Lütfen 'Atmayınız!'
cumhuriyet.com.tr
Bilmem ayrımında mısınız, “trendy” sözcüklerimizden biri de “atmak” oldu. Mastar haliyle kullanılmıyor pek, hemen her zaman “atıyorum” haliyle. Kim nasıl bir nedenle buldu (!) bilinmez, “örnek veriyorum”, “örneğin”, “diyelim”, “sözgelimi”, “mesela”, “misal olarak”, hepsi bir yana, “atıyorum” bir yana! Hemen de benimsendi. Sorunun tuhaf bir yönü de bu, sanat – edebiyat insanlarımız, bilim insanlarımız da bol bol “atıyor” hanidir. Dil Derneği’nin sözlüğünde, sözcüğün otuz iki anlamından bizi doğrudan ilgilendireni, “yalan ya da abartılı söz söylemek” diye belirtiliyor. Nitekim inandırıcılıktan uzak, kısacası yalan ya da abartılı bir söz, argosuyla bir “palavra”, bir “martaval” duyduğumuzda, ta eskiden beri, “Atma Recep, din kardeşiyiz!” deriz! Bundan özge, bir de gencecik insanların dilindeki ünlü “atıyosun!” (ya da “atıyossun!”) sözcüğünü anımsayalım. Bu türden yanıtlarla da saf olmadığımızı, söylenene inanmadığımızı vurgularız ya! Peki, neden “örnek vermek” vb. anlamında da kullanır olduk bu sözcüğü? Sıradan insanları bir yana bırakalım, hayatının baharındaki yazarlarımızdan televizyon kanallarında bilimsel bir konuyu irdeleyen bilim insanlarımıza kadar nicemiz, böyle bir sözün ardından öbür sözlerimizin bir ciddiyeti, inandırıcılığı kalmayacağını neden göremiyoruz? Önemli bir konunun ortasında, “atıyorum” deyivermek, kendi kendimizi yalanlamak olmuyor mu?
Sözü uzatmadan ne diyelim o halde? Kendisine, sözlerine, bilgilerine saygısı olan insanlar, kamuya saygısı daha da büyük olan insanlar, lütfen “atmayınız” dilinizden geldiğince!