Koronavirüs döneminde cezaevi raporu: Salgına rağmen kapasite sorunu var

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği'nin hazırladığı rapora göre cezaevlerinde koronavirüs salgınına rağmen kapasite sorunu devam ederken, mahpuslar sosyal mesafeyi korumadan yatmak zorunda kalıyor, kantin önünde uzun kuyruklar oluşturuyor.

ANKA

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, 27 Temmmuz- 12 Ağustos tarihleri arasında danışma hattından gelen şikayetler üzerinden hapishanelerdeki durumla ilgili rapor hazırladı.

Raporda yer alan iddialara göre koronavirüs riskine rağmen cezaevlerinde kapasite sorunu var ve mahpuslar yatakları birbirine yakın olarak uyuyor, sosyal mesafeyi bile koruyamıyor.

Bazı mahpusların salgın nedeniyle 5 aydır berbere gidemediği kaydedilen raporda, bu mahpusların makas ve tıraş makinası taleplerinin de karşılanmadığına dikkat çekilerek, “Bazı hapishanelerde uyuz ve ishal gibi farklı salgın hastalıklar başladı, uyuz salgını için gereken önlemleri alınmadı. Hapishanelerde karantina kaynaklı vardiyalı çalışma sistemi sebebiyle mahpuslara yönelik kötü muamele, psikolojik baskı, sözlü ve fiziksel şiddet arttı” denildi.

Rapora göre cezaevlerinde hijyen sorunu var. Salgının başlangıcında hapishaneler belirli aralıklarla dezenfekte ediliyordu ancak son zamanlarda bu işlem gerçekleştirilmemeye başladı. Koridorlara dezenfekten koyan hapishane sayısı çok az ve bazı kapalı hapishanelerde koğuş pencerelerinin küçük olması sebebiyle yeterince havalandırılmıyor. Bazı hapishanelerde havalandırma ‘keyfi olarak’ erken kapatılıyor.

‘TELEFON GÖRÜŞMESİNDE MASKE YOK’

Raporda mahpuslara yeterince hijyen malzemesi verilmediğine de dikkat çekilerek, bazı hapishanelerde çamaşır suyu ve dezenfektanların paralı dağıtıldığı, ücretsiz maske uygulamasının sınırlandırıldığı ve ihtiyacı karşılamadığı, dezenfektanlara sadece telefon görüşmeleri sırasında erişebilindiğine dikkat çekildi. “Telefon görüşmesi yapan mahpuslara maske veriliyor, bazı hapishanelerde ise mahpuslar talep etmelerine rağmen telefon görüşmesi sırasında maske kullandırılmıyor” denilen rapora göre, hapishanelerin tuvalet ve lavaboları da yeterince temiz değil ve sular sık sık kesiliyor.

‘KANTİNLERDE UZUN KUYRUKLAR’

Mahpusların beslenme sorunlarının da ele alındığı raporda, yemekleri yetersiz olduğu ve hijyenik olmadığı, verilen ekmeğin yetersiz olduğu, katindeki ürünlerin de pahalı olduğu ve kantinler önünde kuyruk oluştuğu için sosyal mesafenin ihlal edildiği kaydedildi.

‘İLACA ULAŞILAMIYOR’

Raporda mahpusların sağlık hakkına ilişkin de şunlar sıralandı: Hasta, yaşlı ve risk grubuna giren mahpuslar için önlemler alınmamış. Temizlik malzemesi dağıtılmıyor. Revire çıksalar bile ilaca erişemiyorlar. Birçok hapishanede hastanelerin sevkleri düzenli değil ve tedavi olanakları yok. Diş üniteleri hizmet vermiyor. Kronik hastalığı olanların sevkleri uzun süredir yapılmıyor. Birden fazla mahpus ayın ringde taşınıyor ve bulaş riski artıyor.”

Mahpusların hastane dönüşünde alındıkları karantina koşullarına da raporda değinildi. Rapora göre 14 gün boyunca virüs kapma riskine karşı karantinaya alınan mahpuslardan hayatını tek başına idame ettiremeyenler ihtiyaçlarını gideremiyor. Bazı hapishanelerde karantina koğuşları yeterince havalandırılmıyor, bazı yerlerde de mahpuslar karantinadayken havalandırmaya çıkarılmıyor.

‘KALABALIK KARANTİNA KOĞUŞLARI’

“Bazı hapishanelerde karantina olarak kullanılan alanların koğuş şeklinde olduğu, mahpusların kalabalık gruplar halinde kalıyor” denilen rapordaki, karantina koşullarına ilişkin diğer tespitler şöyle:

- Bazı hapishanelerin karantina bölümlerinde kalan mahpusların gazete, radyo, TV, kitap, semaver gibi temel ihtiyaçları karşılanmıyor.

- Pandemi döneminde bilgi alma kaynakları sınırlandırılan mahpusların kurum kantininden ücret ödeyerek aldıkları radyolara el konuluyor.

- Bazı hapishanelerde Kovid-19 şüphesi veya önlemleri sebebiyle karantinada tutulan mahpusların diğer mahpuslara göre telefon hakları ve açık havaya erişimleri sağlanmıyor.

- Bazı ağır hasta mahpusların karantina koşulların olumsuz etkileri sebebiyle sağlık durumları daha da kötüleşti.