"Lokomotif Obama, vagonu Erdoğan ve AKP'dir''

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Seul'de ortaya çıkmıştır ki Suriye'deki politikaların lokomotifi Obama, vagonu Erdoğan ve AKP'dir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısına, bir yüzünde ''Obama'', ''Erdoğan'' ''Union Express'', diğer yüzünde ise ''BDP, KCK, PKK'', ''AKP-Erdoğan'' ve ''Union Express'' yazan oyuncak tren getirdi.

Terörle mücadelede PKK ile müzakere edenlerin, TBMM'de milletvekilleriyle mücadele etmek için harekat planları hazırladığını iddia eden Vural, ''Kandil'e harekat düzenlemekten aciz AKP, 3 tane 4'ün yan yana getirilmesiyle ilgili komisyonda uyguladığı harekatı, herhalde Meclis'te de hazırlıyor'' diye konuştu.

TBMM'nin, bir dayatmayla karşıya karşıya bırakılmak istendiğini öne süren Vural, partilerin, milletin kürsüsünü kavgalara, çatışmalara, zorbalığa alet etmemesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''senkronizasyon sorununu çözmek için'' Seul'e gittiğini ileri süren Vural, ''Suflör, dublör, esas artist buluştular, aynı sudan içmişler, aynı sözleri kullanıyorlar. Suriye'ye müdahale niyetlerini açık şekilde dile getirdiler. Seul'de artık ortaya çıkmıştır ki Ortadoğu, Suriye'deki politikaların lokomotifi Obama, vagonu Erdoğan ve AKP'dir. Vagonla, lokomotif birleşmiş, Union Express, Ortadoğu ekspresi... Bu politika ortaya koymuştur ki Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Başkanı ABD, Erdoğan da bu projenin yan başkanıdır. 1 Mart Tezkeresi'ni Meclis'e kabul ettiremeyen Erdoğan, bugün Suriye'ye müdahale için can atmaktadır, özür dilemek için. Bu da bir başka çuval operasyonudur. AKP diyet ödemek istiyor, diyet de 1 Mart Tezkeresi'' diye konuştu. Vural, kürsünün önüne bıraktığı ''Obama'', ''Erdoğan'' ve ''Union Express'' yazılı oyun trenleri gösterdi.

Vural, Obama'nın, ''Erdoğan'a ara gazı verdiğini dolmuşa da bindirdiğini'' ileri sürerek, ''Sayın Başkan, o gazla Suriye'de insanların birbirini öldürmesini, birbirinin kuyusunu kazma politikasını ABD istiyor diye uyguluyorlar. Eğer Türkiye'nin, Suriye'nin içini karıştırmak için bir takım güçlerin oraya girmesinin önünü açmışsa, bedeli ödenecektir. Irak'ta, Suriye'de insanlar birbirini öldürüyorlar, bunlar Müslüman. Bundan keyif alma ey Erdoğan'' ifadelerini kullandı.

''Kimin safındasın''

Erdoğan'ın, Harp Akademileri'nde verdiği konferansta, Birinci Dünya Savaşı'nda Arabistan cephesinde savaşan, Medine savunmasının kahramanı Fahrettin Paşa'yı örnek gösterdiğini ifade eden Vural, bu örneği hangi akla hizmet, nereden esinlenerek verdiğini anlayamadıklarını söyledi.

Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Fahrettin Paşa, işgalcilerle, Osmanlı'ya ihanet eden İngilizlerle işbirliği yapan Şerif Hüseyin ve onun çapulcularıyla savaştı. Başbakan, verdiği örnekle kendisini nereye koyuyor? Ortadoğu'da kendisini hangi pozisyonda görüyor? BOP eşbaşkanı sıfatıyla ABD safında uyguladığı politikalarla, acaba Erdoğan'ın zihniyeti, Fahrettin Paşa zihniyetiyle bağdaşır mı? Bağdat bombalanırken gıkı çıkmayanlar, BOP eşbaşkanlığı gibi rezil, rüsva görevi kabul edenler; Hz. Peygamber'in mübarek mekanını çapulculara, işgalcilere çiğnetmeyen Fahrettin Paşa örneğini verirken, yüz kere, bin kere düşünmelidirler. Başbakan, ne tarihi ne de tarihi kişilikleri bilir. Bu nedenle bir gün öyle, bir gün böyle konuşur. Bir gün, ittihatçı Fahrettin Paşa köhnemiş zihniyettir, öbür gün Harp Akademileri'nde şanı büyük paşa olarak adlandırılır. Ey Erdoğan, kimin safındasın, hangi saftasın sen? Obama'nın lokomotifi olduğu politikalarla, Fahrettin Paşa'nın mücadele ettiği İngilizler'in safında olduğunu gün gibi gösteriyorsun. Erdoğan, Harp Akademileri'nde, 'Afganistan'da ne işi var' sorularının cevabını, kışlada cevap veriyor, orası siyaset yeri değildir, kışlaya siyaset sokulmaz.''

''Kaçak aşıklar mı?''

Oktay Vural, ''Başbakan ne söylerse manşete çıkıyor. Her gün yeni bir terörle mücadele konsepti... Yap, boz, üfürüyor, manşet; üfürük manşetler bunlar. Bir ülkenin bakanı, BDP ile gizli görüşüyor, herhalde MİT görevlisi. Saman altından su yürütüyorlar. Demokraside gizli görüşme olur mu? Gizli gizli buluşuyorlarmış. Bunlara ne denir, aşıklar mı, kaçak aşıklar mı deniliyor, literatürde ne denir bilemiyorum'' diye konuştu.

Vural, Erdoğan'ın 21 Mart'ta ''Biz BDP'nin de onu yönlendiren Kandil'in de kan akması, halk ile emniyet güçlerinin karşı karşıya gelmesi için büyük gayret gösterdiğini çok iyi biliyoruz'' açıklamalarının da yer aldığı grup konuşması ile ''Hükümetimizin ana stratejisidir; terör örgütüyle sonuna kadar mücadele, siyasi uzantısıyla müzakere'' sözlerini iPad'inden dinletti. Vural, şöyle konuştu:

''Aynı kişi mi bu? 21 Mart'taki konuşmayı yapan ile Seul'e giderken ki konuşmayı yapan aynı mı, hangi Erdoğan? Sayın Başbakan 21 Mart'ta BDP'ye atıp tutuyor da meğer o zaman bir bakanla da BDP ile iş tutuyormuş, gizli gizli buluşuyorlarmış. Bu platonik aşkı geçti, yasak aşk herhalde. Millet, bu yasak aşkın meyveleri KCK, PKK'yı biliyor. Millet farkına varmasın diye gizli gizli buluşuyorlar, nerede buluştuklarını bilemiyorum.''

Konuştuğu kürsünün önündeki oyuncak treni ters çeviren Vural, ''BDP, KCK, PKK'', ''AKP-Erdoğan'' ve ''Union Express'' yazılarını gösterdi. Vural, ''Politikayı belirleyen, lokomotif BDP, KCK, PKK, Başbakan da onların vagonu olmuş, aynı ekspres aynı yolun yolcuları bunlar. Aynı projenin iki tarafıdır bu'' dedi.

Erdoğan'ın, dershaneleri kapatacaklarına yönelik sözlerinin sorulması üzerine Vural, ''Bir kişi de nasıl yapacaksınız diye sormuyor mu? Gündemi değiştirmek için yapılmış üfürük manşetlerdir. Bu konuda somut tekliflerini bekliyoruz. Halep oradaysa arşın burada, hiç üfürme. Yarın görüşülerek, sınavsız üniversiteyle ilgili hukuki düzenlemeyi yapalım, varlar mı? Teklifimizi getireceğiz. Sınavsız üniversiteyi sağlayacak reform için gerekli katkıyı vermeye hazırız'' açıklamasında bulundu.