"Kürt meselesi 10 yılda çözülebilecek bir mesele değil"

AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, ''Kürt meselesi 200 yıllık bir meseledir, 10 yılda çözülebilecek bir mesele değildir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Mazhar Bağlı, AKP Şanlıurfa Teşkilatı'nca düzenlenen ''2023'e Doğru Konferansı''nda yaptığı konuşmada, partisinin 2023 hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

AKP için 2023'ün yakın, 2071'in ise uzak hedef olduğunu belirten Bağlı, daha büyük hedefleri ve geleceğe yönelik uzak hedefleri olan bir parti olduklarını söyledi.

Türkiye'nin bölgesinde aktör rolü oynayabilmesi için yeni politikalar ürettiğini ifade eden Bağlı, ülkedeki ekonomik canlanmanın bütün toplumsal katmanlara paylaştırılmasına çalıştıklarını belirtti.

Türkiye'nin bazı sorunlarının çok eski tarihlere dayandığını dile getiren Bağlı, şöyle konuştu:
''Örneğin, bize '10 yıldır iktidardasınız Kürt meselesini niye çözmediniz?' deniliyor. Bu 200 yıllık bir meseledir, 10 yılda çözülebilecek bir mesele değildir. Birileri 'bize yetki verirseniz bir saat içerisinde çözeriz' diyebilir. Gerçekten de insanları böyle bir iyimserlik içerisine koyup, bir tanrı makine gökten insin bütün işleri halletsin gibi bir atmosfer oluşturulabilir. Bunun hiçbir sosyolojik ve gerçeklikte karşılığı yoktur. Çünkü bu mesele pek çok başka meseleyi içine alan bir sarmala dönüşmüştür. Toplumsal dokuyu ciddi anlamda zedelemektedir. Siyasetin asıl işlevi olan topluma hizmet götürme paradigmasını ciddi anlamda zedeleyip ortadan kaldırmaktadır.''


''2023'e kadar yeni anayasa yapılmalı''

Prof. Dr. Bağlı, 2023'e kadar sivil ve demokratik bir anayasanın hayata geçirilmesi gerektiğine inandığını vurgulayarak, mevcut anayasa ile arzu edilen hedeflerin gerçekleştirilemeyeceğini söyledi.

Söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi için anayasa değişikliğine gerek duyulduğunu ifade eden Bağlı, şöyle konuştu:
''Bu anayasa bir taraftan o bahsettiğim toplumsal dinamikleri harekete geçiriyor. Ama diğer taraftan da vesayetçi bir ruha sahip olması dolayısıyla o dinamikleri bastıran bir özelliğe sahip. Balansı bozuk anayasa hiçbir biçimde bizim ilerlememizi, sorunlarımızı çözecek bir takım tartışma zeminleri oluşturmamızı ve uluslar arası arenada bahsettiğim şekilde Türkiye'nin söz sahibi olmasına imkan tanımayacaktır. Bu anayasa var olduğu sürece üzerimizdeki vesayetçi gölge kalmaya devam edecektir.''

Bunun bertaraf edilmesi gerektiğine işaret eden Bağlı, şöyle devam etti:
''Bertaraf etmediğimiz sürece her vatandaşımız kendisini bu devletin birinci sınıf, özgür bir vatandaşı olarak görmeyecektir. Çünkü bu anayasayı yazanlar bir defa toplumu düşünerek değil, devleti düşünerek yazmışlardır. Özgürlükleri değil kısıtlamaları düşünerek yazmışlardır. Dolayısıyla bu anayasayı uygulayıcılar ve okuyucular doğal olarak anayasadan özgürlükçü bir takım yollar, uygulamalar veya kararlar çıkarmıyorlar. Aksi durumlar çıkarıyorlar.''