Kuraklık tehlike getiriyor

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, yaptığı açıklamada, son yıllarda artan nüfusun doğal dengeyi bozduğunu, bu durumun sonucu olarak meydana gelen küresel ısınmanın da kuraklığa yol açtığını ifade etti.

Kuraklığın tarım üzerindeki etkisinin gün geçtikçe daha belirgin bir hal aldığını ifade eden Çullu, 2007 yılında İç Anadolu, Ege ve Marmara bölgelerinde ciddi şekilde hissedilen kuraklığın geçen yıl daha çok Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görüldüğünü belirtti.
Bunun sonucu olarak tarımsal alanlarda rekolte kayıplarının oluştuğunu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sulanmayan tarım alanlarında geçen yıl buğday, arpa ve mercimek tarlalarının çok önemli bir bölümünde ürün alınmadığını aktaran Çullu, şunları kaydetti:
''Yöre çiftçisinin yüzü bu yıl biraz da olsa güldü. Yağışların aylara dağılımının yeterli seviye oluşu ve özellikle mart-nisan ayları yağışlarının istenilen oranda gerçekleşmesi sulu olmayan tarım alanlarında tahıl veriminin artışına yol açtı. Ancak son yıllarda insan yaşamında etkisini daha fazla hissettiren kuraklık ve toz bulutlarındaki artış, iklimsel değişimin gelecek için bazı belirgin işaretleri arasında yer alıyor. Bu iklimsel ön işaretler, gelecekte su ve toprak kaynaklarının doğru yönetilmesi zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Toprak ve suyla ilgili kuvvetli yaptırımların olmaması, bu kıymetli kaynakların kirlenmesine ve yok olmasına neden oluyor.''

Suriye sınırındaki kuraklık riski

Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, bu yıl yağışların etkisiyle hububat rekoltesinde artış beklenen Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Suriye sınırına yakın kısmının ise daha az yağış aldığını ve söz konusu alanlarda kuraklık riskinin baş gösterdiğini bildirdi. Çullu, bazı üreticilerin zararlarının karşılanması talebiyle il ve ilçelerde tarım müdürlüklerine müracaat ettiğini dile getirdi.