"Lille'i eleyeceğimize inanıyorum"

Fenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu, UEFA Avrupa Ligi 2. turunda Fransa'nın Lille takımını eleyeceklerine, takım olarak inançlarının tam olduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Emre, Fenerbahçe TV'de ''Feneronline'' programında, Fenercell ve internet üzerinden taraftarların gönderdiği, ayrıca spor yazarları ve takım arkadaşlarının yönelttiği soruları yanıtladı. Lille karşısında deplasmanda 2-1 kaybettikleri maç için üzüntülü olduklarını kaydeden Emre, şöyle konuştu:
''Gollü bir karşılaşma veya beraberliği hedefliyorduk. Özellikle ikinci gol talihsizlikti, ama önemli olan gol atmaktı. Lille takımını kendi evimizde, taraftarımızın önünde eleyebileceğimize inanıyorum. İkinci maçta iyi mücadeleyle galip ayrılıp, turu atlayacağımıza inanıyorum.''

Lille'in, kontratak futbolunu iyi oynayan bir ekip olduğunu ifade eden Emre, ''Kazanmamız gerekiyor. Takım olarak tura olan inancımız tam. Biz, futbolcular olarak Kadıköy'ün tılsımına inanıyoruz. İlk maç kötünün iyisi olan bir netice'' diye konuştu.

Futbol yorumculuğu yapan Rıdvan Dilmen'in ''Tam performansınla oynuyor musun?'' sorusuna Emre, şu yanıtı verdi:
''Son 3-4 senede sakatlıklarla uğraştım. Bu benim performansımı ciddi anlamda etkiledi. Kendimi başarısız bulmuyorum, ama daha iyisini yapabileceğimi biliyorum. Rıdvan ağabey, ismini futbol tarihine altın harflerle yazdırdı. Ben de umarım ileride onun gibi ismimi yazdırırım. Umarım benden beklenenleri karşılarım. Ben de kendimden daha çok başarı bekliyorum. Skora etki edebilecek niteliklere sahip bir oyuncuyum. Takımımızın sisteminde benim farklı görevim olsa da umarım ilerleyen zamanlarda Rıdvan ağabeyin beklentilerine karşılık verebilirim.''


''Kaybetmeye tahammülüm yok"'

Emre Belözoğlu, tavla oynarken bile kaybetmeye tahammülü olmadığını, ancak kaybederken de tahammül etmeyi zamanla öğrendiğini söyledi. Kazanmayı istemenin çok güzel olduğunu, mücadele etmeden kaybetmeyi de kendisine yakıştıramadığını dile getiren Emre, şöyle devam etti:
''Yapı olarak haksızlığa tahammülü olmayan biriyim, ama sahada ne kadar tekme yersen ye, reaksiyonu ayarlamak gerekiyor. Ne yazık ki bazen bunu saha içinde tam dengeleyemiyorum. Kendimi samimi şekilde eleştiriyorum. Önce taşıdığınız formanın değeri adına sabırlı olmak gerekiyor. Son dönemlerde biraz daha dikkat etmek istiyorum. Rakiplerin beni tahrik etmek istediğine inanmak istemiyorum, ama ne olursa olsun, ben bu dengeyi oturtmalıyım. Son dönemlerde üst üste maçlar yapıyoruz ve agresifliğimi, takıma yansıtmadan olumlu yönde kullanmak istiyorum.''

Futbolu Fenerbahçe'de bırakmak istediğini, sonrasında da futbolun içinde kalmak istediğini anlatan Emre, şunları kaydetti:
''Ama teknik direktörlük olur mu, bilemiyorum. ÖSS'ye gireceğim bu sene. Üniversiteye girmek istiyorum. Spor yöneticiliği okumak ve gelecekte spor yöneticiliğinin içinde olmak istiyorum. Tabii ki iyi, kaliteli yöneticiler var, ancak futbolu bırakan oyuncuların, teknik direktörlükten farklı, yöneticiliği de düşünmeleri gerekir. Aykut Kocaman gibilerinin sayıları artmalı.''

Takım kaptanı Alex'in, ''Neden genç futbolculara profesyonel düzeyde daha fazla şans tanınmıyor'' sorusu üzerine de Emre, şu yanıtı verdi:
''Alex çok değerli biri. Türkiye'deki böyle bir sıkıntıyı dert ediyor. Futbolcunun karakterini oturtacak yaş 17-20 yaşlarıdır. Türkiye'de maalesef bu yaştaki oyunculara çok şans verilmiyor. Mental anlamda buna hazırlanamıyorlar. Bunun handikapını yaşıyorlar. Sonuç olarak, o yaşlardaki futbolcular, o yaşlarda takımda oynamalı. Altyapımızda iyi oyuncular var. Furkan, Okan, Gökay, Onur iyi oyuncular. İnşallah gelecekte Fenerbahçe'nin geleceği olacaklar.''

Emre, günümüzde dünyanın en iyi 11'ini sayması istendiğinde de kadroyu şöyle oluşturdu:
''Buffon, Alves, Puyol, Ferdinand, Evra, Xavi, Iniesta, Gerrard, Messi, Cristiano Ronaldo ve Rooney''