Llosa'dan, bağımsızlığın hazin öyküsü...

2010 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Perulu yazar Mario Vargas Llosa, dünyanın en çok tanınan Latin Amerikalı yazarlarından biri... Bireyin direnişi, isyan ve yenilgiye dair keskin tanımlamalarıyla ünlü yazar, Kelt Rüyası'nda yaşanmış en büyük haksızlık öykülerinden birini anlatıyor.

cumhuriyet.com.tr

1963’te yayımlanan ilk romanı Kentler ve Köpekler’den bu yana büyük bir ilgiyle takip edilen usta yazar Mario Vargas Llosa, son romanı Kelt Rüyası’yla yaşanmış bir öyküye tanıklık ediyor.

Roger David Casement… 1864-1916 yılları arasında yaşamış uzman diplomat, şair ve devrimci! 19 yaşındayken Kongo’ya çalışmak için gittiği sırada, Afrika ve Peru üzerindeki kolonizasyonu da daha iyi anlamaya başlamış ve buna bir son vermek için kararlı mücadelesine başlamıştır. Ancak başarıyla sonuçlanması uğruna çok emek sarfedilmiş bu serüven 1903’te Kongo’da başlayıp, 1916 yılında Lonra’daki bir hapishanede son bulur.

Kelt Rüyası, ömrünce tüm ilkelere sadık kalıp insancıl duygularla hareket etmiş bir kurtarıcı olan İrlandalı vatansever Roger Casement’ın gerçek öyküsünü anlatıyor. Sömürgeciliğin korkunç yüzünü deşifre eden ilk Avrupalılardan biri olan Casement, Belkçika Kongo’su ve Amazon ormanlarına zorlu bir yolculuk yapmıştır. Ancak güçlü sömürge taraftarlarının uyguladığı politikalar, verilen mücadeleden geriye çok az şey bırakır. Yine de bu iki yolculuk Casement’ın hayatını sonsuza dek değiştirecek, onu aydın bir dünya vatandaşı olarak İngiltere’den koparıp İrlanda milliyetçi hareketinin içine atacaktır.

Karakterindeki karanlık tarafta içindeki kahramanın çarpışmasına ömrü boyunca boyun eğen Roger Casement, çift kişiliğiyle milliyetçi yandaşlarının gözünden düşerken bağımsızlık adına verdiği savaşı da yanında götürür.

Mario Vargas Llosa’nın usta kalemiyle aktarılan bu öykü, dünya siyasi tarihinin unutulmayacak anılarına derinlemesine bir bakış sunuyor.


Marıo Vargas Llosa

MARIO VARGAS LLOSA, 1936’da Peru’nun Arequipa kentinde doğdu. Başkent Lima’daki Leoncio Prado Askerî Okulu’nda edindiği kişisel deneyimlerden yola çıkarak kaleme aldığı ilk romanı Kent ve Köpekler’le(1963) kısa sürede üne erişti. Madrid Üniversitesi’nde öğrenim gördü. İlk romanını 1966’da Yeşil Ev, 1973’te Yüzbaşı ve Kadınlar Taburu, 1974’te Katedralde Konuşmalar, 1977’de Julia Teyze izledi. 1980’lerden bugüne yazdığı Dünyanın Sonunu Getiren Savaş, Masalcı, Üvey Anneye Övgü, Don Rigoberto’nun Not Defterleri, Palomino Molero’yu Kim Öldürdü?, Mayta’nın Öyküsü, Teke Şenliği, Cennet Başka Yerde gibi yapıtlarla günümüzün en seçkin yazarları arasındaki yerini aldı. 1993’te yayımlanan And DağlarındaTerör adlı romanı Planeta Ödülü’ne değer görüldü. Edebiyat eleştirisi alanında ise Gabriel García Márquez, Flaubert, Sartre ve Camus üzerine kitaplar yayımladı; 2010 yılı Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı.