"Kürt açılımı ithal değil"

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hussein, ''Kürt meselesine yönelik açılım, Türk Hükümeti'nin dışarıdan ithal ettiği değil, kendi kararıyla yürüttüğü bir politika'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin Başkanlık Divanı Başkanı Fuad Hussein, Swissotel'de gerçekleştirilen Atlantik Konseyi Forumu'nun son gününde, Eğitim Bakanı Safin Dizayi, Doğal Kaynaklar Bakanlığı Danışmanı Khaled Salih ve Dış İlişkiler Departmanı Başkanı Falah Mustafa Bakır ile basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Kuzey Irak'a düzenlediği ''tarihi ziyaretin'' önemine vurgu yaparak başlayan Hussein, bu ziyarette hem Türkiye hem de Kuzey Irak'ı ilgilendiren ekonomik ilişkiler, tarihi geçmiş, güvenlik ve geleceğe yönelik stratejik ilişkilerin geliştirilmesi gibi önemli konuların görüşüldüğünü belirtti.

Hussein, ''Davutoğlu, ziyaretinde 'Sizin güvenliğiniz bizim güvenliğimizdir' dedi. Türkiye'nin güvenliği de bizim güvenliğimizdir. Türkiye için Kuzey Irak, Irak ve güneydeki ülkeler için bir kapıdır. Türkiye ise Kuzey Irak'ın Avrupa'ya açılan kapısıdır'' diye konuştu.

Bölgesel yönetimin, Davutoğlu'nun ziyaretinin ardından atacağı adımların ne olacağının ve Kerkük meselesinin ilişkilerde bir sorun teşkil edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Hussein, Kürt liderlerin demokratik açılım sürecini desteklediklerini, Türkiye'nin yeniden Orta Doğu'da önemli bir rol oynadığını belirterek, ''Kürt meselesini konu alan bu yeni açılımı çok önemsiyoruz. Bu açılım, Türkiye ve Kuzey Irak ilişkilerini çok olumlu etkileyecek. Türk yetkililer ne zaman bu açılıma destek isterlerse, Kürt liderler destek vermeye hazır'' ifadelerini kullandı.

Hussein, Irak'ın bir iç meselesi olduğunda görüş birliğine varılan Kerkük meselesinin Irak Anayasası'nın 140. maddesine göre çözüme bağlanacağını, Türkiye'den de bu maddenin uygulanması konusunda destek görmeyi beklediklerini ifade etti.

Atlantik Konseyi Forumu'nun sonuçlarını değerlendirmesi istenen Hussein, toplantı hakkında detaylı bilgi vermezken, bölgesel yönetim yetkililerinin özel bir toplantı kapsamında da olsa İstanbul'da bulunmasının çok önemli ve sembolik olduğunu, toplantıda eğitim, iş dünyası, Türkiye ve Kuzey Irak'ı ilgilendiren konularda konuştuklarını dile getirdi.

Bir gazetecinin, ''Kürt açılımının, Atlantik Konseyi'nin ilk toplantısından sonra gündeme geldiği yönünde eleştiriler vardı. Bu eleştirilere ne diyorsunuz?'' şeklindeki sorusu üzerine Hussein, Washington'da bir yıl önce yapılan toplantının çok başarılı olduğunu, bu toplantıda Irak, Kuzey Irak ve Türkiye ilişkilerini konuştuklarını söyledi.
Entelektüeller, iş adamları ve akademisyenlerle bir araya gelip fikir alışverişinde bulundukları İstanbul'da, iki toplum arasındaki bağları güçlendirmeyi amaçladıklarını ifade eden Hussein, ''(Birbirinizle konuşmak için başkalarına ihtiyacınız yok) diyorlar, ama bunun için bir seviyeye gelmek gerekiyordu. Artık bu seviyeye ulaştık. Daha da ilerlemeyi umut ediyoruz'' dedi.

Türkiye'de yürütülen demokratik açılım sürecine de değinen Hussein, ''Kürt meselesine yönelik açılım, Türk Hükümeti'nin dışarıdan ithal ettiği değil, kendi kararıyla yürüttüğü bir politika. Tamamıyla Türk Hükümeti'nin ürünü, ithal ürünü değil'' diye konuştu.


"Çabalar devam ederse PKK biter"

Eğitim Bakanı Safin Dizayi de Türkiye'nin bölgesel yönetimden teslim etmesini istediği PKK'lilerin durumunun sorulması üzerine, PKK'nin metotlarını onaylamadıklarını belirterek, ''Türkiye'deki askeri operasyonların PKK'yi silmek için yeterli olmadığının görüldüğünü, Türk yetkililerle daha başka yollar denenmesi için görüş alışverişinde bulunduklarını'' anlattı.

2007'den beri bölgesel yönetimin PKK'yi kontrol altında tutmak için yoğun çaba harcadığını söyleyen Dizayi, ''açılım çerçevesindeki çabalar devam ederse, PKK'nin sorunlu konuların çözüldüğünü görüp, kendi kendine varlığını sonlandıracağını'' ifade etti.

Dizayi, bir soru üzerine, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) açılım sürecindeki rolünü değerlendirerek, ''DTP, demokratik yollarla seçilmiş bir parti ve bölgedeki oyların önemli bir bölümünü temsil ediyor. Çözümün bir parçası olabilirler. Fakat bazen duygusal yaklaşımlar gösteriyorlar. Örneğin, PKK'lı grubun Habur'dan gelişi sırasında yaşananlar daha iyi kontrol edilebilirdi. Onlardan daha yapıcı bir yaklaşım bekliyoruz'' şeklinde konuştu.

Yeni göreviyle ilgili olarak da Dizayi, Türkiye'deki özel ve devlet okullarının işleyişinden çok etkilendiklerini ve kendi kültürlerine çok benzeyen Türk eğitim sistemini örnek alacaklarını söyledi.

Doğal Kaynaklar Bakanlığı Danışmanı Salih de ''Türkiye'yi gelecekte de Orta Doğu'nun istikrarını sağlayacak bir güç olarak görüyoruz. Türkiye'nin enerji kaynaklarına ihtiyacı var, bizim de enerjimiz var. Karşılıklı çıkarlarımız var'' şeklinde konuştu.