'Kur savaşlarını biraz suni görüyorum'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomik büyümede yüzde 4 olan hedefi şu anda yükseltmeyi düşünmediklerini bildirdi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Davos'ta NTV televizyonuna verdiği demeçte, küresel ekonomi açısından 2013 yılının 2012'ye göre risklerin bir miktar azaldığı bir yıl gibi gözüktüğünü söyledi. Avrupa tarafından alınan tedbirlerin yavaş yavaş işe yaramaya başladığını, özellikle Yunanistan kaynaklı risklerin bir miktar azaldığını, ABD'de mali uçurumun bir kısmının çözüldüğünü anlatan Babacan, Japonya'da ise risklerin son dönemde büyüdüğünü kaydetti.
Şu anda dünyada tartışılan ''kur savaşları'' konusunu biraz suni gördüğünü belirten Babacan, İsviçre dahil pek çok ülkenin kendi kurunu kontrol etmekte ciddi zorluk çektiğini vurguladı. Babacan, ''Örneğin avro öyle, dolar öyle, yen öyle. Burada kur savaşları deyince hep kendi içinde olan problemi dışarıdaki sebeplere dayandırmak için bir hava oluşturmaya çalışıyor bazı ülkeler. Siz kendi üzerinize düşeni yapmayın, hiçbir ev ödevinizi yerine getirmeyin, kendi evinizi derleyip toparlanmayın, ondan sonra işte kur savaşlarıydı, şuydu, buydu dışarıyı suçlayın. Dolayısıyla ben açıkçası bu kur savaşları tartışmasını biraz suni görüyorum'' diye konuştu.
Türkiye'de sağlam bir bankacılık sistemi, sağlam bir kamu maliyesi bulunduğunu, borcun milli gelire oranının yüzde 36'ya kadar indiğini, yapısal pek çok konuda ivme kazanıldığını anlatan Babacan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın uyguladığı politikaların da bir başarı örneği olarak Davos'ta çok konuşulduğunu söyledi.
Kısa vadeli sıcak para akışı
Bazı ülkelerin kısa vadeli sıcak para akışına vergi koyma hazırlığında bulunduğu şeklinde haberler gördüğünü, fakat kendilerinin buna karşı olduğunu ve bunun bir işe yarayacağını düşünmediklerini ifade eden Babacan, Türkiye'de şu anda uygulanan faiz koridorunun kısa vadeli sermaye için Türkiye'yi daha az cazip hale getirdiğini, uzun ve kalıcı sermaye için ise Türkiye'nin cazibesini koruduğunu kaydetti.
Babacan, ''Maliye politikası, bütçe tarafını sıkı tuttuktan sonra, reformlara devam ettikten sonra, bankacılık sistemi sağlam, para politikaları doğru olduktan sonra endişelenecek fazla bir şey olduğunu düşünmüyorum'' dedi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının yaptıkları ya da yapacakları konusunda fazla yorum yapmak istemediğini, onları kendi hallerine bırakmakta fayda gördüğünü dile getiren Babacan, Türkiye'nin hakkının zaten yatırımcılar tarafından teslim edilmiş durumda olduğunu vurguladı. Babacan, ''Dolayısıyla biz yürüyeceğiz, onlar peşimizden gelecek diyorum. Ne zaman, hangi kararı alırlar, bu da kendi bilecekleri iş doğrusu'' diye konuştu.
Kredi büyümesi
Kredi büyümesi konusunda Türkiye'de son derece etkin tedbirler ve yöntemler uygulandığına işaret eden Başbakan Yardımcısı, şunları söyledi: ''Burada bizim dikkat etmemiz gereken konu öncelikle iç tüketimde ölçülü gitmek. Ben hep söylüyorum, önce hak edeceğiz, sonra harcayacağız, önce kazanacağız, sonra tüketeceğiz. Bu, sağlıklı bir iç piyasa açısından son derece önemli. Çünkü üretmeden tükettiğimiz zaman, hak etmeden kazandığımız zaman Türkiye'nin genel dengelerinde bozulmalar oluyor. Özellikle dış açık konusunda sıkıntılar kendini daha bariz şekilde gösteriyor. Büyümeyi biz bu sene hem iç talebin hem dış talebin daha dengeli olacağı bir kompozisyonda öngörüyoruz. Tabii ki kredi hacmi önemlidir, ama nereye, ne şekilde yönlendirildiği çok daha önemli. Yani gerçekten bir yatırım için mi kullanılıyor bu kredi, yoksa ithal edip içeride tüketmek için mi kullanılıyor. Kompozisyona da bakmak lazım. Dolayısıyla yakından izlediğimiz ve kontrol altında her zaman tutabileceğimiz bir konu. Ama birkaç haftalık hareketlerle de heyecanlanmamak lazım. Çünkü o hareketlerin farklı sebepleri olabiliyor, takvim etkisi oluyor, bayram etkisi oluyor. Bir de uzun vadeli trendlere iyi bakmak lazım. Özellikle uzun vadeli trendlerde bozulma varsa kuşkusuz her zaman gerekli tedbirler alınabilir.''
Yüzde 4'lük büyüme tahmini
Yüzde 4'lük büyüme hedefini yukarı yönlü revize etmeyi şu anda düşünmediklerini de bildiren Babacan, 2013 yılı büyüme tahminini Ekim ayında açıkladıklarını, aradan 3 ay geçtiğini ve hala yüzde 4'ü koruduklarını vurguladı.
Babacan, ''Beklentileri daha Ocak ayından yükseltmenin hiçbir anlamı yok. Ocak ayındayız ve yüzde 4 noktasında sabitiz. Kuşkusuz hepimizin gönlünden daha büyük rakamlar geçiyor. Ama büyümenin sürdürülebilir ve gerçekçi bir büyüme olması da son derece önemli. Türkiye defalarca kriz yaşadı. Krizler, dikkat ederseniz çok hızlı, kontrolsüz büyüme dönemlerinden sonra gelmiştir Türkiye'ye'' dedi.