''Küçük ölçeklerle düşünerek istediğimiz yere gelemeyiz''

Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ''Küçük ölçeklerle düşünerek, yıkıcı bir rekabet yaparak, bu dünyada istediğimiz yere gelemeyiz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Fırat Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu toplantısına katılan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, kalkınma ajansı modellerinin başka ülkelerde 30 yıl öncesinden uygulandığını, yerel potansiyeli harekete geçirecek bu tür mekanizmaların mutlaka geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, Türkiye'de 26 kalkınma ajansı kurduklarını dile getirdi.

Küresel dünyada ''küçük olsun benim olsun'' mantığının yürümediğine işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Küçük ölçeklerle düşünerek, yıkıcı bir rekabet yaparak, bu dünyada istediğimiz yere gelemeyiz. Mutlaka daha büyük ölçeklerde düşünmemiz gerekiyor. Hiçbir il tek başına düşünerek arzu ettiği noktaya gelemez. Tüm bu iller geleceklerini birlikte planlar. Ortak bir vizyon oluşturur ve bunu paylaşırlarsa herkesin kazanacağı bir ortam oluşur. Bugün dünyada firmalar bile rekabet ederken iş birliği yapma mantığı içerisinde. İnşallah bu çalışmalarla illerimizde güçlü, nitelikli bir yapı oluşur. Bu bölgelerimizin nitelikli elemanlara ihtiyacımız var.''


''Türkiye küçülme döneminde büyüme dönemine geçiş yapıyor"

Bakan Yılmaz, Ticaret ve Sanayi Odası'nda İş Platformu Başkanları ile yaptığı toplantıda da ekonomik krizin etkisiyle küçülen Türkiye'nin, büyüme dönemine geçiş yaptığını söyledi.
Ekonomik krizin merkez ülkelerde başlayan bir kriz olduğunu dile getiren Yılmaz, ilk olarak krizin konut piyasalarında görüldüğünü ve sonrasında genel bankacılık sistemini etkilediğini ifade etti.

Finansal konut piyasalarında Türkiye'nin büyük bir sıkıntı yaşamadığını belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
''Finansal konut kredilerinde TOKİ'nin önemli bir rolü var. Bizim oluşturduğumuz bu sistem, bir kriz üretmedi. Finans sistemimiz çok güçlü. Başka ülkelerdeki gibi bankalarımız batmadı. 30 ülke içinde bankası batmamış, kamunun bankacılığa müdahale etmediği tek bir ülke var; o da Türkiye.''

AKP hükümetinin 2001 krizinden sonra çok ciddi yapısal reformlar gerçekleştirdiğini kaydeden Bakan Yılmaz, şöyle dedi:
''Bu krizi hafif atlatmamızın üç temel nedeni var. Birincisi siyasi iktidar. Geçmişteki gibi bir koalisyon yapımız olsaydı, bu krizi yönetmekte ciddi sıkıntılar yaşardık. Mecliste büyük çoğunluğu olan hükümetimizin olması, kararlı bir şekilde uygulama açısından büyük avantaj oldu. İkinci temel faktör, bankacılık sistemimizin sağlam olması. Bankalarımızda bugün sermaye yeterlilik oranı yüzde 20'ler civarında. Üçüncü unsur ise sağlam bir mali yapı. 2001 krizinden sonra borçların milli gelire oranı yüzde 74 civarındaydı. Popülizm yapmayarak, sağlam politikalar yaparak, borçlarımızı hükümetlerimiz döneminde aşama aşama düşürdük. En son kriz öncesinde yüzde 39'lara indi. 2001 krizin maliyetini hala vatandaşlarımız ödüyor. Hükümetimiz, bu dönemde ülkemize bir fatura çıkarmadı. Krizin etkisiyle Türkiye küçülme döneminden büyüme dönemine geçiş yapıyor.''