutuksuz sanıklardan Ali Serhat Yıldırım'ın ise ''suç örgütüne üye olmak'' suçundan 1 yıl 15 gün, ''Adnan Şenses'in iş yerinin kurşunlanması eylemine yardım'' suçundan 2 ay 15 gün ve ''Emre Çakır'ın tasarlayarak öldürülmesine yardım'' suçundan da 12,5 yıl olmak üzere toplam 13 yıl 9 ay hapisle cezalandırılmasına karar vermişti.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Soner Ergin, Zeynel Ergin ve Yaşar Ceylan'ın, ''örgüte üye olmak'', ''tehdit'' ve ''insanlığa karşı suç işlemek'' suçlarından, Nurettin Ergin'in, ''örgüte üye olmak'', ''ruhsatsız silah taşımak'' ve ''insanlığa karşı suç işlemek'' suçlarından ve Ali Serhat Yıldırım'ın da ''insanlığa karşı suç işlemek'' suçundan beraatlarına hükmetmişti.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından 22 Kasım 2010'da yazılan ilamda, sanıklar Nuri Ergin, Erkut Yargüder, Tuncer Gülşen, Hakan Çakır, Bülent Tarlak, Nurettin Ergin ve Mehmet Kusun hakkındaki bazı kararlara ilişkin bozma hükmü verilmesiyle dava yeniden görülmeye başlandı.