Korsanlar fidye istedi

Suudi Arabistan petrol tankeri Sirius Star'ı kaçıran Somalili korsanların fidye talebinde bulunduğu açıklandı. Öte yandan korsanların 'INS Tabar' adlı Hint gemisine ateş açtıkları bildirildi.

cumhuriyet.com.tr

Kendisini korsanlardan biri olarak tanıtan bir kişi, El Cezire televizyon kanalındaki konuşmasında, eylemlerine son vermek için fidye istediklerini belirterek, ''Müzakereciler fidye konusunda anlaşmaya varınca, para tankere getirilecek'' dedi.

Adının Farah Abd Cameh olduğunu söyleyen korsan, ''Geminin güvenliğini sağlayacağız. Para sayılacak'' diye konuşu ve sahte paraları tanımak için gereken teçhizata sahip oldukları uyarısında bulundu. Korsan, istenen fidye miktarını ise açıklamadı.

Sirius Star, 15 Kasım'da Hint Okyanusu'nda seyrederken korsanların eline geçmişti.
Öte yandan Hindistan Deniz Kuvvetleri, Aden körfezindeki bir korsan saldırısının, açılan karşı ateşle savuşturulduğunu açıkladı.

Açıklamada, bir korsan gemisiyle iki sürat motorunun, batırma tehdidinde bulunarak "INS Tabar" adlı Hint gemisine ateş açtığı belirtildi. INS Tabar'dan karşı ateş açıldığı, korsan gemisinin alev aldığı, sürat motorlarından birinin terk edilmiş halde bulunduğu kaydedildi.

INS Tabar, 2 Kasım'dan bu yana Aden körfezindeki korsanlarla mücadele çabalarına katkıda bulunuyor.

 


İki gemi daha kaçırıldı

Öte yandan Somalili korsanların, bir Yunan gemisini ve 16 kişilik bir mürettebatı bulunan bir balıkçı teknesini Somali açıklarında kaçırdıkları bildirildi.

Yunan gemisinin 23 veya 25 kişilik mürettebatı bulunduğu açıklandı. Açıklamada, korsanların sürat motorlarıyla kovaladığı tekneden pazartesi günü yardım çağrısı alındığı, irtibatın daha sonra kesildiği belirtildi.

Bu gemilerden önce 2 milyon varil petrol taşıyan bir Suudi tankeri kaçıran Somalili korsanlar, ellerindeki gemi ve rehineleri, ülkenin kuzeyindeki Eyl kasabası yakınlarında tutuyor.

 

AB ve NATO, deniz korsanları sorununa çözüm arıyor

Süveyş Kanalı, Kızıldeniz, Babülmendep Boğazı, Aden Körfezi ve Hint Okyanusu deniz yolunda, Somalili korsanlar tarafından çok sayıda geminin kaçırılması, NATO ve AB'yi yeni önlemler almaya iterken, ''itibar kaybı'' tartışmaları bir kere daha gündeme taşınıyor.
Korsanlara karşı mücadeleye katkı amacıyla bölgeye savaş gemileri gönderen NATO, bu gemilerin görev süresinin aralık ayı ortasında son bulacağını, ancak söz konusu mücadeleye daha yoğun ve etkin destek sağlamanın yöntemlerini araştırdığını duyurdu.
Aralarında Türk firkateyni Gökova'nın da bulunduğu NATO savaş gemileri, BM'nin talebi üzerine ve AB ile işbirliği içinde yapılan operasyonlarda Somali sahillerinde devriye ve bazı gemilere refakat görevi üstleniyorlar.

AB, geçen hafta aldığı bir karar çerçevesinde, aralık ayında Somali sahillerine hava kuvvetleri destekli 7 kadar gemi gönderecek. NATO, AB'nin İngiltere komutasındaki bu operasyonuna (Eunavfor Atalanta) destek sağlayabileceğini belirtti.

 

İtibar kaybı

Hint Okyanusu'nda bu yıl başından beri 100'e yakın geminin saldırıya uğradığını belirten ve korsanlara 100 milyon dolar fidye ödendiğini ifade eden NATO Sözcüsü James Appathurai, korsan saldırıları korkusuyla rota değiştiren gemilerin her gün 20 ila 30 bin dolar kayba neden olduklarına dikkat çekti.

''Dünya kamuoyunun, ABD, NATO ve birçok ülkenin askeri birimlerinin korsanlarla başa çıkamamasını anlamakta güçlük çektiğini'' ifade eden askeri ve siyasi yetkililer, ''Afganistan örneğinde olduğu gibi'' AB ve NATO'nun bir kere daha itibar kaybına uğramaması için kamuoyuna aydınlatıcı bilgiler vermek ve mücadeleyi yoğunlaştırmak gereği üzerinde duruyorlar.

Hint Okyanusu'nda 20 kadar savaş gemisinin korsanlara karşı mücadele hizmeti verdiği ve bazı ticari gemilere refakat ettiği belirtilirken, başlangıçta ''Somali sahillerinde'' faaliyet gösteren korsanların artık bu sahillerden 800 kilometre uzaklara yayıldıklarına dikkati çekiliyor.

Pakistan'dan Kenya'ya kadar 6,5 milyon kilometre karelik bir deniz alanının kontrol edilmesinin söz konusu olduğunu, aynı anda her yerde bulunmalarının mümkün gözükmediğini ifade eden askeri yetkililer, ''müthiş taktiklere sahip'' korsanların ''güçlü silah ve teçhizatlı'' olduklarını anlatıyor, ''şaşkınlıklarını'' da gizlemiyorlar.
Korsanların faaliyetlerinin tamamen kontrolden çıktığını ve ancak çokuluslu güçler tarafından önlenebileceğini belirten Uluslararası Denizcilik Bürosu (BMI), ''caydırıcı olamayan yetersiz önlemlerin'', ''az risk ile yüksek kazanç sağlayan korsanları engellemediğini'' kaydediyor.

Geçen hafta sonu kaçırılan Suudi tankerinin ''3 futbol sahası boyutunda'', ''bir uçak gemisinin 3 misli ağırlığında'' olduğuna dikkati çeken ve ''görülmemiş bir korsanlık operasyonundan'' söz eden askeri kaynaklar, halen 20 kadar geminin, 250 personel ile birlikte korsanların elinde bulunduğunu ifade ediyorlar.

Korsanların sadece uluslararası denizcilik ticaretine değil, ABD, NATO ve AB'ye de ''meydan okudukları ve itibar kaybettirdikleri'' üzerinde duruluyor. Bölgede güvenliği sağlamak için çaba gösterenler arasında ABD, Fransa, Hindistan, Türkiye, Rusya, İngiltere, Malezya ve Suudi Arabistan savaş gemileri bulunuyor. ''Alınan önlemlerin ve çabaların etkinliğinden şüphe duymaya başladıklarını'' ifade eden askeri yetkililer, görevdeki savaş gemilerinin, bünyelerindeki helikopter ve radar olanaklarına rağmen ancak kendi çevrelerindeki 20 kilometrelik alanı kontrol edebildiklerini belirtiyorlar.

Askeri yetkililer, en somut çözümün, bölgedeki ticari gemilere silahlı ve deneyimli komando birimleri yerleştirmek veya bu gemilere savaş gemileriyle refakat etmek olacağını savunuyorlar.