Kurtulmuş: Suikastler olabilir, 4 riskli alan var

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Suikastlar olabilir. Meydanları bölmek için provokasyonu kullanabilirler. Uluslararası siyasette Türkiye’yi izole etmeye çalışacaklar. Yabancı yatırımcıyı korkutabilirler” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, darbe girişiminin ardından olası 4 risk alanının olduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, 4 risk alanı için “Birincisi, bireysel suikastlar olabilir. Sağa, sola dağılmış olan birtakım serseri mayınlarla bunu yapabilirler. İkincisi, meydanları bölmek isterler. Uluslararası camiada, uluslararası siyasette Türkiye’yi izole etmeye çalışacaklar. Ekonomide, yapabilirlerse yabancı yatırımcıyı Türkiye’den çıkarmak. Birtakım uluslararası derecelendirme kuruluşları da bunlara zemin hazırlayacak. A Haber’de konuşan Kurtulmuş, “Öcalan’ın olduğu yere hava operasyonu riski var mı” sorusu üzerine ‘Böyle duyumlar alındı darbe girişiminin ardından. Kürt kardeşlerimizin bilincini yaralamak için böyle ihanetler de yapar bunlar” dedi.

 

Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:

"YAŞ ÖNEMLİ KARARLARA SAHNE OLACAK"

Olağanüstü bir YAŞ toplantısı yaşanacağının açık olduğunu ifdade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Olağanüstü YAŞ olduğu açık ama çok şükür, artık devlet bütün kurum ve kuruluşlarıyla normal işleyişine dönmüştür. Olağanüstü halle birlikte de bu sürecin daha etkin bir şekilde geçirilmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Bu YAŞ da bir anlamda TSK içerisinde mikropların temizlenmesi, bu parazitlerin vücudun dışa atılması bakımından önemli kararlara sahne olacaktır. Hayırlı olmasını temenni ederim."

RİSKLİ GÖRÜLEN 4-5 ALAN VAR

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Risk devam ediyorsa hangi mahiyette devam ediyor?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

"Riskli gördüğümüz dört beş alan var. Bunları çok açık vatandaşlarımızla paylaşmamız lazım. Bir kere bu adamlar, ‘Tamam yenildik, kenarı çekilelim’ demeyecekler. Bu maşayı kullanan unsurlar da ‘Tamam siz bittiniz, sizi tarihin çöp tenekesine atıyoruz’ demeyecekler. Bu grubun üzerinden istifade edilebilecek her türlü istifadeyi elde etmek için çaba sarf edeceklerinde hiç kuşku yok. Bunlar da vazgeçmeyecek. Zaten ölümüne, delicesine bir darbe teşebbüsünde bulundular. Ne olabilir? Topyekun bir kalkışmayla devleti bütün kurumlarıyla ele geçirip yeni bir darbe zemini hazırlama ihtimalleri çok zayıf görünüyor ama birtakım kontrol edilemeyen unsurlarla suikast teşebbüsleri yapabilirler. Şu anda meydanlar bir bütün halinde. Ben özellikle CHP’nin mitinginin bunun için, bütün Türkiye için çok cesaret verici bir miting olacağına inanıyorum, öyle olmasını ümit ediyorum. Meydanlarda CHP’lisi, MHP’lisi, AK Parti’lisi, herkes bir arada."

 "KADROLARI TÜM KESİMLERE AÇMAK DURUMUNDAYIZ"

"Ama şimdi bütünüyle ortaya çıktı. Çok şükür milletimizin tamamı, bütün farklı görüşlerden insanlar bu gruba karşı teyakkuz haline geçti. Bu temizlik olacak ama bundan başka başka FETÖ’lerin ortaya çıkmaması için devleti hem demokratikleştirmek hem de devletin bütün kadrolarını, toplumun bütün kesimlerine açmak durumundayız."
"Devleti millete açacağız"

Devletin ele geçirilecek bir yer olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Devlet, millete hizmet edilecek bir mekanizmadır. Milletin bizatihi kendisidir. O zaman ne yapacağız? Devleti millete açacağız. Türkiye’de artık herhangi bir grubun; 'Adalet Bakanlığını ele geçirsin, Sağlık Bakanlığını ele geçirsin, İçişleri Bakanlığını ele geçirsin...' Sen kimsin kardeşim? Devletin bütün kurumları, bütün milletindir. Bunu önlemenin yolu, bu tür FETÖ’cü, paralel örgütlenmelerin ortaya çıkmasını önlemenin yolu, devleti, bütün milletin çocuklarına, milletin kadrolarına açmaktır. Ehliyet, liyakat ve millete sadakat prensipleri içerisinde kim varsa, kökeni ne olursa olsun, devlet bunlarındır. Çünkü millet bunlardır."

Yaşananların çok büyük bir ders olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Çok büyük bir şer bu. Tahmin, tahayyül edemediğimiz şer, konuşamadığımız kadar büyük bir şer. Bu şerden inşallah çok büyük bir hayır çıkacak. Bu hayrın en büyüğü de devletin bu tür parazitlerden temizlenmesi ve devletin bütünüyle milletin hakimiyetine verilmesi." dedi.

"DELİCESİNE BİR DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNDULAR"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Risk devam ediyorsa hangi mahiyette devam ediyor?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

"Riskli gördüğümüz dört beş alan var. Bunları çok açık vatandaşlarımızla paylaşmamız lazım. Bir kere bu adamlar, ‘Tamam yenildik, kenarı çekilelim’ demeyecekler. Bu maşayı kullanan unsurlar da ‘Tamam siz bittiniz, sizi tarihin çöp tenekesine atıyoruz’ demeyecekler. Bu grubun üzerinden istifade edilebilecek her türlü istifadeyi elde etmek için çaba sarf edeceklerinde hiç kuşku yok. Bunlar da vazgeçmeyecek. Zaten ölümüne, delicesine bir darbe teşebbüsünde bulundular. Ne olabilir? Topyekun bir kalkışmayla devleti bütün kurumlarıyla ele geçirip yeni bir darbe zemini hazırlama ihtimalleri çok zayıf görünüyor ama birtakım kontrol edilemeyen unsurlarla suikast teşebbüsleri yapabilirler. Şu anda meydanlar bir bütün halinde. Ben özellikle CHP’nin mitinginin bunun için, bütün Türkiye için çok cesaret verici bir miting olacağına inanıyorum, öyle olmasını ümit ediyorum. Meydanlarda CHP’lisi, MHP’lisi, AK Parti’lisi, herkes bir arada."

 "DARBE TEHDİDİ KALMAMIŞTIR"


"Topyekün bir darbe teşebbüsü, tehdidi kalmış mıdır? Hayır, kalmamıştır. Bunu çok açık söyleyelim, milletimiz rahat olsun" diyen Kurtulmuş, kitlesel anlamda 15 Temmuz akşamına benzer bir kalkışma ihtimalinin olmadığını dile getirdi.

 "BİREYSEL SUİKASTLER OLABİLİR"

Kurtulmuş, bu süreçte önemli birtakım şeylerin olabileceğine dikkati çekerek, "Birincisi, bireysel suikastler olabilir. Sağa, sola dağılmış olan birtakım serseri mayınlarla bunu yapabilirler. İkincisi, meydanları bölmek isterler. Yani çok şükür şu anda Türk, Kürt, Alevi, Sünni, AK Partili, diğerleri, ayrım gözetmeksizin herkes meydanlarda beraber. Meydanları bölmek için de maalesef provokasyonu kullanabilirler." diye konuştu.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇOK ŞÜKÜR SAĞLAMDIR"

Türk ekonomisine güven duyulduğunu gördüklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Çok sayıda yabancı ortağı olan şirket, yabancı ortaklarına 'Türkiye'de yatırım ortamında hiçbir problem yoktur, yatırımlarımızı asla geri çekmeyeceğiz' demişler. Bakıyorsunuz, Borsa İstanbul'da sadece yüzde 4'lük bir oynama olmuş. Türkiye ekonomisi çok şükür sağlamdır. Eğer 2002 şartlarındaki Türkiye olsaydı, bu darbe teşebbüsü Türkiye ekonomisini ciddi şekilde vurabilirdi." dedi. 
"İhanetin önemli kollarından birisi Fuat Avni hesabıdır"

Fuat Avni'nin kim olduğu ve yakalanıp yakalanmadığına ilişkin de Kurtulmuş, Fuat Avni ile ilgili spekülasyonlar yapıldığı dönemde de bu hesabın tek bir kişiye ait olmadığı kanaatinde bulunduğunu dile getirdi. 

Bu hesabın tamamıyla dezenformasyon çalışmaları yapmak için devletin en ücra noktasına kadar sirayet etmiş unsurların çok düzenli bilgiler alarak ve bunları kendileri açısından başarılı bir dille kullanan ekip olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Şu çok net ki yıllardır Fuat Avni hesabından, 'Bakın sizin ensenizdeyiz, aldığınız nefesi biliyoruz ha...' manasına gelen korkutucu tweetler de attılar en üst devlet görevlileri için. Dolayısıyla bu ihanetin önemli kollarından birisi Fuat Avni hesabıdır. O hesabın içerisinde kim varsa onların da ortaya çıkarılması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

TUTUKLANAN HAKİMLERİN VERDİĞİ KARARLAR 

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, tutuklanan hakimlerin verdiği kararlarla ilgili neler yapılabileceği konusunda da, "Bu adamlar hakim makim değil, dışarıdaki imamlarından aldıkları emirle kimleri hapsettirdikleri, kimler hakkında ne tür suçlar işledikleri şimdi ortaya çıkıyor." dedi.

Kurtulmuş, demokrasi nöbetlerinin ne kadar süreceğiyle ilgili de, Türkiye'nin hassas bir süreçten geçtiğini, korkulu rüya görmektense uyanık kalmanın daha iyi olacağını ifade ederek, "İnşallah darbe tehdidi kalmadı ama Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başkomutan olarak ve gerçekten bu dönemde ortaya koyduğu bu sivil irade, dirayet, basiret ve cesaret bakımından da bir kere daha toplumun tamamının lideri olduğunu, Cumhurbaşkanı olduğunu ortaya koydu. O, tehdit algılamalarını sonuna kadar takip edecek ve evet, 'Ey milletim tehlike geçmiştir, bütünüyle geçmiştir.' diyene kadar bu nöbetler devam edecek." açıklamasında bulundu.